KENDİ İLE YÜZLEŞME SERİSİ:
“YA RABBİ! “NASİPSİZ YOLCU” OLMAKTAN SANA SIĞINIRIM!”
Sızıntı, Nisan 1982, Cilt 4, Sayı 39
YOLDA KALANLAR DA VAR
‘Yaşama zevkiyle başı dönmüş ve Ruhu delik-deşik olmuş kem talihlilerimize…’
ZANNEDİYORDUM Kİ,
gün yüzüne çıkan her tomurcuk bir çiçek olacak
ve bu çiçeklerin bütünü de, yapraklarında gamze çakan jâlelerle sonsuzluğa kadar sürüp gidecek!..
ZANNEDİYORDUM Kİ
yamaçlarımızı kanaviçe gibi saran goncalar hep diri kalacak,
ovalarımızı alan başaklar hep hayat soluklayacak;
Selvilerimiz ince ince salınacak ve derelerimiz gürül gürül akacak!..
ZANNEDİYORDUM Kİ
upuzun bir kıştan sonra sürgün eden filizler, büyük muzdariplerin diriltici solukları altında, ölümsüzlüğe erecek
ve daima tâze, dâima canlı kalacak!..
ZANNEDİYORDUM Kİ,
aylar, güneşler ufkumda birbirini takip edip duracak
ve yurdumun seması, hiç mi hiç husûf ve küsûf görmeyecek!
ZANNEDİYORDUM Kİ,
yıllarca bahar bekleyen neslim,
karlara cemre düştüğü bugünlerde,
gidip yeniden ölüm uykusuna yatmayacak.
HIZIR LA BULUŞTUKTAN SONRA, ÂB-I HAYÂT İÇMEDEN GERİYE DÖNMEYECEK!..
ZANNEDİYORDUM Kİ,
şimdiye kadar bin defa hipnoz edilen insanımız, bir daha aynı oyuna gelmeyecek
ve aynı hokkabazların irâdesine teslim olmayacak!..
ZANNEDİYORDUM Kİ,
bundan böyle dirilen her ferdimiz,
genç ve zinde kalacak,
bel ağrıları, baş dönmeleri onun semtine sokulamayacak.
Burcu burcu diriliş kokacak onun yaşadığı iklim ve bucaklar.
Unutulacak tabutlukların yolları ve gassalar.
Çatır çatır çatlayacak teneşir tahtaları.
Ve buhurdanlar misk ve kafuru’ya hasret kalacak!..
ZANNEDİYORDUM Kİ,
HER AN ÖLÜM TEHDİTLERİ ALTINDA, HAVÂRÎ GİBİ YOLA ÇIKAN BU HASBÎLER TOPLULUĞU
Hz. Mesîh’e çarmıh hazırlayanlara aslâ iltihak etmeyecek.
Servetler, şöhretler, makamlar, mansıplar onlara yol ve yön değiştirtmeyecek.
Pest şeyler gönüllerine girip bakışlarını bulandıramayacak.
Onlar, hep aynı şeyleri düşünecek, aynı şeylerin türküsünü söyleyecek
ve aynı hayatı en ritmik şekilde yaşamağa gayret gösterecekler!..
ZANNEDİYORDUM Kİ,
mazlumun âhını dindirmek,
zâlimin soluklarını kesmek
ve ilhad ateşini söndürmek için,
YARADAN’A AHD Ü PEYMÂNDA BULUNAN BU KUDSÎLER ORDUSU,
gizli-açık asla zalime yahşî çekmeyecek,
şahsî rahat
ve sûrî saadeti için geçmişini küçümsemeyecek
ve mazîsinden kopmayacak!…
ZANNEDİYORDUM Kİ,
RUH KÖKÜMÜZLE OLAN ALÂKAMIZ,
gün be gün pekişecek,
yüce düşüncelerimizden hiçbiri ebediyetlere terk edilmeyecek;
davranışlarımız aslâ değişmeyecek
ve hayatımız şâhikalardan kopup gelen dupduru ırmakların akıp akıp denizlere dökülmesi gibi,
hep millî ruh ummanı içine dökülecek
ve kendi kendini yenilemeye hazırlayacak.
Ayrı ayrı akan çaylar birbirine yanaşacak;
cetveller sonsuzluğa açılan yollarda bir araya gelecek
ve alâim-i semâ gibi, bir sürü renk, omuz omuza bulutların ötesine doğru kavisler çizecek!..
VE HELE, SANIYORDUM Kİ,
BU SES, SÖZ VE RENK CÜMBÜŞÜNE BAŞKALARI DA KOŞUP GELECEK VE BİZLERLE BÜTÜNLEŞECEK!
ZANNEDİYORDUM Kİ
yaşama zevki, hayat kaygısı ve tenperverlik
BU YÜCE TOPLULUKTAN
fersah fersah uzak kalacak
ve aslâ onların atmosferine girme imkânını bulamayacak…
Onlar, sonuna kadar süt gibi duru,
su gibi berrak
ve toprak gibi mütevâzî kalacaklar.
Kendilerinden öncekileri yiyip bitiren; lüks, israf, debdebe ve ihtişam
onların evlerinden içeri giremeyecek ve onlara hükmedemeyecek.
ZANNEDİYORDUM Kİ
İNSANIMIZ, GÖNÜL VERDİĞİ ZÂT’IN DOSTLUĞUYLA YETİNECEK,
O’NUN HOŞNUTLUĞUNA KOŞACAK
ve başkalarına şirin görünme hevesine kapılmayacak.
‘ALLAH BES BÂKÎ HEVES’ DEYİP YOLUNA REVAN OLACAK…
0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0
ZANNEDİYORLAR Kİ,
şekil ve düşünce değiştirmekle,
ebedî hasımlarına karşı şirin görünecekler!
BİLMİYORLAR Kİ,
böyle yapmakla,
RUHLARINI İPOTEK EDİYOR VE KALPLERİNİ DE SÖNDÜRÜYORLAR.
ZANNEDİYORLAR Kİ
tavanlarındaki boya, zeminlerindeki cilâ, masalarındaki ibrişim ve yataklarındaki atlaslarla,
beyan ve düşüncelerine ağırlık kazandıracak
ve öbür kıyıdakilere sempatik görünecekler!
BİLMİYORLAR Kİ,
bu hâlleri ile
DÜŞMANLARI KARŞISINDA, DAHA ÇOK MASKARA OLUYORLAR.
…
ZANNEDİYORLAR Kİ
davranışlarındaki oynaklık,
düşüncelerindeki renksizlik
ve hayatlarındaki fantezilerle
başkalarının gönlüne girecek ve onları kendi düşünce çizgilerine çekecekler!
BİLMİYORLAR Kİ
bu hareketleriyle, farkına varmadan
ONLARA İLTİHAK EDİYOR VE ONLARIN FİKİR ATMOSFERLERİ İÇİNDE ERİYİP GİDİYORLAR…
0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0
Toprağın sızıntıya,
tohumun rüşeyme,
balığın mercana
ve yılanın zehire gebe olduğu
bir BAHAR DAHA İDRÂK EDİYORUZ.
Bakalım
KİMLER
BAHARDAN YANA,
KİMLER DE
kıştan yana çıkacak?
KİMLER
kelepir kovalayacak,
KİMLER
MERCAN AVLAMAK İÇİN EN DERİN NOKTALARI KOLLAYACAK?
KİMLER
bir muhâlif rüzgârla harman gibi savrulan mala mülke mağrur olacak
VE KİMLER
HEM KENDİNİ
HEM DE DÜNYALARI AŞARAK SONSUZLUĞA ERECEK?
KİMLER
dünyanın değiştiriciliği karşısında balmumu gibi eriyecek
VE KİMLER
BU DEVVÂR-U GADDARIN DÖNÜŞÜNÜ DEĞİŞTİRECEK…
HAYDİ, GÜN OLA DEVRAN OLA!..
0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0
RAMAZAN GÜNLERİNDE “SIZINTI”NIN GÖNÜLDE ÇAĞLADIĞI DUA
YA RABBİ! , ‘Yaşama zevkiyle başı dönmüş ve Ruhu delik-deşik olmuş kem talihlileri.’nden olmaktan sana sığınırız.
YA RABBİ! BİZİ “büyük muzdariplerin diriltici solukları altında, ölümsüzlüğe erecek ve daima tâze, dâima canlı kalacak” adanmışlardan eyle…
YA RABBİ! bahar bekleyen neslinin bu garip yolcularına, bu imtihan günlerinde “karlara düşen cemre” sevinci yaşat
YA RABBİ! “gidip yeniden ölüm uykusuna yatma”kmaktan sana sığınırız.
YARABBİ! “Hızır la buluştuktan sonra, âb-ı hayât içmeden geriye dönmeyecek!”..adanmışlarla beraber eyle
YA RABBİ! “ hipnoz ed”ilip, “bir daha aynı oyuna gelmekten” “ve aynı hokkabazların irâdesine teslim olma!” kmaktan sana sığınırız
YA RABBİ, BİZLERİ “her ferdi dirilen, genç ve zinde kalan, bel ağrıları, baş dönmeleri semtlerine sokulamayacak” olan, “yaşadığı iklim Burcu burcu diriliş kokacak” bahtiyarlardan eyle
YA RABBİ, BİZLERİ “Servetler, şöhretler, makamlar, mansıpların kendilerine asla yoldan alıkoyamadığı, hep aynı şeyleri düşünen, aynı şeylerin türküsünü söyleyen HAVÂRÎ GİBİ YOLA ÇIKAN HASBÎLER TOPLULUĞU” ile beraber eyle…
YA RABBİ, BİZLERİ mazlumun âhını dindiren, zâlimin soluklarını kesen ve ilhad ateşini söndürmek için, YARADAN’A AHD Ü PEYMÂNDA BULUNAN BU KUDSÎLER ORDUSU” ile beraber eyle…
YA RABBİ, BİZLERİ “gizli-açık asla zalime yahşî çekmeyecek, şahsî rahat ve sûrî saadeti için geçmişini küçümsemeyecek ve mazîsinden kopmayacak!..” bahtiyarlardan eyle
YA RABBİ, “BU SES, SÖZ VE RENK CÜMBÜŞÜNE başkalarının da koşup gelmesini ve bizlere de; onlarla bütünleş” meyi nasip eyle
YA RABBİ, BİZLERE “Kendilerinden öncekileri yiyip bitiren; lüks, israf, debdebe ve ihtişam evlerinden içeri giremeyecek, yaşama zevki, hayat kaygısı ve tenperverlik ten fersah fersah uzak, sonuna kadar süt gibi duru, su gibi berrak ve toprak gibi mütevâzî kalan YÜCE TOPLULUK” ile beraber yol almayı nasip eyle…
YA RABBİ, BİZLERİ “ senin DOSTLUĞUNLA YETİNEN, SENİN HOŞNUTLUĞUNA KOŞACAK , başkalarına şirin görünme hevesine kapılmayan VE ‘ALLAH BES BÂKÎ HEVES’ DEYİP YOLUNA REVAN OLACAK DİRLİŞ ERLERİ ile beraber eyle…
YA RABBİ, BİZLERE “Toprağın sızıntıya, tohumun rüşeyme, balığın mercana ve yılanın zehire gebe olduğu bir BAHAR DAHA İDRÂK etmeyi nasip eyle…
YA RABBİ, BİZLERİ BAHARDAN YANA, olanlardan eyle
YA RABBİ, BİZLERİ MERCAN AVLAMAK İÇİN EN DERİN NOKTALARI KOLLAYACAK olanlardan eyle
YA RABBİ, BİZLERİ HEM KENDİNİ HEM DE DÜNYALARI AŞARAK SONSUZLUĞA ERECEK? Olanlardan eyle
YA RABBİ, BİZLERİ BU DEVVÂR-U GADDARIN DÖNÜŞÜNÜ DEĞİŞTİRECEK ve HAYDİ, GÜN OLA DEVRAN OLA!..diyecek “KUTLU YOLUN YOLCU”LARINDAN EYLE
AMİN…
0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0—0
DEVAM EDECEK ….
BAŞYAZI//BAMTELİ MUZAKERESİ
http://www.herkul.org/bamteli/bamteli-yolda-dokulenler-ve-insani-davranislar-manzumesi/
Bamteli: YOLDA DÖKÜLENLER VE İNSANÎ DAVRANIŞLAR MANZUMESİ
20/11/2016.