CUMA DEMEK… VEFA DEMEK-75
( “İMAM ŞÂZİLÎ HZ. HİZBÜ’L-HIFZ DUASI”)
GİRİŞ
Evrâd u ezkâr, i’lâ-yı kelimetullah yolunda mücahede eden bir müminin en önemli zâd ü zahîresi; Allah Teâlâ ile münasebetinin de emaresidir.
…
ŞAMİL CUMA GÜNÜ DUASI ÖRNEĞİ-75
*****
Bismillahirrahmanirrahim
La ilahe illa ente
Ya Hannanu
Ya Mennanu
Ya bediussemavati vel ard
Yazel Celali vel ikram
Ya Hayyu Ya Kayyum
Ya Hayyu Ya Kayyum
Ya Hayyu Ya Kayyum
İyyake Na’budu ve İyyake Nestain
Velhamdülillahi Rabbilalemin.
***
Allahım!
Efendimiz Hazreti Muhammed’e (s.a.v) ve O’nun kardeşleri olan nebîlere, mürselîne..
mukarreb meleklere..
gök ve yer ehlinden -onlarla beraber rızana nâil olmak için dua ettiğimiz- Senin salih kullarının hepsine..
özellikle de Hazreti Adem, Hazreti İdris, Hazreti Nuh, Hazreti Hûd, Hazreti Salih, Hazreti İbrahim, Hazreti Lût, Zebîhullah Hazreti İsmail, Hazreti İshak, Hazreti Yakub, Hazreti Yusuf, Hazreti Eyyub, Hazreti Şuayb, Kelîmullah Hazreti Mûsa, Hazreti Harun, Hazreti Davud, Hazreti Süleyman Hazreti Yunus, Hazreti İlyas, Hazreti Elyesa, Hazreti Zülkifl, Hazreti Zekeriyya, Hazret Yahya, Hazreti İsa ve annesi Hazreti Meryem, Hazreti Zülkarneyn, Hazreti Lokman ve Hazreti Üzeyr’e (alâ nebiyyina ve aleyhimüsselâm)..
Ve Efendilerimiz Hazreti Cebraîl, Hazreti Mîkaîl, Hazreti İsrafîl ve Hazreti Azraîl’e.
Hamele-i Arş’a..
Mukarreb Meleklere..
Kerûbiyyûn’a ve Kirâm-ı Katibîn’e..
Allah Resûlü’nün halifeleri Hazreti Ebû Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman, Hazret Ali efendilerimize..
Peygamberimiz’in iki amcası Hazreti Hamza ve Hazreti Abbas’a
ve Allah Resûlü’nün ahfâdına..
özellikle de Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin, Muhammed el-Hanefî ve Zeynü’l-Âbidîn hazerâtına..
Annelerimiz Hazreti Hatice-i Kübrâ ve Hazreti Âişe-i Sıddîka’ya
ve Efendiler Efendisi’nin diğer pak zevcelerine
ve Efendiler Efendisi’nin evladları Kasım, Zeynep, Rukayye, Ümmü Gülsüm, Fatımetü’z-Zehra, Abdullah ve İbrahim’e.
Ve Muhacir ve Ensardan bütün Ashâb-ı Güzîne,
Tâbiîn ve Tebe-i Tâbiîn efendilerimize..
Müçtehidîn-i Kirâma
Müfessirîn-i İzâma..
Muhaddisîn-i Fihâma..
Evliya, Asfiya, Ebrar ve Mukarrebîne..
Aktâba ve hususen Hazreti Ali ve Hazreti Hamza efendilerimize..
Şeyh Abdülkâdir-i Geylanî, Şeyh Ebu’l-Hasen el-Harakânî, Şeyh Harranî, Şeyh Menbicî; İmam Rabbanî, Ebu’l-Hasen eş-Şazilî, Ahmed el-Bedevî, Ahmed er-Rufaî, Muhammed Bahâüddin en-Nakşebendî
Üstadımız Bediüzzaman Said Nursîye,
Büyüğümüze
ve Senin nezd-i ulûhiyetinde kıymeti olan bütün salih kullara
ilmin ve mâlûmâtın adedince salât ve bereket ihsan eyle
ve dualarımızı onların hürmetine kabul buyur.
***
Lebbeyk ya Rab, fermanına uyduk, divanına geldik. Her zaman gelmeye de âmâdeyiz.
Sen, Raûf ve Rahîm Allah’sın. Göklerin ve yerin kendisiyle parıldadığı yüzünün nuru hürmetine, Sana ait her bir hak hürmetine ve Senden isteyen kulların hürmetine bizi şu günün sabahında ve akşamında affetmeni ve kudretinle Cehennem ateşinden korumanı diliyoruz.
Cumamızı mübarek eyle..
Rabbim! Bu ve bundan sonraki günlerin hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidayetini istiyor, bugünün ve daha sonraki günlerin şerrinden de Sana sığınırız.
***
Allahım,
Dünyanın dört bir bucağında iman ve Kur’ân meşalesini tutuşturup hep canlı tutmaya çalışan kadın-erkek bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da –yukarıda zikrettiğimiz salih kullarına tabî olarak- salât ü selâm eyle ve bereketinle lütufta bulun.
Dünyanın her yerinde Senin Nâm-ı Celilini, ona muhtaç olan gönüllere duyurmaya çalışan kardeşlerimize ailelerine ferec mahreç nasip eyle.
Allahım,
Şu icabet saatlerinde başta büyüğümüz olmak üzere kardeşlerimizin, bacılarımızın, arkadaşlarımızın, her türlü sıkıntı ve zorluk içindeki kardeşlerimizin ve ailelerinin dualarını kabul eyle; rahmet ve bereketini üzerimizden eksik etme..
Şu anda zindanlarda zalim tiranların elinde işkence gören,sıkıntı çeken mazlum, mağdur, mahpus kadın-erkek bütün kardeşlerimizden ve yeryüzünün değişik yerlerine hicret edip hizmetlerine devam etmeye çalışan, yaşam mücadelesi veren, gittikleri yerlerde sıkıntılar yaşayan kardeşlerimizden tasa ve elem sebebi olan kötülüklerin hepsini bertaraf et!
***
Allahım! Senin inayetinle sabahladık; Senin inayetinle akşamladık; Senin inayetinle yaşar, Senin izninle ölürüz.
Dönüş de Sanadır. Hamd, canımızı aldıktan sonra bizi tekrar dirilten Allah’a mahsustur. Dönüş de O’nadır.
Allahım! İçinde bulunduğumuz şu günün evvelini sulh ü salah, ortasını felah, sonunu da her bakımdan muvaffakiyetli kıl. Senden dünyanın da, ahiretin de hayrını diliyoruz, ey Merhametliler Merhametlisi!
***
Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla… Allahım! Kitab-ı Mübîninde
“O, öyle bir kitaptır ki bâtıl ona ne önünden, ne ardından, hiçbir taraftan yol bulamaz. O Hakîm ve Hamîd tarafından indirilmiştir.” buyuruyorsun. Düşmanlık besleyenlerin hepsinin önümüzden, arkamızdan, sağımızdan ve solumuzdan verebilecekleri bütün zararlardan ömrümüz oldukça bizleri de muhafaza buyur ve Kitab-ı Azîz’ini koruduğun gibi bizim dinimizi/diyanetimizi de koru.
“Hiç şüphe yok ki o zikri, Kur’ân’ı Biz indirdik, onu koruyacak olan da Biz’iz.” diye ferman eden Sensin. Düşmanlık besleyenlerin hepsinin önümüzden, arkamızdan, sağımızdan ve solumuzdan verebilecekleri bütün zararlardan ömrümüz olduğu müddetçe bizleri de muhafaza buyur ve Zikr’ini koruduğun gibi bizim dinimizi de koru.
“Semayı her türlü şeytandan koruduk.” beyanı da Senindir. Düşmanlık besleyenlerin hepsinin önümüzden, arkamızdan, sağımızdan ve solumuzdan verebilecekleri bütün zararlardan ömür bahşettiğin müddetçe bizleri de muhafaza buyur ve semayı koruduğun gibi bizim dinimizi de sıyanet buyur.
“O cinleri (şeytanları) (Süleyman aleyhisselâmın emrinden çıkmamaları için) gözetim altında tutardık.” buyuruyorsun. Düşmanlık besleyenlerin hepsinin önümüzden, arkamızdan, sağımızdan ve solumuzdan verebilecekleri bütün zararlardan ömür verdiğin müddetçe bizleri de muhafaza buyur ve kendisine farklı bir fehm ve anlayış lutfettiğin ve cinleri musahhar kıldığın (Süleyman) kulunu koruduğun gibi bizi de her zaman hıfzın altında tut.
Allahım! Yüce Kitabında, “Göğü de dengesini kaybetmekten korunmuş bir tavan durumunda yarattık.” buyuruyorsun. O tavanı koruduğun gibi bizim dinimizi de koru. Yine yüce Kitab’ında, “Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O’na ağır gelmez, O öyle ulu, öyle büyüktür.” ferman ediyorsun. Düşmanlık besleyenlerin hepsinin önümüzden, arkamızdan, sağımızdan ve solumuzdan verebilecekleri bütün zararlardan ömür verdiğin müddetçe bizleri de muhafaza buyur ve semavât u zemîni koruduğun gibi bizim dinimizi de koru.
“O kullarının üstünde de tek hâkimdir. O üzerinize, hareketlerinizi kaydeden hafaza meleklerini gönderir.” fermanı da Senindir. Düşmanlık besleyenlerin hepsinin önümüzden, arkamızdan, sağımızdan ve solumuzdan verebilecekleri bütün zararlardan yaşadığımız müddetçe bizleri de muhafaza buyur ve sıyanetin altına aldığın kullarının içine bizi de dâhil eyle.
Kelâm-ı Kadîminde “Biz dünya semasını kandillerle, yıldızlarla süsledik, bozulup yıkılmaktan koruduk. İşte bu Azîz ve Alîm (üstün kudret sahibi, her şeyi en mükemmel tarzda bilen) Allah’ın takdiridir.” buyuruyorsun. Düşmanlık besleyenlerin hepsinin önümüzden, arkamızdan, sağımızdan ve solumuzdan verebilecekleri bütün zararlardan hayatta olduğumuz sürece bizleri de muhafaza buyur ve semayı koruduğun gibi bizi de koruyup kolla.
Allahım! Senin nurlu beyanlarından biri de, “Hayır hayır, Kur’ân onların iddia ettikleri gibi beşer sözü değildir. O, Levh-i Mahfuz’da olan pek şerefli bir Kur’ân’dır.” âyet-i celîlesidir. Düşmanlık besleyenlerin hepsinin önümüzden, arkamızdan, sağımızdan ve solumuzdan verebilecekleri bütün zararlardan ömür verdiğin müddetçe bizleri de muhafaza buyur ve Levh-i Mahfuz’u hıfz u sıyanetine aldığın gibi bizi de al.
Yine, “O insanın önünde ve ardında devamlı suretle nöbetleşerek görevlendirilen melekler vardır. Bunlar, Allah’ın emrinden ötürü, onu koruyup kollarlar.” ferman ediyorsun. Düşmanlık besleyenlerin hepsinin önümüzden, arkamızdan, sağımızdan ve solumuzdan verebilecekleri bütün zararlardan ömür verdiğin müddetçe bizleri de muhafaza buyur ve koruman altındaki kulların zümresine bizleri de kat.
Allahım! Ben de kulun ve elçin Yakub (aleyhisselâm) gibi, “En iyi koruyan Allah’tır ve O, merhametlilerin en merhametlisidir.” kudsî hakikatini ikrar ediyor ve Senin himayeni diliyorum.
Ya Rab! Komplocuların komplolarından bizi her zaman koru ve “Artık ben işimi Allah’a bırakıyorum. Çünkü Allah kullarını pek iyi görmektedir.” diye yalvaran (Mûsa) kulunu himayene aldığın gibi bizim dinimizi de al. Bizi koruyup kolla ve muhafaza et.
Sıyanetine al. Gözetimin altında bulundur. Kilâetini üzerimizden eksik etme.
(Allahım! Müsaadenle düşmanlık besleyen(ler)e seslenmek istiyorum.)
Ey bizim için kötülük murad eden, başımıza çorap örmek isteyen, arkamızdan tuzak kuran, “Ben Rahman’a sığındım senden. Eğer Allah’tan korkup haramdan sakınan bir kimse isen çekil yanımdan.”
“Beni taşlayıp öldürmenizden, benim de sizin de Rabbiniz olan Allah’a sığınıyorum.”
“Kesin sesinizi, sakın bir daha Bana bir şey söylemeye kalkışmayın.” Rabbimin sem’ ve basarıyla sizin kulak ve gözlerinizin şerrinden korundum. Rabbim sizinle benim arama girdi ve ben O’nun kuvvetiyle size galebe ettim. Nebîlerin (alâ nebiyyina ve aleyhimüsselâm), firavunların zorbalıklarından, Rabbilerine sığındıkları nübüvvet ve eman sırrıyla ben de Rabbime sığınıyorum. Nitekim Rabbileri de onları setretmiş ve korumuştu. Cebrâîl (aleyhisselâm) bizim sağımızda, Mîkâîl (aleyhisselâm) solumuzda ve Muhammed (aleyhissalâtü vesselâm) her zaman önümüzdedir. Hazreti Allah bizi gölgesi altında tutar ve koruyup kollar. Şerrinize mâni olur. Bizi de size mukabelede bulunmaktan muhafaza eder. O’nun ilmi hiç şüphesiz bizi de, sizi de ihata eder ve O sizi de bizi de her zaman görür.
Ey yardım edenlerin en hayırlısı, kudret sahiplerinin en kerîmi, kendisine yalvarılanların en hayırlısı, icabet edenlerin en üstünü, dilenenlere en cömert davranan, verdiğinde en fazla veren, en çok bağışlayan merhametliler merhametlisi Allahım! Cinlerden ya da insanlardan her kim bize tuzak kurmak, zarar vermek ya da başımıza bir çorap örmek için uğraşırsa, Senden bu kirli düşünceleri onların sinelerinden söküp atmanı, kalblerine mühür vurmanı, kulaklarını sağır hâle getirmeni, gözlerine perde çekmeni, dillerini susturmanı, ellerini bağlamanı, gayzlarıyla beraber onları helak etmeni, tuzaklarını geri çevirmeni, gerdanlığın boynu sarması ve pişkin tuğladan yapılan taşların fil ashâbının başlarını delip geçmesi gibi, kötülükleriyle onları kuşatmanı ve çevirdikleri dolapları başlarına dolamanı diliyoruz.
Hakkımızda kötülük düşünenleri, “Hasbiyallahu ve ni’me’l-vekîl”, “Kâf Hâ Yâ Ayn Sâd”, “Hâ Mîm. Ayn Sîn Kâf” ve kendisi için fenâ asla söz konusu olmayıp her zaman Hayy olan Allah’a tevekkül ile bertaraf ederiz. “Vekil olarak Allah yeter.” “Ve O, merhametlilerin en merhametlisidir.”
Yine onları Seb’u’l-Mesânî ve Kur’ân-ı Azîm’e sığınarak savarız. “Şayet Allah bana bir musibet verirse bunlar o musibeti giderebilirler mi? Yahut bana rahmet ve nimet vermek isterse o rahmeti engelleyebilirler mi? Şu hâlde sen şöyle de: Allah bana kâfidir. Güvenecek yer arayanlar da, yalnız O’na dayanıp güvensinler.” “Allah bana yeter. O’ndan başka ilah yoktur. Ben yalnız O’na dayanırım. Çünkü O, büyük Arş’ın, muazzam hükümranlığın sahibidir.”
Salât ü selâm Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’e, tertemiz aile fertlerine, kerem ve iyiliğe kilitlenmiş ashâbına olsun. Âmin, birahmetike ya Erhamerrâhimîn!
***
Allahım,
Dünyanın dört bir bucağında iman ve Kur’ân meşalesini tutuşturup hep canlı tutmaya çalışan kadın-erkek bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da –yukarıda zikrettiğimiz salih kullarına tabî olarak- salât ü selâm eyle ve bereketinle lütufta bulun.
Sonsuz “Lâ havle velâ kuvvete illa billahilaliyyilazîm” ile huzuruna geliyor, hamd ü senalarımızı arz ediyor ve dualarımızı kabul buyurmanı diliyoruz.
Yakarışlarımıza icabet buyur, Rabbimiz!
Ya Rahmân, ya Rahîm, ya Zelcelâli ve’l-ikrâm!
Zat’ın, azametin, ululuğun, Ulûhiyetin, Rubûbiyetin hakkı için.. Sıfât-ı Sübhâniye’nin hatırı ve şefaati için..
Esmâ-i Hüsnâ’n hürmeti ve şefaati için..
İsm-i A’zam’ın hürmeti ve şefaati için..
Hazreti Muhammed Mustafa’nın hürmeti ve şefaati için..
seçkinlerden seçkin ve en hayırlı kulların enbiya/evliya hürmeti ve şefaati için duamızı kabul buyur.
Bu şerefli ve mübarek isimlerin hürmetine, latîf ve celîl sıfatların hatırına Sen’den Efendimiz Hazreti Muhammed’e ve O’nun mübarek aile fertlerine salât ve selam etmeni diliyoruz.
Amin