CUMA DEMEK… VEFA DEMEK-39
(HAZRETİ OSMAN İBN AFFÂN’IN (R.A.) MÜNACATÜ’L-KUR’ÂN DUASI’NDAN-3)
GİRİŞ
“Dua halkaları, kalbî ve rûhî hayata sıçrama faslı gibidir.. herhangi bir halkada gönüllerini göklere bağlamış ve kendilerini uhrevîliklere salmış zâkirler, ötede kim bilir ne kevserler ne kevserler içeceklerdir.
Adanmış ruhlar, “Yakaran Gönüller”in dua halkasından hiç ayrılmamalı, ruh hâleti itibarıyla bast (inşirah, neş’e ve sevinç) anlarında başkalarına şevk kaynağı olmalı, kabz (gönül darlığı) yaşadıkları zamanlarda da dostlarının kanatlarıyla uçmalı; fakat, ne yapıp edip yol yorgunluğunu tazarru ve niyazla aşmaya çalışmalıdırlar. Halkanın dışında kalanlar, dışta kalmış sayılırlar; -hafizanallah- zamanla heyetten de kopup ayrılırlar. Halkanın içinde bulunanlar ise, Allah Teâlâ’nın bütün halkaya teveccühü ölçüsünde sevaptan nasipdar olurlar. Onlar kalb ve ruh ufku itibarıyla tutukluk yaşadıkları anlarda bile, dâhil oldukları halkadaki arkadaşlarının sînelerinden kopup gelen inanç ritimli sesler ve rikkat yüklü iniltiler sayesinde haşyetle dolar ve canlılıklarını hep korurlar.
[Vuslat Muştusu/Kırık Testi -8; el-Kulûbu’d-Dâria (Yakaran Gönüller), s. 87-95.]
Mutad evradımıza ek olarak bu hafta
HAZRETİ OSMAN İBN AFFÂN’IN (R.A.) MÜNACATÜ’L-KUR’ÂN DUASI
Münâcâtü’l-Kur’ân Hazret-i Osman’ın (ra) her bir Kur’ân Sûresinin çok önemli vurgularını bir duâ cümlesi haline getirerek tertip ettiği bir münâcattır. Hazret-i Ali (ra) tarafından rivayet edilmiştir.
Hizb-ül Kur’an, Üstad’ın Risale-i Nur’lara kaynak teşkil eden ayetlerden terkib ettiği bir virddir.
ŞAMİL CUMA GÜNÜ DUASI ÖRNEĞİ-39
*****
Bismillahirrahmanirrahim
La ilahe illa ente
Ya Hannanu
Ya Mennanu
Ya bediussemavati vel ard
Yazel Celali vel ikram
Ya Hayyu Ya Kayyum
Ya Hayyu Ya Kayyum
Ya Hayyu Ya Kayyum
İyyake Na’budu ve İyyake Nestain
Velhamdülillahi Rabbilalemin.
***
Allahım!
Efendimiz Hazreti Muhammed’e (s.a.v) ve O’nun kardeşleri olan nebîlere, mürselîne..
mukarreb meleklere..
gök ve yer ehlinden -onlarla beraber rızana nâil olmak için dua ettiğimiz- Senin salih kullarının hepsine..
özellikle de Hazreti Adem, Hazreti İdris, Hazreti Nuh, Hazreti Hûd, Hazreti Salih, Hazreti İbrahim, Hazreti Lût, Zebîhullah Hazreti İsmail, Hazreti İshak, Hazreti Yakub, Hazreti Yusuf, Hazreti Eyyub, Hazreti Şuayb, Kelîmullah Hazreti Mûsa, Hazreti Harun, Hazreti Davud, Hazreti Süleyman Hazreti Yunus, Hazreti İlyas, Hazreti Elyesa, Hazreti Zülkifl, Hazreti Zekeriyya, Hazret Yahya, Hazreti İsa ve annesi Hazreti Meryem, Hazreti Zülkarneyn, Hazreti Lokman ve Hazreti Üzeyr’e (alâ nebiyyina ve aleyhimüsselâm)..
Ve Efendilerimiz Hazreti Cebraîl, Hazreti Mîkaîl, Hazreti İsrafîl ve Hazreti Azraîl’e.
Hamele-i Arş’a..
Mukarreb Meleklere..
Kerûbiyyûn’a ve Kirâm-ı Katibîn’e..
Allah Resûlü’nün halifeleri Hazreti Ebû Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman, Hazret Ali efendilerimize..
Peygamberimiz’in iki amcası Hazreti Hamza ve Hazreti Abbas’a
ve Allah Resûlü’nün ahfâdına..
özellikle de Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin, Muhammed el-Hanefî ve Zeynü’l-Âbidîn hazerâtına..
Annelerimiz Hazreti Hatice-i Kübrâ ve Hazreti Âişe-i Sıddîka’ya
ve Efendiler Efendisi’nin diğer pak zevcelerine
ve kızları Zeynep, Rukayye, Ümmü Külsüm ve Fatımetü’z-Zehraya..
Ve Muhacir ve Ensardan bütün Ashâb-ı Güzîne,
Tâbiîn ve Tebe-i Tâbiîn efendilerimize..
Müçtehidîn-i Kirâma
Müfessirîn-i İzâma..
Muhaddisîn-i Fihâma..
Evliya, Asfiya, Ebrar ve Mukarrebîne..
Aktâba ve hususen Hazreti Ali ve Hazreti Hamza efendilerimize..
Şeyh Abdülkâdir-i Geylanî, Şeyh Ebu’l-Hasen el-Harakânî, Şeyh Harranî, Şeyh Menbicî; İmam Rabbanî, Ebu’l-Hasen eş-Şazilî, Ahmed el-Bedevî, Ahmed er-Rufaî, Muhammed Bahâüddin en-Nakşebendî
Üstadımız Bediüzzaman Said Nursîye,
Büyüğümüze
ve Senin nezd-i ulûhiyetinde kıymeti olan bütün salih kullara
ilmin ve mâlûmâtın adedince salât ve bereket ihsan eyle
ve dualarımızı onların hürmetine kabul buyur.
Allahım,
Dünyanın dört bir bucağında iman ve Kur’ân meşalesini tutuşturup hep canlı tutmaya çalışan kadın-erkek bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da –yukarıda zikrettiğimiz salih kullarına tabî olarak- salât ü selâm eyle ve bereketinle lütufta bulun.
Cumamızı mübarek eyle..
Dünyanın her yerinde Senin Nâm-ı Celilini, ona muhtaç olan gönüllere duyurmaya çalışan kardeşlerimize ailelerine ferec mahreç nasip eyle.
Allahım,
Şu icabet saatlerinde başta büyüğümüz olmak üzere kardeşlerimizin, bacılarımızın, arkadaşlarımızın, her türlü sıkıntı ve zorluk içindeki kardeşlerimizin ve ailelerinin dualarını kabul eyle; rahmet ve bereketini üzerimizden eksik etme..
Allahım! Senin inayetinle sabahladık; Senin inayetinle akşamladık; Senin inayetinle yaşar, Senin izninle ölürüz. Dönüş de Sanadır. Hamd, canımızı aldıktan sonra bizi tekrar dirilten Allah’a mahsustur. Dönüş de O’nadır.
Lebbeyk ya Rab, fermanına uyduk, divanına geldik. Her zaman gelmeye de âmâdeyiz.
Allahım! İçinde bulunduğumuz şu günün evvelini sulh ü salah, ortasını felah, sonunu da her bakımdan muvaffakiyetli kıl. Senden dünyanın da, ahiretin de hayrını diliyoruz, ey Merhametliler Merhametlisi!
Sen, Raûf ve Rahîm Allah’sın. Göklerin ve yerin kendisiyle parıldadığı yüzünün nuru hürmetine, Sana ait her bir hak hürmetine ve Senden isteyen kulların hürmetine bizi şu günün sabahında ve akşamında affetmeni ve kudretinle Cehennem ateşinden korumanı diliyoruz.
Rabbim! Bu ve bundan sonraki günlerin hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidayetini istiyor, bugünün ve daha sonraki günlerin şerrinden de Sana sığınırız.
—
Hucurât Sûresi:
Ey bize imanı sevdiren ve onu kalblerimizde güzelleştiren;
bize inkâr, fısk ve isyanı kerih gösteren ve böylece bizi dosdoğru yolda yürüyenlerden eyleyen!
Ey hep adaletle davrananları seven!
Ey semavât u arzdaki gizlilikleri bildiği gibi kullarının bütün yaptıklarını da bilen!
Kâf Sûresi:
Ey insana şah damarından daha yakın olan!
Ey hükümleri asla değiştirilemeyen ve ahkâmında kullarına katiyen zulmetmeyen!
Zâriyât Sûresi:
Ey Firavun’u ve ordularını yakalayıp (yaptığı zulümlerin cezası olarak) denizin dibine geçiriveren!
Ey Âd kavmi üzerine, önüne gelen her şeyi kökünden kazıyan ve kül gibi savuran bir kasırga gönderen!
Ey mutlak gücün yegâne Sahibi!
Tûr Sûresi:
Ey “Rabbinin cezası mutlaka gerçekleşir.” ferman buyuran!
Ey durumuna göre herkese iyilikte bulunan ve donanım, konum ve liyakate göre bol bol merhamet eden Berr u Rahîm!
Necm Sûresi:
Ey kötülük işleyenleri yaptıklarının karşılığı ile cezalandıran ve ihsan sahiplerine en güzel mükâfatı veren!
Ey Eski Âd kavmini ve Semûd halkını yok edip onlardan geriye hiçbir kâfir ve zalim bırakmayan!
Kamer Sûresi:
Ey üzerinde düşünülüp ders alınsın diye Kur’ân’ın anlaşılmasını kolaylaştıran ve “Var mı düşünüp ibret alan?” diye soran!
Ey Lût’un (aleyhisselâm) ailesini seher vakti kurtaran!
Ey Firavun’un ailesini mutlak galip ve tam muktedir olanın şanına yaraşır tarzda derdest edip cezalandıran!
Rahman Sûresi:
Ey semayı yükselten, kâinata bir ölçü ve denge koyan ve yeryüzünü canlılar için alçaltıp döşeyen!
Ey sonsuz celâlle ikram ve cemâli cem’ eden Zü’l-celâli ve’l-ikram!
Vâkıa Sûresi:
Ey o pek şerefli ve değerli Kur’ân’ı yüce nezdinden indiren Rabbülâlemîn!
Hadîd Sûresi:
Ey “Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih ve tenzih eder. O, Azîz ü Hakîm’dir.” diye buyuran!
Ey bütün lütuf ve inayet elinde olup, onu dilediğine veren büyük lütuf Sahibi!
Mücâdile Sûresi:
Ey semavat u arzda ne varsa hepsini bilen!
Üç kişinin gizlice konuştuğu yerde onların dördüncüsü, beş kişinin gizlice konuştuğu yerde de onların altıncısı mutlaka O’dur. Bundan ister daha az, ister daha çok olsunlar, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, mutlaka O, kendileriyle beraberdir. “Ben ve elçilerim elbette galip geliriz.” diye ferman buyuran Kaviyy ü Azîz de yalnız O’dur.
Haşr Sûresi:
Ey çıkacaklarının Müslümanlarca asla düşünülmediği bir zamanda, ehl-i kitaptan olan kâfirleri yurtlarından bir çırpıda çıkaran!
Ey Allah! Ey Rahman! Ey Melik! Ey Kuddûs! Ey Selam! Ey Müheymin! Ey Azîz! Ey Cebbâr! Ey Mütekebbir! Ey Hâlık! Ey Bari’! Ey Musavvir! Ey Azîz! Ey Hakîm!
Mümtehıne Sûresi:
Ey kıyamet gününde kulları arasında hükmedecek olan!
Ey kullarının her yaptığını gören! Ey Kadîr, ey Ğafûr ve ey Rahîm!
Saff Sûresi:
Ey taşları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saflar hâlinde Kendi yolunda mücadele edenleri seven!
Ey iman edenleri düşmanlarına karşı destekleyen ve böylece mümin kulları diğerlerine galip gelen!
Cuma Sûresi:
Ey daha önce apaçık bir dalâlet içinde olan ümmî kullarına, yine kendi içlerinden, Allah’ın âyetlerini okuyan, onları kalblerine bulaşmış kirlerden arındıran, onlara Kitap ve hikmeti öğreten bir elçi gönderen!
Ey bütün lütuf ve inayet elinde olup, onu dilediğine bahşeden çok büyük lütf u ihsan Sahibi!
Münâfikûn Sûresi:
Ey kullarının yaptığı bütün her şeyden haberdar olan!
Teğâbün Sûresi:
Ey semavat u arzda olup biten her şeyi; kullarının gizlediklerini ve açıkladıklarını, dahası kalblerin derinliklerinde olanları bilen!
Ey Halîm ve ey Şekûr!
Ey hem gayb hem de şehadet âlemlerini bilen Azîz ü Hakîm!
Talâk Sûresi:
Ey her şeye bir ölçü takdir eden!
Ey her şeye Kâdir olan, ilmi ve kudreti ile her şeyi kuşatan!
Tahrim Sûresi:
Ey isyan eden kullar için yakıtı insanlarla taşlar olan o müthiş ateşi hazırlayan!
Ey iman edenler için ders ve ibret alınacak darb-ı meseller ortaya koyan!
Mülk Sûresi:
Ey mülkün tamamını yed-i kudretinde tutan ve her şeye Kadîr olan!
Ey ölümü de hayatı da yaratan!
Ey Azîz ü Ğafûr!
Onlar için bir de alevli ateş azabını hazırlayan!
Kalem Sûresi:
Ey yolundan sapanları ve doğru yolda yürüyenleri en iyi bilen!
Hâkka Sûresi:
Ey Semûd halkını korkunç bir felaketle ve Âd kavmini dehşetli bir kasırgayla imha eden!
Ey o inkârcıları derdest edip cezalandıran!
Meâric Sûresi:
Ey meleklerin ve Ruh’un Kendisine yükseldikleri yükselme basamaklarının Sahibi!
Nûh Sûresi:
Gökte Ay’ı bir nur, Güneş’i de lamba yapan!
Cin Sûresi:
Ey şanı çok yüce!
Müzzemmil Sûresi:
Ey doğunun da, batının da Rabbi olan ve Kendisinden başka bir ilah bulunmayan!
Resûl-i Ekremine, “O hâlde Sen de yalnız O’nun himayesine sığın, O’na güven.” buyuran!
Müddessir Sûresi:
Ey Kamer’in, dönüp gitmekte olan gecenin ve ağaran sabahın Rabbi!
Ey Yüce Zâtına saygı duyulmaya, azabından sakınılmaya layık olan ve kullarını bağışlamak ulu şanına çok yaraşan!
Kıyâmet Sûresi:
Ey kıyamet gününün ve sürekli kendini kınayıp duran nefsin Rabbi!
Ey o gün her şey Kendisine sevk edilecek olan!
Bütün bunları yapan Allah, elbette ölüleri diriltmeye kâdirdir.
İnsan Sûresi:
Ey kâfirlere zincirler, kelepçeler ve alevli ateşler hazırlayan!
Ey dilediği kullarını rahmetine gark eden; zalimlere de gayet acı bir azap hazırlayan!
Mürselât Sûresi:
Ey iyilik için birbirinin peşinden gönderilenlerin, esip savuranların, tohumlarını yaydıkça yayanların, hak ile bâtılı, doğru ile eğriyi ayırt edenlerin ve tevbe edenler için bir özür, isyan edenler için de bir tehdit olmak üzere peygamberlere vahiy getiren meleklerin Rabbi!
Nebe’ Sûresi:
Ey geceyi bir örtü, gündüzü geçim için çalışma zamanı kılan!
Nâziât Sûresi:
Ey göğü direksiz yükselten ve kusursuz işleyen bir sisteme bağlayan; derece derece karanlığını giderip ışığını ortaya çıkaran!
Abese Sûresi:
Doğru yolu onun için kolaylaştıran ve en sonunda da verdiği can emanetini geri alıp kabre koyan!
Sonra dilediği zaman onu yeniden dirilten!
Tekvîr Sûresi:
Ey gündüz gizlenip sinen, sonra tekrar ortaya çıkan, sonra yine gizlenen ve nihayet büsbütün gözden uzaklaşan yıldızların, geçip gitmeye yönelen gecenin ve nefes alıp ağarmaya başlayan sabahın Rabbi!
İnfitar Sûresi:
Ey kıyamet vaktinde göğü yaran, yıldızları parçalayıp etrafa saçan, denizleri birbirine katıp tek deniz hâline getiren ve kabirlerin içini dışına çıkaran!
Mutaffifîn Sûresi:
Ey hayra kilitlenmiş birr u takva erlerini hitamı misk olan, içildiği zaman misk kokusu bırakan, ağzı mühürlü saf Cennet şarabı ile lütuflandıran!
İnşikak Sûresi:
Ey şafağın, gece ve içinde barındırdıklarının ve dolunay hâlini alan Kamer’in Rabbi!
Burûc Sûresi:
Ey zalimleri derdest edip yakalaması pek çetin olan!
Ey dilediği günahları bağışlayan Ğafûr ve bazı kullarını muhabbete mazhar kılan Vedûd!
Ey dilediğini dilediği şekilde gerçekleştiren!
Târık Sûresi:
Ey insanı erkeğin sulbü ile kadının kaburga kemikleri arasından fışkırıp çıkan basit bir sıvıdan yaratan!
A’lâ Sûresi:
Ey yaratıp en mükemmel şekli veren!
Her şeye en uygun bir ölçü takdir edip, onu asıl gayesine yönlendiren!
Ğâşiye Sûresi:
Ey semayı yükselten, dağları diken ve yeryüzünü yayıp hayata elverişli kılan!
Ey her şeyin dönüşü Kendisine ait olan ve “Hesabı görmek Bize aittir.” buyuran!
Fecr Sûresi:
Ey zalimlere yapacağı azabı kimsenin yapamayacağı ve vuracağı bağı kimsenin vuramayacağı Yüceler Yücesi!
Beled Sûresi:
Ey insanı meşakkat, imtihan ve çile ile içli dışlı yaratan ve “İnsan kendi üzerinde kimsenin güç sahibi olmadığını mı zannediyor.” diye soran!
Ey insana görmesi için gözler, gönlüne tercüman olması için de bir dil ve iki dudak veren ve ona hayır ve şer yollarını gösteren!
Şems Sûresi:
Ey “Rabbileri, onların üzerine azap indirdi ve onları yerle bir etti. O, yaptığının neticesi konusunda elbette endişe duyacak değildir.” buyuran!
Leyl Sûresi:
Ey doğru yolu göstermek elbette Kendi şânından olan ve âhiret de dünya da yed-i kudretinde bulunan!
Duhâ Sûresi:
Ey Güneş’in yükselip en parlak hâlini aldığı kuşluk vaktinin ve tamamen kararıp sükûnete erdiği zaman gecenin Rabbi!
İnşirah Sûresi:
Ey Resûl-ü Ekrem’inin göğsünü açıp genişleten ve O’nun ağır yükünü üzerinden alan!
Ey her güçlükle beraber bir kolaylık veren!
Tîn Sûresi:
Ey Sina Dağı’na ve güvenli belde olan Mekke’ye yemin eden!
Alâk Sûresi:
Ey dönüş elbette Kendisine olan!
Kadir Sûresi:
Ey Rabbilerinin izniyle meleklerin ve Cebrail’in (aleyhisselâm) inip durduğu Kadir Gecesi’ni bin aydan daha hayırlı kılan!
Beyyine Sûresi!
Ey içinde hak, hikmet ve adaletin ifadesi olan yazıların bulunduğu tertemiz sayfaları indiren!
Zilzâl Sûresi:
Ey kıyamet günü yeri müthiş bir zelzele ile sarsacak ve yerin bağrındaki ağırlıkları çıkaracak olan!
Âdiyât Sûresi:
Ey (Allah yolunda) nefes nefese koşanların, tırnaklarıyla yerden kıvılcım çıkaranların ve sabah erkenden baskın yapanların Rabbi!
Kâria Sûresi:
Ey iradesiyle, kıyamet günü insanların uçuşan kelebekler gibi şuraya buraya fırlatıldığı ve dağların atılmış rengârenk yünlere dönüştüğü!
Tekâsür Sûresi:
Ey o gün kullarını verdiği nimetlerden hesaba çekecek olan!
Asr Sûresi:
Ey kâfirlere hüsran yaşatan; bize de hakkı ve sabrı emreden!
Hümeze Sûresi:
Ey düşmanlarının üzerine bu ateş mahzeninin kapılarını kapatıp, onları upuzun direkler arasında her taraflarından bağlı olarak bırakacak olan!
Fîl Sûresi:
Ey fillerle gelen o malum orduyu helak eden!
Onların hile ve düzenlerini boşa çıkaran!
Kureyş Sûresi:
Ey kullarını açlıktan kurtarıp doyuran ve onları korkudan emin kılan!
Mâûn Sûresi:
Ey “Vay hâline! Kıldıkları namazdan gafil olanların; ibadetleri gösteriş için yapanların ve insanlardan her türlü yardımı esirgeyenlerin.” buyuran!
Kevser Sûresi:
Ey Hazreti Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) Kevser’i, bol ve kesintisiz hayrı veren ve O’na namaz kılmayı, kurban kesmeyi emreden!
Kâfirûn Sûresi:
Ey kâfirleri ve taptıkları putları helak eden!
Nasr Sûresi:
Ey Nebiy-yi Ekrem’i Hazreti Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) nusret ve düşmanlarına karşı fetih ihsan eden!
Ey tevbeye sevk eden ve tevbeleri kabul buyuran Tevvâb!
Tebbet Sûresi:
Ey Ebû Leheb’i helak eden ve onu alev alev yükselen ateşe atan!
İhlâs Sûresi:
Ey ikincisi olmayan tek, Ehad!
Ey herkesin Kendisine muhtaç olduğu ama Kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan müstağni, Samed!
Felak Sûresi:
Ey sabahın Rabbi!
Yarattığın şeylerin şerrinden, çöküp ortalığı kapladığı zaman gece karanlığının şerrinden, düğümlere üfleyip büyü yapan büyücü kadınların şerrinden ve haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden beni muhafaza buyur!
Nâs Sûresi:
Ey insanların Rabbi!
İnsanların yegâne Hükümdarı!
Beni, insanların kalblerine vesvese salan, insanlardan da, cinlerden de olabilen o sinsi şeytanın üflemelerinin şerrinden koru!
”Mutlak izzet sahibi Rabbin, o inkârcıların yakışıksız nitelendirmelerinden münezzehtir.
Selam, Allah’ın dinini tebliğ için gönderilen resûllere ve bütün hamd, Âlemlerin Rabbi Allah’a.”
—
Allahım,
Dünyanın dört bir bucağında iman ve Kur’ân meşalesini tutuşturup hep canlı tutmaya çalışan kadın-erkek bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da –yukarıda zikrettiğimiz salih kullarına tabî olarak- salât ü selâm eyle ve bereketinle lütufta bulun.
Dünyanın her yerinde Senin Nâm-ı Celilini, ona muhtaç olan gönüllere duyurmaya çalışan kardeşlerimize ve ailelerine ferec mahreç nasip eyle.
Sonsuz “Lâ havle velâ kuvvete illa billahilaliyyilazîm” ile huzuruna geliyor, hamd ü senalarımızı arz ediyor ve dualarımızı kabul buyurmanı diliyoruz.
Yakarışlarımıza icabet buyur, Rabbimiz!
Ya Rahmân, ya Rahîm, ya Zelcelâli ve’l-ikrâm!
Zat’ın, azametin, ululuğun, Ulûhiyetin, Rubûbiyetin hakkı için.. Sıfât-ı Sübhâniye’nin hatırı ve şefaati için..
Esmâ-i Hüsnâ’n hürmeti ve şefaati için..
İsm-i A’zam’ın hürmeti ve şefaati için..
Hazreti Muhammed Mustafa’nın hürmeti ve şefaati için..
seçkinlerden seçkin ve en hayırlı kulların enbiya/evliya hürmeti ve şefaati için duamızı kabul buyur.
Bu şerefli ve mübarek isimlerin hürmetine, latîf ve celîl sıfatların hatırına Sen’den Efendimiz Hazreti Muhammed’e ve O’nun mübarek aile fertlerine salât ve selam etmeni diliyoruz.
Amin