CUMA DEMEK… VEFA DEMEK-42

 (YA RAB! BİZİ EMANETTE EMİN KIL!)

GİRİŞ

“Dua halkaları, kalbî ve rûhî hayata sıçrama faslı gibidir.. herhangi bir halkada gönüllerini göklere bağlamış ve kendilerini uhrevîliklere salmış zâkirler, ötede kim bilir ne kevserler ne kevserler içeceklerdir.

Adanmış ruhlar, “Yakaran Gönüller”in dua halkasından hiç ayrılmamalı, ruh hâleti itibarıyla bast (inşirah, neş’e ve sevinç) anlarında başkalarına şevk kaynağı olmalı, kabz (gönül darlığı) yaşadıkları zamanlarda da dostlarının kanatlarıyla uçmalı; fakat, ne yapıp edip yol yorgunluğunu tazarru ve niyazla aşmaya çalışmalıdırlar. Halkanın dışında kalanlar, dışta kalmış sayılırlar; -hafizanallah- zamanla heyetten de kopup ayrılırlar. Halkanın içinde bulunanlar ise, Allah Teâlâ’nın bütün halkaya teveccühü ölçüsünde sevaptan nasipdar olurlar. Onlar kalb ve ruh ufku itibarıyla tutukluk yaşadıkları anlarda bile, dâhil oldukları halkadaki arkadaşlarının sînelerinden kopup gelen inanç ritimli sesler ve rikkat yüklü iniltiler sayesinde haşyetle dolar ve canlılıklarını hep korurlar.

[Vuslat Muştusu/Kırık Testi -8; el-Kulûbu’d-Dâria (Yakaran Gönüller), s. 87-95.]

Mutad evradımıza ek olarak bu hafta

Yakaran Gönüllerde geçen Salih Kulların  “emanet” odaklı yalvarışlarından bir demet….

“Ya Rab! Emanete ihanet gibi bir sukuttan bizi muhafaza buyur ve bizi emanetini alacağın güne kadar emanette emin kıl

 

ŞAMİL CUMA GÜNÜ DUASI ÖRNEĞİ-42

*****

Bismillahirrahmanirrahim

La ilahe illa ente

Ya Hannanu

Ya Mennanu

Ya bediussemavati vel ard

Yazel Celali vel ikram

Ya Hayyu Ya Kayyum

Ya Hayyu Ya Kayyum

Ya Hayyu Ya Kayyum

İyyake Na’budu ve İyyake Nestain

Velhamdülillahi Rabbilalemin.

***

Allahım!

Efendimiz Hazreti Muhammed’e (s.a.v) ve O’nun kardeşleri olan nebîlere, mürselîne..

mukarreb meleklere..

gök ve yer ehlinden -onlarla beraber rızana nâil olmak için dua ettiğimiz- Senin salih kullarının hepsine..

özellikle de Hazreti Adem, Hazreti İdris, Hazreti Nuh, Hazreti Hûd, Hazreti Salih, Hazreti İbrahim, Hazreti Lût, Zebîhullah Hazreti İsmail, Hazreti İshak, Hazreti Yakub, Hazreti Yusuf, Hazreti Eyyub, Hazreti Şuayb, Kelîmullah Hazreti Mûsa, Hazreti Harun, Hazreti Davud, Hazreti Süleyman Hazreti Yunus, Hazreti İlyas, Hazreti Elyesa, Hazreti Zülkifl, Hazreti Zekeriyya, Hazret Yahya, Hazreti İsa ve annesi Hazreti Meryem, Hazreti Zülkarneyn, Hazreti Lokman ve Hazreti Üzeyr’e (alâ nebiyyina ve aleyhimüsselâm)..

Ve Efendilerimiz Hazreti Cebraîl, Hazreti Mîkaîl, Hazreti İsrafîl ve Hazreti Azraîl’e.

Hamele-i Arş’a..

 

Mukarreb Meleklere..

Kerûbiyyûn’a ve Kirâm-ı Katibîn’e..

Allah Resûlü’nün halifeleri Hazreti Ebû Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman, Hazret Ali efendilerimize..

Peygamberimiz’in iki amcası Hazreti Hamza ve Hazreti Abbas’a

ve Allah Resûlü’nün ahfâdına..

özellikle de Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin, Muhammed el-Hanefî ve Zeynü’l-Âbidîn hazerâtına..

Annelerimiz Hazreti Hatice-i Kübrâ ve Hazreti Âişe-i Sıddîka’ya

ve Efendiler Efendisi’nin diğer pak zevcelerine

ve kızları Zeynep, Rukayye, Ümmü Külsüm ve Fatımetü’z-Zehraya..

Ve Muhacir ve Ensardan bütün Ashâb-ı Güzîne,

Tâbiîn ve Tebe-i Tâbiîn efendilerimize..

Müçtehidîn-i Kirâma

Müfessirîn-i İzâma..

Muhaddisîn-i Fihâma..

Evliya, Asfiya, Ebrar ve Mukarrebîne..

Aktâba ve hususen Hazreti Ali ve Hazreti Hamza efendilerimize..

Şeyh Abdülkâdir-i Geylanî, Şeyh Ebu’l-Hasen el-Harakânî, Şeyh Harranî, Şeyh Menbicî; İmam Rabbanî, Ebu’l-Hasen eş-Şazilî, Ahmed el-Bedevî, Ahmed er-Rufaî, Muhammed Bahâüddin en-Nakşebendî

 Üstadımız Bediüzzaman Said Nursîye,

Büyüğümüze

ve Senin nezd-i ulûhiyetinde kıymeti olan bütün salih kullara

ilmin ve mâlûmâtın adedince salât ve bereket ihsan eyle

ve dualarımızı onların hürmetine kabul buyur.

Allahım,

Dünyanın dört bir bucağında iman ve Kur’ân meşalesini tutuşturup hep canlı tutmaya çalışan kadın-erkek bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da –yukarıda zikrettiğimiz salih kullarına tabî olarak- salât ü selâm eyle ve bereketinle lütufta bulun.

Cumamızı mübarek eyle..

Dünyanın her yerinde Senin Nâm-ı Celilini, ona muhtaç olan gönüllere duyurmaya çalışan kardeşlerimize ailelerine ferec mahreç nasip eyle.

Allahım,

Şu icabet saatlerinde başta büyüğümüz olmak üzere kardeşlerimizin, bacılarımızın, arkadaşlarımızın, her türlü sıkıntı ve zorluk içindeki kardeşlerimizin ve ailelerinin dualarını kabul eyle; rahmet ve bereketini üzerimizden eksik etme..

Allahım! Senin inayetinle sabahladık; Senin inayetinle akşamladık; Senin inayetinle yaşar, Senin izninle ölürüz. Dönüş de Sanadır. Hamd, canımızı aldıktan sonra bizi tekrar dirilten Allah’a mahsustur. Dönüş de O’nadır.

Lebbeyk ya Rab, fermanına uyduk, divanına geldik. Her zaman gelmeye de âmâdeyiz.

Allahım! İçinde bulunduğumuz şu günün evvelini sulh ü salah, ortasını felah, sonunu da her bakımdan muvaffakiyetli kıl. Senden dünyanın da, ahiretin de hayrını diliyoruz, ey Merhametliler Merhametlisi!

Sen, Raûf ve Rahîm Allah’sın. Göklerin ve yerin kendisiyle parıldadığı yüzünün nuru hürmetine, Sana ait her bir hak hürmetine ve Senden isteyen kulların hürmetine bizi şu günün sabahında ve akşamında affetmeni ve kudretinle Cehennem ateşinden korumanı diliyoruz.

Rabbim! Bu ve bundan sonraki günlerin hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidayetini istiyor, bugünün ve daha sonraki günlerin şerrinden de Sana sığınırız.

— 

Risalet vazifesini bihakkın tebliğ eden O, omuzlarındaki mukaddes emaneti tastamam yerine getiren O, ümmet (-i icabet ve davet)ine hakkı hakikati en güzel şekilde gösteren O, kainatın çehresindeki gam ve üzüntüyü gideren O, karanlıkların üzerindeki perdeleri açan O, ruhunun ufku olan Refîk-i A’lâ’ya yürüyünceye kadar hep Hakk’ın en gür sesi-soluğu olan ve kulluk tâcını başında taşıyan da yine O’dur. O Seyyidü’s-Sekaleyn ve Mefhar-i Kevneyn, bizim de Efendimiz olan Hazreti Muhammed’dir. (aleyhissalâtü vesselâm)

Allahım! Sırlarını emanet ettiğin dostlarının seyyidi olan Efendimiz Hazreti Muhammed’e salât eyle!

Allahım! En önemli vazifeler için seçip gönüllerini arı-duru hale getirdiğin müstesna kullarının başı, öncüsü, piri ve seyyidi olan Efendimiz Hazreti Muhammed’e salât eyle!

Allah’tan başka bir ilah yoktur ve emanetler yalnız O’nun nezdinde güvende olur ve gerçek değerini bulur, kâr içinde kâra kavuşur. Allah’tan başka bir ilah yoktur ve gerçek havl ü kuvvet sadece O’na mahsustur.

Rabbim! Senin feyz-i akdesini kabule müsait bir istidad-ı kâmil ile bize lütufta bulun. Ta ki, Senin arzında Sana layık bir halife olabilelim.

 Niyabeten bahşettiğin bu hilafet emanetinle, kullarını Senin gazabına sebep olacak amellerden uzaklaştıralım.

Sen bu mukaddes hilafet payesini dilediğin kullarına ihsan eder, bu kudsî emaneti onlara taşıtır ve bu yüksek paye ile onları şereflendirirsin. Sen sonsuz kudretinle her şeye Kâdir’sin. Çünkü Sen her şeyden haberdar olan Habîr ü Basîr’sin.

“Ya Rab! (3 defa)” “Ya Rahman! (3 defa)” “Ya Rahîm! (3 defa)”
Emanetini koruma hususunda bizi nefsimizle baş başa bırakma.

Ey Yüce Allahımız! Gönüllerimizi sıdk, emanet, ihlas ve yakîn hisleriyle buluştur ve bizi kalbleri rikkatle çarpan huşû ve hudû sahibi, murâkabe, heybet ve marifet-i tâmme ehli insanlardan eyle! Destekleyenimiz, yardım edenimiz ve koruyup kollayanımız Sen ol! Ne olur, biz aciz ve muhtaç kullarını hüsrana uğramış zavallıların düştükleri acıklı durumlara maruz bırakma. Kalblerimizin üzerinden perdeleri kaldır; kaldır ki hakkı hak olarak görüp bilebilelim.

Hiç şüphesiz onu en iyi koruyacak Sensin. Mevcûdâtın nizamını muhafaza ettiğin Hafîz isminle bizi de koru.

Bize de kifayet zırhı giydir. Nusret ve himayenin kılıcıyla bizi de kuşat. İzzet ve yücelik tacınla bizi de taçlandır. Nezdinden manevî urbalarla bizi de giyindir. Hayatta iken ve öldükten sonra necat gemisine bizi de bindir.

Kahhar isminle imdadımıza yetiş ve bize eziyet vermek isteyenleri bertaraf et. Sen Azîz’sin. Dilediklerini dostluğuna alır ve insî, cinnî zorba şeytanları onlara musahhar kılarsın. Bizi de o dostlarından eyle, “Ya Azîz ü ya Cebbâr! (3 defa.)”

Allahım! Senden sıhhat, afiyet, emanette emîn olma, güzel ahlak ve kadere rıza istiyoruz.

Allahım! Kudretinle hükmettiklerinde bize afiyet ver. Bizi rahmet dairene al. Ömrümüzü Sana kullukla tüketmeye muvaffak kıl. Vermiş olduğun can emanetini en hayırlı amelimizi işlerken geri al ve onun sevabını da Cennet eyle.

Dinimizde, dünyamızda, âhiretimizde, emanetimizde; hayatımızda, vefatımızda ve öldükten sonra bize gam ve tasa verecek her şeye karşı, Kerîm Zâtıyla Allah bize yeter. İki cihanda kendimiz, ailemiz, malımız, çocuklarımız, bütün arkadaşlarımız için hareket ve sükûn halinde, faydayı celb ve zararı def’ hususunda, kadîm saltanatıyla Allah bize yeter.

Allahım! (Eğer farkında olmadan da olsa) Emanete ihanet ettiğimiz, işlemeyi nefsimizin güzel gösterdiği, nefsanî arzularımızı Senin rızanın önüne geçirdiğimiz, geçici ve sûrî lezzetleri tercih ettiğimiz, başkasına kötülük dokundurmaya çalıştığımız, bize tâbi olanları kandırmak için uğraştığımız, mâni olmak isteyenlerle çekiştiğimiz, galebe etmek isteyenleri hilelerimizle bertaraf etmek için mücadelede bulunduğumuz ya da meyil ve temayüllerimizin kurbanı olarak içine düştüğümüz bütün günahlarımızı bağışla.

“Ya Rab! Emanete ihanet gibi bir sukuttan bizi muhafaza buyur ve bizi emanetini alacağın güne kadar emanette emin kıl

Ey günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen cezalandırmayan, haddini bilmezlere manevî kirlerinden arınma fırsatları veren Merhametliler Merhametlisi!

Rahmâniyetine has bir teveccüh ve nazarla bizim dua ve yakarışlarımıza da icabet buyur. Şüphesiz hepimiz Senin boynu tasmalı, ayağı prangalı ve elleri kelepçeli kulların ve Senin dergâhının bendeleriyiz. Senden sıdk, emanet ve ismet gibi mü’min sıfatlarını hayatımız boyunca bize yâr etmeni istiyoruz. İnsî ve cinnî bütün şeytanların şerlerinden, fitlemelerinden, dürtülerinden ve sürekli kötülüğü dayatan, hep çirkinliklere çağıran nefsin desîselerinden, vesveselerinden ve tuzaklarından hepimizi korumanı dileniyoruz.

Allahım! Bizi özümüze eriştir. Dostlarına açtığın ve açmadığın sırlardan bizi de hissemend eyle.

Felekleri evirip çevirdiğin sırlarından bazılarını bize de aç, aç ki, omuzlarımıza bir emanet olarak yüklediğin hilafet vazifesini bihakkın yapabilelim.

Harf ile isim arasında uzamış, adaletle kâim olan bir büyük pay da bizim nasibimize ayır, ayır da muhât iken, “Allah onlara şöyle hitap eder: Bugün hâkimiyet kimin? Mutlak galip, tek hâkim olan Allah’ın!” âyetinin ihatasıyla muhît olabilelim.

Ey insanı bir damla sıvıdan yaratan, yaratıp ona güzel bir şekil veren! Doğru yolu onun için kolaylaştıran ve en sonunda da verdiği can emanetini geri alıp kabre koyan!

Allahım! Senden, bizi hayırlı işlere muvaffak kılmanı, kötülüklerden uzak tutmanı, fakirleri bize sevdirmeni, mağfiret ve merhametinle bizi sarıp sarmalamanı ve insanları fitnelerle imtihan etmeyi murad buyurduğunda o fitnelere dûçâr kalmadan bizdeki can emanetini almanı diliyoruz. Ne olur, bize, Seni, Senin sevdiklerini ve bizi Sana yaklaştıracak amelleri sevdir.

Gerçek güç ve kuvvet de Aliyy ü Azîm olan Allah’a (celle celâluhû) aittir. Dinimizi, canımızı, ailemizi, malımzıı, çocuklarımızı, kardeşlerimizi, evimizi, ekinimizi, komşularımızı ve kalbimizin şefkatle alâka duyduğu her şeyimizi, bütün ins ve cinnin, şeytanın, kötülük düşünen herkesin ve “perçemini elinde tuttuğu” bütün canlıların şerrinden koruması için, yüce nezdinde hiçbir emanetin zayi olmadığı Aliyy ü Azîm olan Allah’a emanet ettik. “Yolun Rabbime ait olanı doğrudur.” Allah bize yeter; O ne güzel Vekîldir!

Ey Yüceler Yücesi Allahım! Nihayetsiz fazlınla, sıdk ve emânetin zirvesi, sâdık ve emîn, hususî nusret ve apaçık fetihle müeyyed olan, ısrarla düşmanlık yapan kâfir ve müşrikleri ifnâ eden, had-hudûd tanımaz mütecâviz fâcirleri, fısk u fücurlarını devam ettiremez hale getiren, Kitab-ı Mübîn’inde Kendisine, “ya Rabbenâ, üstümüze (gürül gürül) sabır yağdır, Ayaklarımıza sebat ver ve kâfir topluluğa karşı bizi muzaffer eyle!” âyet-i celîlesini inzal buyurduğun Efendimiz Hazreti Muhammed’e salât ü selâm ve bereket ihsan eyle.

Allahım, 

Dünyanın dört bir bucağında iman ve Kur’ân meşalesini tutuşturup hep canlı tutmaya çalışan kadın-erkek bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da –yukarıda zikrettiğimiz salih kullarına tabî olarak- salât ü selâm eyle ve bereketinle lütufta bulun. 

Dünyanın her yerinde Senin Nâm-ı Celilini, ona muhtaç olan gönüllere duyurmaya çalışan kardeşlerimize ve  ailelerine ferec mahreç nasip eyle.

Sonsuz “Lâ havle velâ kuvvete illa billahilaliyyilazîm” ile huzuruna geliyor, hamd ü senalarımızı arz ediyor ve dualarımızı kabul buyurmanı diliyoruz.

Yakarışlarımıza icabet buyur, Rabbimiz!

Ya Rahmân, ya Rahîm, ya Zelcelâli ve’l-ikrâm!

Zat’ın, azametin, ululuğun, Ulûhiyetin, Rubûbiyetin hakkı için.. Sıfât-ı Sübhâniye’nin hatırı ve şefaati için..

Esmâ-i Hüsnâ’n hürmeti ve şefaati için..

İsm-i A’zam’ın hürmeti ve şefaati için..

Hazreti Muhammed Mustafa’nın hürmeti ve şefaati için..

seçkinlerden seçkin ve en hayırlı kulların enbiya/evliya hürmeti ve şefaati için duamızı kabul buyur.

Bu şerefli ve mübarek isimlerin hürmetine, latîf ve celîl sıfatların hatırına Sen’den Efendimiz Hazreti Muhammed’e ve O’nun mübarek aile fertlerine salât ve selam etmeni diliyoruz.

Amin