CUMA DEMEK… VEFA DEMEK-66

 ( “ALLAHIM! SENDEN MARİFETİNİN NURUYLA HER ZAMAN KALBİMİZE DİRİLİŞ ÜFLEMENİ DİLİYORUZ….”)

GİRİŞ

Evrâd u ezkâr, i’lâ-yı kelimetullah yolunda mücahede eden bir müminin en önemli zâd ü zahîresi; Allah Teâlâ ile münasebetinin de emaresidir.

Mutad evradımıza ek olarak bu hafta

KIRIK TESTİ: MÂRİFET – MUHABBET VE MEDYUNİYET 12 NİSAN 2010.

İman için başta icmalî bir bilgi yeterli olsa da, mü’min hiçbir zaman bununla yetinmemelidir. O, her sabah, doğan güneşle birlikte bir kere daha “vira bismillâh” deyip yeniden âyât-ı Kur’âniye ve ehâdis-i nebeviyeye dalmalı, âyât-ı tekviniyeyi hallaç etmeli ve bu istikamette yeni araştırma, yeni tahkik ve yeni tetkiklerle bir binayı restore ediyor gibi imanını bir kere daha gözden geçirmelidir.

Dünkü, evvelki günkü bilgiler bunun için yeterli değildir. Çünkü siz bugün bir baştan bir başa kâinat kitabını hallaç etseniz ve bu ameliye neticesinde hâsıl olan cilt cilt ansiklopediler ölçüsündeki bilgileri kafanıza yerleştirseniz dahi, yarın o Zât-ı Ecell ü A’lâ’yı hüşyâr bir gönülle terütaze yeniden duyup hissedebilme adına yine o bilgilere muhtaç olduğunuzu göreceksiniz.

Evet, Cenâb-ı Hakk’ı her gün bir kere daha terütaze duyma adına Hz. Üstad’ın, Âyetü’l-Kübra’da takip ettiği yol gibi sürekli bir “hel min mezîd/daha yok mu” kahramanı olarak imanda yeni bir donanım, yeni bir diriliş ve belki de yeni bir inşaya gitmeli ve demelisiniz ki; “Şu an duyup hissettiklerime bakınca, sanki ben dün inanmamış gibiyim.

İnanılması gerekli olan seviyede bir iman ancak bugün bana nasip oldu.” Fakat bir sonraki gün, bir kere daha imana dair bir kısım hususları elekten geçirip, analiz ettikten sonra, bu sefer de; “Dün de ben haybetteymişim, asıl bu gün Cenâb-ı Hak bana daha farklı olarak Zât’ını duyurdu.” demelisiniz.

Hatta doğrudan doğruya enbiya-i izâmın (alâ nebiyyina ve aleyhimüsselâm) meclisine girseniz ve o ulvî heyetin insibağı neticesinde başınızı kaldırdığınızda Cenâb-ı Hakk’ın arşını temâşâ ufkuna erseniz, yine de dûnhimmet olmamalı, o noktada dahi çıtayı birkaç metre yükseltip “Yok mu daha ötesi?” demelisiniz.

ifadesinden mülhem Yakaran Gönüllerden seçilen yakarışlarla Marifet talebimizi  Cuma duamıza ser levha yapıyoruz.

 …

ŞAMİL CUMA GÜNÜ DUASI ÖRNEĞİ-66

Bismillahirrahmanirrahim

La ilahe illa ente

Ya Hannanu

Ya Mennanu

Ya bediussemavati vel ard

Yazel Celali vel ikram

Ya Hayyu Ya Kayyum

Ya Hayyu Ya Kayyum

Ya Hayyu Ya Kayyum

İyyake Na’budu ve İyyake Nestain

Velhamdülillahi Rabbilalemin.

***

Allahım!

Efendimiz Hazreti Muhammed’e (s.a.v) ve O’nun kardeşleri olan nebîlere, mürselîne..

mukarreb meleklere..

gök ve yer ehlinden -onlarla beraber rızana nâil olmak için dua ettiğimiz- Senin salih kullarının hepsine..

özellikle de Hazreti Adem, Hazreti İdris, Hazreti Nuh, Hazreti Hûd, Hazreti Salih, Hazreti İbrahim, Hazreti Lût, Zebîhullah Hazreti İsmail, Hazreti İshak, Hazreti Yakub, Hazreti Yusuf, Hazreti Eyyub, Hazreti Şuayb, Kelîmullah Hazreti Mûsa, Hazreti Harun, Hazreti Davud, Hazreti Süleyman Hazreti Yunus, Hazreti İlyas, Hazreti Elyesa, Hazreti Zülkifl, Hazreti Zekeriyya, Hazret Yahya, Hazreti İsa ve annesi Hazreti Meryem, Hazreti Zülkarneyn, Hazreti Lokman ve Hazreti Üzeyr’e (alâ nebiyyina ve aleyhimüsselâm)..

Ve Efendilerimiz Hazreti Cebraîl, Hazreti Mîkaîl, Hazreti İsrafîl ve Hazreti Azraîl’e.

Hamele-i Arş’a..

Mukarreb Meleklere..

Kerûbiyyûn’a ve Kirâm-ı Katibîn’e..

Allah Resûlü’nün halifeleri Hazreti Ebû Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman, Hazret Ali efendilerimize..

Peygamberimiz’in iki amcası Hazreti Hamza ve Hazreti Abbas’a

ve Allah Resûlü’nün ahfâdına..

özellikle de Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin, Muhammed el-Hanefî ve Zeynü’l-Âbidîn hazerâtına..

Annelerimiz Hazreti Hatice-i Kübrâ ve Hazreti Âişe-i Sıddîka’ya

ve Efendiler Efendisi’nin diğer pak zevcelerine

ve kızları Zeynep, Rukayye, Ümmü Külsüm ve Fatımetü’z-Zehraya..

Ve Muhacir ve Ensardan bütün Ashâb-ı Güzîne,

Tâbiîn ve Tebe-i Tâbiîn efendilerimize..

Müçtehidîn-i Kirâma

Müfessirîn-i İzâma..

Muhaddisîn-i Fihâma..

Evliya, Asfiya, Ebrar ve Mukarrebîne..

Aktâba ve hususen Hazreti Ali ve Hazreti Hamza efendilerimize..

Şeyh Abdülkâdir-i Geylanî, Şeyh Ebu’l-Hasen el-Harakânî, Şeyh Harranî, Şeyh Menbicî; İmam Rabbanî, Ebu’l-Hasen eş-Şazilî, Ahmed el-Bedevî, Ahmed er-Rufaî, Muhammed Bahâüddin en-Nakşebendî

Üstadımız Bediüzzaman Said Nursîye,

Büyüğümüze

ve Senin nezd-i ulûhiyetinde kıymeti olan bütün salih kullara

ilmin ve mâlûmâtın adedince salât ve bereket ihsan eyle

ve dualarımızı onların hürmetine kabul buyur.

***

Lebbeyk ya Rab, fermanına uyduk, divanına geldik. Her zaman gelmeye de âmâdeyiz.

Sen, Raûf ve Rahîm Allah’sın. Göklerin ve yerin kendisiyle parıldadığı yüzünün nuru hürmetine, Sana ait her bir hak hürmetine ve Senden isteyen kulların hürmetine bizi şu günün sabahında ve akşamında affetmeni ve kudretinle Cehennem ateşinden korumanı diliyoruz.

Cumamızı mübarek eyle..

Rabbim! Bu ve bundan sonraki günlerin hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidayetini istiyor, bugünün ve daha sonraki günlerin şerrinden de Sana sığınırız.

***

Allahım,

Dünyanın dört bir bucağında iman ve Kur’ân meşalesini tutuşturup hep canlı tutmaya çalışan kadın-erkek bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da –yukarıda zikrettiğimiz salih kullarına tabî olarak- salât ü selâm eyle ve bereketinle lütufta bulun.

Dünyanın her yerinde Senin Nâm-ı Celilini, ona muhtaç olan gönüllere duyurmaya çalışan kardeşlerimize ailelerine ferec mahreç nasip eyle.

Allahım,

Şu icabet saatlerinde başta büyüğümüz olmak üzere kardeşlerimizin, bacılarımızın, arkadaşlarımızın, her türlü sıkıntı ve zorluk içindeki kardeşlerimizin ve ailelerinin dualarını kabul eyle; rahmet ve bereketini üzerimizden eksik etme..

Şu anda zindanlarda zalim tiranların elinde işkence gören,sıkıntı çeken mazlum, mağdur, mahpus kadın-erkek bütün kardeşlerimizden ve yeryüzünün değişik yerlerine hicret edip hizmetlerine devam etmeye çalışan, yaşam mücadelesi veren, gittikleri yerlerde sıkıntılar yaşayan kardeşlerimizden tasa ve elem sebebi olan kötülüklerin hepsini bertaraf et!

***  

Allahım! Senin inayetinle sabahladık; Senin inayetinle akşamladık; Senin inayetinle yaşar, Senin izninle ölürüz.

Dönüş de Sanadır. Hamd, canımızı aldıktan sonra bizi tekrar dirilten Allah’a mahsustur. Dönüş de O’nadır.

Allahım! İçinde bulunduğumuz şu günün evvelini sulh ü salah, ortasını felah, sonunu da her bakımdan muvaffakiyetli kıl. Senden dünyanın da, ahiretin de hayrını diliyoruz, ey Merhametliler Merhametlisi!

***

Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla. Hamd Âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” O, gökleri ve yerleri ayakta tutan Kayyûm’dur. Bütün mahlûkatın Hâlık’ı O’dur. Ariflerin basiretlerini marifet ve yakîn nurlarıyla tenvîr eden, beşerî sıfatlardan sıyrılıp ahlâk-ı âliye-i Kur’âniye ile mütehallik olan kullarının sırlarını esbab-ı âdiye ile elde edilemeyecek kadar büyük kurb ve temkin cezbelerinin mevhibeleriyle donatan ve tevhîd hakikatine ermiş muvahhid kullarının kalblerindeki kilitleri tevhid anahtarları ile açan yine O’dur. Beni ve yedi iklim dört bucağı yaratan, yağmurları yağdıran, her biri bir sanat harikası olan gökcisimlerini semalarda yüzdüren Yüce Yaratıcımın onunla benden hoşnut olacağı ve nezdinde benim için bir koruma ve sıyanet vesilesi sayacağı bir hamd ile O’na hamd ederim.

Ey Hak katının gözü sürmeli enîs ü celîsleri olan ariflerin sürûru!

Ey Kendisini, hiç kimsenin bilmediği kadar iyi bilip tanıyan marifet ehli âriflerin kalblerinden hiçbir zaman uzak olmayan!

Ey marifet ehli kullarının Kendisinden yine sadece Kendisini istedikleri biricik Matlûb!

Ey ehl-i irfan olan âriflerin çok iyi bilip tanıdığı Ma’rûf!

 Marifet güneşlerinin envârını kalbleri üzerinde tıpkı güneşin parıldaması gibi parlatan!

Ey Zâhir u Bâtın, ötelerin ötesindeki hazinelerinde gizli tuttuğun marifet iklimlerini benim için de aç…

Allahım! Karanlık gecemizin üzerine marifet güneşinle doğ.

Ya İlahenâ! Senin bütün âlemleri kuşatan gizli lütufların, açık olanlarından çok daha fazladır.

Lâkin o gizli lütufları ancak ârif-i billah olan kalb gözleri açık kulların sezebilir ve görebilirler. Gördüklerinde de o lütuflara gözlerini diker ve onlarla her türlü kötülükten emin olurlar. İnce perdeler arkasında sürekli akıp duran o gizli lütuflarını bizim vicdanlarımıza da duyur Allahım, duyur ve bizleri de o lütuflarınla her türlü kötülükten muhafaza buyur.

Hiç kimse Seni bilmeye, marifetine ermeye tam muktedir olamadı ve bilme peşinde olanlar bu husustaki acziyetlerini en büyük idrak bildiler.

Allahım! Selim ve temiz kalbler hep Senin sevdana tutulmuşlar, farklı farklı gönüller sadece Senin marifetin etrafında bir araya gelmişlerdir. Kalbler sadece Seni anmakla itmi’nan bulup oturaklaşır; his ve heyecanlar da yalnızca Sana vâsıl olunca sükûna ererler.

Allahım bizi marifet erbabı has kullarının zümresine ilhak eyle! marifetinin nurlarıyla kalbimizi ihya buyur.. affının halâvetini, marifetinin lezzetini vicdanlarımıza duyur..

Ey Yüceler Yücesi Allahım! Senden marifetinin nuruyla her zaman kalbimize diriliş üflemeni diliyoruz.

 Allahım! bize marifetinin sevgisini ilham buyurmanı diliyoruz.

Ey Yüce Rabbim! Senden bizi marifet basamaklarında yükseltmeni diliyoruz.

İlahî! Arif kullarını kurbunla müşerref eylediğin gibi bizi de müşerref eyle.

Allahım! Bize dünyada iman ve marifet izzeti, âhirette de likâ (kavuşma) ve müşâhede izzeti ver.  

Allahım! Kur’ân’ın sırlarını bizim idraklerimize de aç, bizi nur libasıyla donat, letâif deryasına daldır ve gökçek yüzlülere bahşettiğin marifet lütuflarını bizim başımızdan aşağıya da sağanak sağanak yağdır.

İzzetin hakkı için Senden, kalblerimizi, cisimlerimizi, bedenlerimizi, ruhlarımızı, marifetinin nuruyla ebediyyen, dâima, kalıcı ve en doğruyu görüp bilecek şekilde ihya buyurmanı diliyoruz.

Sana düşmanlık beslemekte ısrar edenlerle karşılaştığımızda bize marifet ve o marifetten kaynaklanan sine genişliği ve gönül ferahlığı ver.

Lutfet ki Allahım, dillerimiz sürekli Senin zikrinle meşgul, bedenimiz bütün uzuvlarıyla Senin emrine itaat içinde olsun. Kalblerimiz yalnız Senin marifetinle dolsun. Ruhlarımızı müşâheden ile kanatlandır; latîfelerimizi yakınlığınla taçlandır.

Allahım! Sırrın sırrı da Sensin. Vaad-i Sübhânîn iktizasınca zâkirlerin kalblerini marifetinle doldurursun.

Ya Seyyidî ve ya İlahî! Marifet erbabı kulların Seni bulduklarında Senden başka ne varsa hepsinden yüz çevirmişlerdir. Salih kulların Senin fazlınla necâta ermiş, taksîratı pek çok günahkârlar da “Tevbe, ya Rabbi!” deyip yine Senin kapına yönelmişlerdir.

Ey affı güzel Rabbim! Ne olur, affının serinliğini ve marifetinin halâvetini benim ruhuma da duyur ve beni onlarla doyur!

Bana tam bir marifet ve aşkın bir hikmet lutfet ki, mevcudâtta esrârına muttali olmadığım hiçbir hakikat kalmasın. Ve yine o marifetle âyetlerin hakikatini idrake mâni olan bütün zulmet perdelerini kaldırayım. Muhabbet, sevgi, rüşd ve reşâdın müheyyicâtı ile kalblerde ve ruhlarda tasarruf edebileyim.

Allahım! O’nun hususî marifetine vâris olan has kullar, halk içinde en yüksek rütbelere nâil oldular ve olurlar. O’nun husûsiyeti hakkı için, o hususî marifetten bize de özel ihsanlarda bulun.

Ey ariflerin kalblerine güzelliğinin kemâli ve ulvî sıfatlarının hüsnüyle tecelli eden ve azametinin esrarı kalblerin derinliklerinde vücut bulan Zât!

Allahım! Bütün yakarışlarımı kabul buyurmanda, vesilelerin en büyüğü, faziletlerin en yücesi, en sevgili ve en yakın dost olan Muhammed Mustafâ, Safiy-yi Murtazâ, Nebiy-yi Müctebâ, Efendimiz Hazreti Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem) vesile kılıyorum. O’ndaki zâtî marifetlerde benim varlığımı erit.

***

Allahım, 

Dünyanın dört bir bucağında iman ve Kur’ân meşalesini tutuşturup hep canlı tutmaya çalışan kadın-erkek bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da –yukarıda zikrettiğimiz salih kullarına tabî olarak- salât ü selâm eyle ve bereketinle lütufta bulun. 

Sonsuz “Lâ havle velâ kuvvete illa billahilaliyyilazîm” ile huzuruna geliyor, hamd ü senalarımızı arz ediyor ve dualarımızı kabul buyurmanı diliyoruz.

Yakarışlarımıza icabet buyur, Rabbimiz!

Ya Rahmân, ya Rahîm, ya Zelcelâli ve’l-ikrâm!

Zat’ın, azametin, ululuğun, Ulûhiyetin, Rubûbiyetin hakkı için.. Sıfât-ı Sübhâniye’nin hatırı ve şefaati için..

Esmâ-i Hüsnâ’n hürmeti ve şefaati için..

İsm-i A’zam’ın hürmeti ve şefaati için..

Hazreti Muhammed Mustafa’nın hürmeti ve şefaati için..

seçkinlerden seçkin ve en hayırlı kulların enbiya/evliya hürmeti ve şefaati için duamızı kabul buyur.

Bu şerefli ve mübarek isimlerin hürmetine, latîf ve celîl sıfatların hatırına Sen’den Efendimiz Hazreti Muhammed’e ve O’nun mübarek aile fertlerine salât ve selam etmeni diliyoruz.

Amin