CUMA DEMEK… VEFA DEMEK-89
( “CEVŞEN-İ KEBİR 13-15.BÂB / TEVHİDNÂME 13-15.BÂB”)
GİRİŞ
Evrâd u ezkâr, i’lâ-yı kelimetullah yolunda mücahede eden bir müminin en önemli zâd ü zahîresi; Allah Teâlâ ile münasebetinin de emaresidir.
Duada esas olan onun kabulüne inanmak ve güvenmektir. Duada elleri açmak bir yana, insan asıl gönlünü açmalıdır.
…
ŞAMİL CUMA GÜNÜ DUASI ÖRNEĞİ-89
***
Bismillahirrahmanirrahim.
Allahım! Bütün hamd u senâlar, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsus ve O’nun hakkıdır. Efendimiz Hz. Muhammed’e, durulardan duru ehl-i beytine, kerem ve cömertlikte hep ilk saffı tutmuş ashabının cümlesine salat u selam olsun.
Senin nezd-i ulûhiyetinde kıymeti olan bütün Salih kullara ilmin ve mâlûmâtın adedince salât ve bereket ihsan eyle ve dualarımızı onların hürmetine kabul buyur.
***
Lebbeyk ya Rab, fermanına uyduk, divanına geldik. Her zaman gelmeye de âmâdeyiz.
Cumamızı mübarek eyle.. Rabbim! Bu ve bundan sonraki günlerin hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidayetini istiyor, bugünün ve daha sonraki günlerin şerrinden de Sana sığınırız.
***
“Ey kalbi kırıkları maiyyetiyle şereflendiren!
Ey ‘Gönlü mahzunların yanındayım!’ buyuran!
Ey bela ve musibetleri kaldıran!
Ey Gariplerin Sahibi…
Ey Mazlumların Sahibi…
Ey Mağdurların Sahibi…
Ey mahkumların Sahibi…”
Allahım, Şu icabet saatlerinde başta büyüğümüz olmak üzere kardeşlerimizin, bacılarımızın, arkadaşlarımızın, her türlü sıkıntı ve zorluk içindeki kardeşlerimizin ve ailelerinin dualarını kabul eyle; rahmet ve bereketini üzerimizden eksik etme..
Masumiyetine rağmen hürriyeti gasp edilen bütün kardeşlerimizi bir an evvel hürriyetlerine kavuştur!
Mağdur kardeşlerimize öyle bir lütufta bulun ki; göz görmemiş, kulak işitmemiş ve beşer tasavvurlarını aşkın, Şânına yakışır bir iltifat-ı Sübhâniye ile onları serfirâz kıl!”
“Ey esaret hayatı yaşayanları hürriyetine kavuşturan! Onları da hürriyetlerine kavuştur!..” “Onları eski hallerine, güzel durumlarına yeniden iade buyur!..
“Allah’ım! Bu mazlumları, mağdurları, zâlimlerin, münafıkların şerrinden muhafaza buyur!”
Haklarını, imkanlarını iade buyur!.. Onlar, bir kısım mutasallıtların, mütegalliplerin, mütemelliklerin tasallutuna, saldırısına, tahakkümüne maruz kaldılar; o zalimlerin ve münafıkların ellerinden onları kurtar! Ve onları salıver!”
“Tasavvurları aşkın, sürpriz şekilde salıver Allah’ım! Ne olur?!. Ey mutlika’l-usârâ!..”
(TEVHİDNAME-122): Allah’ım! Tutuklanan, hapsedilen ve derdest edilen “mescûn” kardeşlerimize; tevkif edilen, işinden alıkonulan ve hürriyeti kısıtlanan “mevkuf” kardeşlerimize; darda bırakılan, kendisine sebepler üstü bir yardım elinin uzanmasına muhtaç olacak şekilde üzerinde baskı kurulan “muzdarr” kardeşlerimize; gadre ve haksızlığa uğramış, hak ettiği imkanlar zorla elinden alınmış “mağdur” kardeşlerimize; hak etmediği muameleye tâbi tutulan ve zâlimin gaddar eliyle zulme maruz bırakılan “mazlum” kardeşlerimize, tez zamanda serbest kalmalarını ve hak ettikleri hürriyet ve imkanlara kavuşmalarını lütfeyle. Öyle ki, bu lütfunun keyfiyeti, Sen’den gayrı “mâsivâ”dan gelebilecek iyiliklerden müstağnî kılacak ölçüde olsun!
***
[CEVŞEN- KEBİR-13.BÂB]
“Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla.
-
Ve es’elüke biesmâike Yâ Celîl (Ey yücelik ve ululuk sahibi Celil )
-
Yâ Cemîl (Ey gerçek güzellik sahibi Cemil,)
-
Yâ Vekîl (Ey kendine güvenen kullarının işini en iyi yoluna koyan Vekil )
-
Yâ Kefil ( Ey kullarının takatını aşan işlerini üzerine alan Kefil, )
-
Yâ Delîl (Ey kullarına yol gösteren Delil,)
-
Yâ Mükîl (Ey kullarının hata ve yanlışlarını bağışlayan Mukil,)
-
Yâ Habîr (Ey her şeyden haberdar olan Habir,)
-
Yâ Latîf (Ey lütuf u keremi bol olan Latif, )
-
Yâ ‘Azîz (Yâ ‘Azîz )
-
Yâ Melîk (Ey bütün mevcudatın gerçek sahibi ve hükümdarı olan Melik, )
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” (Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar.)
***
[CEVŞEN- KEBİR-14.BÂB]
-
“Yâ Delîle’l-mütehayyirîn (Ey şaşkınların yol göstericisi, )
-
Yâ Gıyâşe’l-müsteğîşîn (Ey yardım isteyenlerin yardımcısı,)
-
Yâ Sarîha’l-müstesrihîn (Ey medet isteyenlerin imdat edicisi,)
-
Yâ Câra’l-müstecîrîn (Ey korunmak isteyenlerin koruyucusu,)
-
Yâ Melcee’l-‘âsîn (Ey asilerin sığınağı )
-
Yâ Ğâfıra’l-müznibîn (Ey günahkârların bağışlayıcısı )
-
Yâ Emâne’l-hâifîn (Ey korkanlara emniyet veren,)
-
Yâ Râhime’l-mesâkîn (Ey miskinlere merhamet eden )
-
Yâ Enîse’l-müstevhişîn (Ey yalnızlık duyanların dostu )
-
Yâ Mücîbe da’veti’l-müdtarrîn (Ey darda kalanların dualarına cevap veren,)
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” (Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar.)
***
[CEVŞEN- KEBİR-15.BÂB]
-
Yâ Ze’l-cûdi ve’l-ihsân (Ey cömertlik ve ihsan sahibi )
-
Yâ Ze’l-fadli ve’l-imtinân (Ey fazl ve iyilik sahibi )
-
Yâ Ze’l-emni ve’l-emân (Ey emniyet ve eman sahibi )
-
Yâ Ze’l-kudsi ve’s-sübhân (Ey kudsiyet (mukaddeslik) ve kemâlât (pâklık) sahibi ,)
-
Yâ Ze’l-hikmeti ve’l-beyân (Ey hikmet ve beyan sahibi )
-
Yâ Ze’r-rahmeti ve’r-rıdvân (Ey rahmet ve rıdvan (rıza) sahibi,)
-
Yâ Ze’l-hucceti ve’l-bürhân (Ey kesin delil ve bürhan sahibi,)
-
Yâ Ze’l-‘azameti ve’s-sultân (Ey azamet (büyüklük) ve saltanat sahibi )
-
Yâ Ze’l-‘afvi ve’l-ğvıfrân (Ey af ve mağfiret sahibi )
-
Yâ Ze’r-ra’feti ve’l-müste’ân (Ey kendisinden yardım istenen şefkat sahibi,)
Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” (Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar.)
***
[TEVHİDNÂME-13.BÂB]
“Allah’ım! Sen’den, nefislerimizi, ruh ve kalb hayatına açık, melek edalı arzlı bir semaviye dönüşmüş “nefs-i mutmainne” ufkuna yükseltmeni; onun bir üst mertebesi olan, kullarının Sen’den hoşnutluğunu anlatan, Sen’den ne gelirse gelsin, her zaman şükürle karşılık verip kat’iyen şikâyet etmeme, bu yolda gülü de dikeni de aynı görme, azbı da azabı da bir bilme noktası sayılan “nefs-i râdiye” zirvesine ulaştırmanı; onun da ötesinde, rızana mazhar edilmenin, bizim küçüklüğümüze göre değil Senin azametine yakışır bir iltifata erdirilmenin unvanı olarak anılan “nefs-i mardiyye” şahikasıyla bizleri serfiraz kılmanı diliyor ve dileniyoruz. Öyle ki, Senin rızana erdikten sonra başkalarının bizden razı olmasını hedeflemekten bizleri müstağnî kılacak ölçüde olsun!
[TEVHİDNÂME-14.BÂB]
“Allah’ım! Bizleri her zaman yüzü yerde ve alçak gönüllü “mütevâzı” kimselerden eyle! Öyle ki tavır ve davranışlarımızda başkalarını mülahazaya alıp onların rızasını hedeflemenin adı olan her türlü “riya”dan; faikiyet mülahazasına girip büyüklük taslama diye tarif edilen “kibir”den; iç beğeni girdabına kapılıp kendine meftun olmanın ismi addedilen “ucub”tan bizleri alıkoyacak keyfiyette olsun!
[TEVHİDNÂME-15.BÂB]
“Allah’ım!Ulu Dergâhından bizlere öyle bir lütufta bulun ki, Sen’den gayrı bütün mâsivadan gelebilecek iyilik ve lütuflardan bizleri müstağnî kılsın!
***
Bismillâhirrahmânirrahirrahîm. Elhamdülillah Rabbil âlemîn vessalâtü vesselâmü âlâ seyyinâ Muhammed in ve alâ seyyidinâ Muhammed ve âlihî ve sahbihî ecmeinet-tayyibinet-tahirîn
Allahümme yâ Hâfizu yâ Hafîz.Ihfeznâ vahfiz ihvânenâ.Fî külli nevahılhayah.Ve min beyninâ ve min halfinâ.Ve an eymâninâ ve an şemâilina.Ve min fevginâ ve neûzü biazametike en nuģtâle min tahtinâ
“Allahümme ya Hâfiz ya Hafîz ihfeznâ mim beyni eydine ve min halfinâ ve en eyméniné ve en şemâiline ve min fevkine ve min tahtine.
ya Rahîmu ya Rahman ya Hannanu ya Mennân yazel celâli vel ikram. Ve sallallahu ale seyyidine Muhammedin va alihi ecmain.”
“vela yeûduhû hıfzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm”
Bismillahillezî lâ yedurru measmihî şey’ün fil ardi velâ fissemâi. Vehüves semîul alîm. ( 7 defa)
“Hasbiyallahu lâ ilahe illâ hu, aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül-arşil-azîm” ( 7 defa)
Yâ hâfiyel eltâf,neccinâ mimmâ nehâf, bel mimmâ lâ nehâf.
“Subhanallahi vebi hamdihi subhanallahil aziym”
Euzu bi kelimatillahit -tammati min şerri ma halaka ve zerae ve berae ( 11 defa)
Allahümme ya Hâfiz, ya Hafîz, ihfâznâ min külli şerrin ve darrin. ( 11 defa)
Ve sallallahu ala seyyidinâ Muhammed in ve âlihi ve sahbihi ecmeîn
***
Allahım,
Dünyanın dört bir bucağında iman ve Kur’ân meşalesini tutuşturup hep canlı tutmaya çalışan kadın-erkek bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da salât ü selâm eyle ve bereketinle lütufta bulun.
Sonsuz “Lâ havle velâ kuvvete illa billahilaliyyilazîm” ile huzuruna geliyor, hamd ü senalarımızı arz ediyor ve dualarımızı kabul buyurmanı diliyoruz.
Yakarışlarımıza icabet buyur, Rabbimiz!
Ya Rahmân, ya Rahîm, ya Zelcelâli ve’l-ikrâm!
Zat’ın, azametin, ululuğun, Ulûhiyetin, Rubûbiyetin hakkı için.. Sıfât-ı Sübhâniye’nin hatırı ve şefaati için..
Esmâ-i Hüsnâ’n hürmeti ve şefaati için..
İsm-i A’zam’ın hürmeti ve şefaati için..
Hazreti Muhammed Mustafa’nın hürmeti ve şefaati için..
seçkinlerden seçkin ve en hayırlı kulların enbiya/evliya hürmeti ve şefaati için duamızı kabul buyur.
Bu şerefli ve mübarek isimlerin hürmetine, latîf ve celîl sıfatların hatırına Sen’den Efendimiz Hazreti Muhammed’e ve O’nun mübarek aile fertlerine salât ve selam etmeni diliyoruz.
Amin