VESİLE-İ NECAT FIRSAT AYI RAMAZAN-I ŞERİFTE DUAMIZ ODUR Kİ (BÖLÜM-1)

Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla…

Allahım!   Bütün hamd u senâlar, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsus ve O’nun hakkıdır. Efendimiz Hz. Muhammed’e, durulardan duru ehl-i beytine, kerem ve cömertlikte hep ilk saffı tutmuş ashabının cümlesine salat u selam olsun. Senin nezd-i ulûhiyetinde kıymeti olan bütün Salih kullara ilmin ve mâlûmâtın adedince salât ve bereket ihsan eyle ve dualarımızı onların hürmetine kabul buyur.

İçinde bulunduğumuz şu günün evvelini sulh ü salah, ortasını felah, sonunu da her bakımdan muvaffakiyetli kıl. Senden dünyanın da, ahiretin de hayrını diliyoruz, ey Merhametliler Merhametlisi!

Ey bütün istek ve dilekler Kendisine ulaşan!

Ey her şekva ve arz-ı hali duyan!

“Ey kalbi kırıkları maiyyetiyle şereflendiren!

Ey ‘Gönlü mahzunların yanındayım!’ buyuran!

Ey ihsan ve atiyyeleri bol olan!

Ey hediyeleri çok geniş olan!

Ey her varlığın rızkını ulaştıran!

Ey bela ve musibetleri kaldıran!

Ey her yana değişik mahlûkatından ordular yollayan!”

Ey hata, kusur ve günahları bağışlayan!

Ey esaret hayatı yaşayanları hürriyetine kavuşturan!

Ey Gariplerin Sahibi… Ey Mazlumların Sahibi… Ey Mağdurların Sahibi… Ey mahkumların Sahibi…” 

Masumiyetine rağmen hürriyeti gasp edilen bütün kardeşlerimizi bir an evvel hürriyetlerine kavuştur!

Mağdur kardeşlerimize öyle bir lütufta bulun ki; göz görmemiş, kulak işitmemiş ve beşer tasavvurlarını aşkın, Şânına yakışır bir iltifat-ı Sübhâniye ile onları serfirâz kıl!”

“Allah’ım! Bu mazlumları, mağdurları, zâlimlerin, münafıkların şerrinden muhafaza buyur!”

Haklarını, imkanlarını iade buyur!.. Onlar, bir kısım mutasallıtların, mütegalliplerin, mütemelliklerin tasallutuna, saldırısına, tahakkümüne maruz kaldılar; o zalimlerin ve münafıkların ellerinden onları kurtar! Ve onları salıver!”

“Ey esaret hayatı yaşayanları hürriyetine kavuşturan! Onları da hürriyetlerine kavuştur!..” “Onları eski hallerine, güzel durumlarına yeniden iade buyur!..

“Tasavvurları aşkın, sürpriz şekilde salıver Allah’ım! Ne olur?!. Ey mutlika’l-usârâ!..”

(TEVHİDNAME-122): Allah’ım! Tutuklanan, hapsedilen ve derdest edilen “mescûn” kardeşlerimize; tevkif edilen, işinden alıkonulan ve hürriyeti kısıtlanan “mevkuf” kardeşlerimize; darda bırakılan, kendisine sebepler üstü bir yardım elinin uzanmasına muhtaç olacak şekilde üzerinde baskı kurulan “muzdarr” kardeşlerimize; gadre ve haksızlığa uğramış, hak ettiği imkanlar zorla elinden alınmış “mağdur” kardeşlerimize; hak etmediği muameleye tâbi tutulan ve zâlimin gaddar eliyle zulme maruz bırakılan “mazlum” kardeşlerimize, tez zamanda serbest kalmalarını ve hak ettikleri hürriyet ve imkanlara kavuşmalarını lütfeyle. Öyle ki, bu lütfunun keyfiyeti, Sen’den gayrı “mâsivâ”dan gelebilecek iyiliklerden müstağnî kılacak ölçüde olsun!

Yâ Rafîka men lâ rafîka leh.. Ey refik ve arkadaşı olmayanlara rahmet ve merhametiyle refaket eden,

Yâ Men ânesenî ve âvânî.. Ey beni rahmetiyle kucaklayan ve bana huzur ve sükûn veren Rabbim,

Yâ men hüve rahmetühû karîbûn li’l-muhsinîn.. Ey rahmeti, muhsinlere yakın olan Rabbim,

Yâ Kenze’l-fükarâ .. Ey rahmeti fakirlerin tükenmez bir hazinesi olan,

Yâ Men yahtassu bi rahmetihî men yeşâ.. Ey rahmetini dilediğine tahsîs eden Rabbim,

Ey kulları Kendisine yöneldiğinde hemen teveccüh-ü rahmette bulunan.. hiçbir zaman onların ümitlerini karşılıksız bırakmayan.. onları, Kendine yaklaştıran ekstra yol ve disiplinlerle cüdâ düşme hicranından kurtaran.. günah ve mesâvîyle kirlenmiş olanların ayıplarını setreden… yüceler yücesi Rabbimiz!

 (TEVHİDNAME-1): “Allah’ım! Nezd-i uluhiyetinden bizleri öyle bir rahmetle  serfiraz eyle ki, sen’den gayrısının (mâsivâ) bütün rahmetlerinden bizleri müstağnî kılsın!”

Ya Rabbî ve ya İlahî! Günahlarımızı rahmet bulutlarınla ört; ayıplarımızın üzerine de merhamet ve şefkat bulutlarını gönder!

Huzuruna sermayesiz geldik; nâçâr, Senin cömertliğine ve keremine sığınıyor, “Keremkân Sensin, kesme keremin.” diyerek rahmet denizlerinden biz de hissedar olmak istiyoruz. Dualarımıza icabet buyur ve bizi ümitlerimizde, dileklerimizde haybet ve hüsrana uğratma. Tevbe kapından Sana olan teveccühümü karşılıksız bırakma!

Rahmetine sığınıyoruz ey merhameti merhametlerin en güzeli olan Rabbim! Ne olur, dualarımızı kabul buyur.

Yâ Ze’l-fadli ve’l-keram.. Ey sonsuz fazl ve kerem sahibi,

Yâ Men hüve fadlühû mukîm.. Ey fazl ü keremi dâim olan, Rabbim,

(TEVHİDNAME-2): “Allah’ım!  Sen’den öyle bir fazl u kerem ve öyle bir teveccüh taleb ediyoruz ki, sen’den gayrısının bütün fazl u keremleri ve bütün teveccühlerinden bizleri müstağnî kılsın!”

Gizli lütufların, ince icraatların ve eşsiz hıfz u sıyanetine sığınıyoruz. Bizleri de korumana al. Nebiy-yi Ekrem’in Hazreti Muhammed’i (aleyhissalâtü vesselâm) bize şefaatçi eyle. Efendimiz’e, tertemiz ehline, güzellerden güzel ashâbına salât ve selâm eyle, ey şefkatine hudut olmayan merhametliler merhametlisi Rabbim! Bizi de fazlınla dünyada şerlilerin şerrinden, âhirette de Cehennem azabından koru.

Yâ Kâmil.. Ey işlerinde ve zâtında hiçbir kusuru olmayan Kâmil,

Yâ Kabil.. Ey kullarının ibâdet, duâ, tevbe, mürâcaat ve ilticalarını kabul eden Kâbil,

(TEVHİDNAME-3): Bizlere öyle bir “iman-ı kâmil” nasib buyur ki, sen’den gayrı bütün mâsivadan bizleri müstağnî eylesin!”

Allahım!

Kalblerimizi ve bütün kullarının kalblerini imana, İslâm’a ve Kur’ân yolunda hizmete tevcîh buyur.

Allahım!

Bizleri, bütün kullarının bu lütuflarla serfiraz olması yolundaki iman hizmetinde istihdam eyle!

Allahım!

Senden, imanda sıhhat, güzel ahlâkla bezenmiş iman, arkasından felah gelecek bir muvaffakiyet, katından rahmet ve afiyet ve nezdinden mağfiret ve rıza diliyorum.

“Ey darda kalanların, canı gırtlağına dayananların, dergâh-ı ulûhiyetinin kapısının tokmağına dokunanların çağrılarına icabet buyuran Allah’ım!

Hâl-i pür-melâlimiz Sana ayân.. canlarımız gırtlakta ve son kelime dudakta. Hak duygusunun gönlümüzde hâsıl ettiği heyecan ve hafakandan, bâtıl duygu ve düşüncesine karşı koyma cehdi ve gayreti sebebiyle, yeryüzü bütün genişliğine rağmen daraldıkça daraldı; sadırlarımız ve nefsimiz bizi sıktıkça sıkmaya başladı.

Ne olursun bizlere tez zamanda ferec ve mahreç nasip buyur! Sensin yegâne sığınağımız ve ümit kaynağımız!..”

Allahım,

Dünyanın dört bir bucağında iman ve Kur’ân meşalesini tutuşturup hep canlı tutmaya çalışan kadın-erkek bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da –yukarıda zikrettiğimiz salih kullarına tabî olarak- salât ü selâm eyle ve bereketinle lütufta bulun.

Hâlihazırda gönüllerimiz paramparça, mahzun ve kederli. Ne olur, maiyyetini bizlere duyur! Bizi bize terk etmek suretiyle bizleri mahvettirme!”

“Kırıklarımızı sarıp sarmala.. yaralarımızı iyileştir.. ve kırık döküklerimizi gider!..”

Allahım,

Şu icabet saatlerinde başta Büyüğümüz olmak üzere kardeşlerimizin, bacılarımızın, arkadaşlarımızın, her türlü sıkıntı ve zorluk içindeki kardeşlerimizin ve ailelerinin dualarını kabul eyle; rahmet ve bereketini üzerimizden eksik etme..

***

Sonsuz “Lâ havle velâ kuvvete illa billahilaliyyilazîm” ile huzuruna geliyor, hamd ü senalarımızı arz ediyor ve dualarımızı kabul buyurmanı diliyoruz.

Yakarışlarımıza icabet buyur, Rabbimiz!

Ya Rahmân, ya Rahîm, ya Zelcelâli ve’l-ikrâm!

Zat’ın, azametin, ululuğun, Ulûhiyetin, Rubûbiyetin hakkı için.. Sıfât-ı Sübhâniye’nin hatırı ve şefaati için..

Esmâ-i Hüsnâ’n hürmeti ve şefaati için..

İsm-i A’zam’ın hürmeti ve şefaati için..

Hazreti Muhammed Mustafa’nın hürmeti ve şefaati için..

seçkinlerden seçkin ve en hayırlı kulların enbiya/evliya hürmeti ve şefaati için duamızı kabul buyur.

Bu şerefli ve mübarek isimlerin hürmetine, latîf ve celîl sıfatların hatırına Sen’den Efendimiz Hazreti Muhammed’e ve O’nun mübarek aile fertlerine salât ve selam etmeni diliyoruz.

Amin