“YENİ/YENİLENEN İNSAN MODELİ” (BÖLÜM-7)

NEDEN  HEDEFİMİZ; “YENİ / YENİLENEN İNSAN” 

BAMTELİ MÜZAKERESİ

İSTİFADE EDİLEN KAYNAKLAR:

1- EN GUZELE GİDEN YOL

2- İNSANLARİN TAKDİRİ VE İHLASİN MUHAFAZASI

3-İSTİKAMET ABİDELERİ

4-  NESL-İ CEDİD VE DİRİLİŞİN ESASLARI

5- DOGU BATİ BULUSMASI VE ASİMİLASYON DEĞİL ENTEGRASYON

6- İBRET GARİPLER VE KORKU

7-DÜŞÜNCENİN ÖNÜNDEKİ GULYABANİLER

8- ENGELLEMELER KARŞISINDA HAKKA HİZMET YOLU

9- TEVHİD-İ KIBLE ET HİMMETİNİ DAĞITMA

***

[ EN GUZELE GİDEN YOL ]

11/02/2018.

“Ayrıca, bizim telakkîlerimiz açısından, şeriat-ı fıtriye kanunlarına riâyet etmek, Cenâb-ı Hakk’ın kâinatın bağrına yerleştirdiği âdât-ı sübhaniyesini mütâlaa ederek tekvînî emirlerin gereklerini yerine getirmek ve âyât-ı tekvîniyeyi sürekli tetkik ve tefekkür ederek kalbî ve ruhî hayatı yenilemek de takvânın önemli bir buudunu teşkil etmektedir.”

“Her gün sizin için yeni bir gündür ve her yeni gün müstakil olarak inşa edilmesi gereken bir zaman parçasıdır. Dahası, her yeni günde siz de bir manada yeni bir insansınız ve ruhunuzun abidesini bir kere daha ikâme etmek zorundasınız.

“Öyleyse, her gün düşünce dünyanızı yeniden gözden geçirmeli, bir kere daha Allah yolunda infak duygusunun, takvâ şuurunun ve sadâkat ruhunun tabiatınıza mal olup olmadığını kontrol etmeli ve bu konuda cehd ü gayret ortaya koyarak Cenâb-ı Hak tarafından işi kolaylaştırılan ve önündeki engeller kaldırılan bir insan olmaya namzed hale gelmelisiniz.”

“Binaenaleyh, Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) “Ceddidû imaneküm bi lâ ilahe illallah – İmanınızı Lâ ilâhe illâllah ile yenileyiniz. buyurmuş ve ümmetini sürekli tecdid-i imana davet etmiştir.”

“Duygularınızda değişmeler meydana geldi, bilgi adına yeni müktesebâtınız hasıl oldu, onların hepsinin sizin renginizi ve imanınızın desenini alması gerekmektedir. Bu açıdan, teminat altında olduğunuz mülahazasına asla kapılmamanız ve hep yenilenme peşinde olmanız icap etmektedir.”

“Dolayısıyla, Allah’a kurbet açısından hangi seviyede bulunursanız bulununuz, size düşen vazife; teşriî ve tekvinî emirleri iyi okuyarak mütemadiyen imanınızı yenilemeniz, iman-ı billah içindeki marifetullaha ulaşıp onu tabiatınızın bir yanı haline getirmeniz; fakat, yine de kendinizi teminat altında görmeyip, vicdanınızdaki marifet kazanını sürekli kaynatarak aktif marifeti elde etmeye ve hep muhabbetullah atmosferinde nefes alıp vermeye çalışmanızdır.” 

http://www.herkul.org/kirik-testi/kirik-testi-en-guzele-giden-yol/

[ İNSANLARİN TAKDİRİ VE İHLASİN MUHAFAZASI ]

09/09/2018.

“Meseleyi ülfete ve ünsiyete fedâ etmemek için, tâbir-i diğerle meseleyi ülfet ve ünsiyete emanet etmemek için, sürekli yeni yeni mülahazalarla, teveccüh mülahazaları ile O’na yönelme.. her yönelişi âdetâ yepyeni, mebdeden bir yöneliş şeklinde, O’na doğru yapma… Bunlar ile yetinmeme esasen.”

“Zikir ve niyazı ülfet ve ünsiyete emanet etmemek için -tevazu ve mahviyet içinde- sürekli yeni yeni teveccüh mülahazaları ile O’na yönelmek lazım.”

http://www.herkul.org/bamteli/bamteli-insanlarin-takdiri-ve-ihlasin-muhafazasi/

[ İSTİKAMET ABİDELERİ ]

04/09/2018.

“Böyleleri, değil bu olumsuz şeylere tahayyül dünyalarında dahi kapı aralama, en küçük bir rüya kirliliği, tasavvur isi-pası, durağanlık sisi-dumanı karşısında bile tir tir titrer, yeni yeni teveccüh vesileleri aramaya koyulur.. ve her zaman elleri rahmet ve mağfiret kapısının tokmağında ruhanilerle atbaşı bir hayat sürdürürler.”

http://www.herkul.org/kirik-testi/kirik-testi-istikamet-abideleri/

[ NESL-İ CEDİD VE DİRİLİŞİN ESASLARI ]

19/11/2017.

Umuma söylüyorum; öyle olanlar, beni mazur görürler zannediyorum; biraz da kendi nefsim zaviyesinden diyorum. Dünyanın böyle bir nesle ihtiyacı var. O Hazret’in “gâye-i hayal” haline getirdiği “nesl-i cedîd” de işte bu nesildir: “Ey mezar-ı müteharrik bedbahtlar!” Yani kalbsiz ve ruhsuz yaşayanlar, ölüler gibi hareket edenler, kadavralar gibi hareket edenler!.. “Mezar sizi bekliyor, çekiliniz; ta ki, hakikat-ı İslâmiyeyi hakkıyla kâinat üzerinde temevvücsâz edecek olan nesl-i cedid gelsin!..”

Nesl-i cedîd… إِنْ يَشَأْ يُذْهِبْكُمْ وَيَأْتِ بِخَلْقٍ جَدِيدٍ “Eğer O dilerse, (yaratmaktaki maksadının yerine gelmesi için) sizi ortadan kaldırır ve yerinize (yoksulluğunun şuuruna varıp Allah’a yönelecek, varlık ve zenginliğinin ancak O’nunla mümkün bulunduğunu kavrayacak) yeni bir nesil getirir.” (Fâtır, 35/16)

Siz, pörsüyünce, solunca, hazan yemiş yapraklar gibi sararınca, Allah, dinini boşlukta bırakmaz, mutlaka bir “nesl-i cedîd”, yeni bir nesil getirir. Bir müceddid ile, insanlara yeni bir nefha, İsrafil Sur’u gibi üfler. Yeni bir diriliş, eski ifadesiyle “Ba’s-u ba’de’l-mevt” ihsan eder. Üstad Necip Fazıl, bu tabiri kullanırdı. Diriliş, öyle bir diriliş lütfeder. “Kâinat üzerinde hakâik-i Kur’âniyeyi temevvücsâz edecek olan nesl-i cedîd gelsin!..”

http://www.herkul.org/bamteli/bamteli-nesl-i-cedid-ve-dirilisin-esaslari/

[ DOGU BATİ BULUSMASI VE ASİMİLASYON DEĞİL ENTEGRASYON ]

10/12/2017

Bu “yeni nesil”, dünyanın dört bir yanına açılan yeni nesil, Hazreti Pîr’in ifadesiyle “nesl-i cedîd” o yırtığı yamama cehd u gayreti içindeydi. Evvela aynı duyguyu, aynı düşünceyi paylaşan dünya ile yeniden, bir kere daha el sıkışma, muânakada bulunma, sarmaş-dolaş olma; ondan sonra da bütün dünya ile sarmaş-dolaş olma, hiç kimse ile problemi olmayan bir dünya haline gelme istikametindeki hareketleri, gayretleri bizi ümitlendiriyordu.

Şu andaki musibetler ve vaziyet, bizim kusurumuza terettüp eden bir tokat yeme ise şayet, o küçük tokat ile Cenâb-ı Hak aklımızı başımıza getirsin; meydana getirdiğimiz o boşluğu doldurmaya bizi muvaffak eylesin!..

Ortaya koydukları o türlü şeyler ile bizim insanımızın birikimleri yeniden bir terkip yapıldığı zaman, yani “tekke/zaviye”, “medrese” ve “mektep”, bir araya geldiği zaman, Allah’ın izni ve inayetiyle çok problemler çözülecektir zannediyorum. Bu da İslam dünyasının “Neo-Rönesans”ı olacaktır, yeni bir Rönesans.

http://www.herkul.org/bamteli/bamteli-dogu-bati-bulusmasi-ve-asimilasyon-degil-entegrasyon/

[ İBRET GARİPLER VE KORKU ]

05/11/2017.

Evet böyle bir dönemde, bütün müfsitlerin ifsâdâtına rağmen, zâlimlerin zulmüne rağmen, kâidlerin keydine rağmen, mâkirlerin mekrine rağmen, hâinlerin hıyanetine rağmen ıslahçı olan insanlar; işte onlar Benim kardeşlerim!.. اَلَّذِينَ يُصْلِحُونَ مَا أَفْسَدَهُ النَّاسُ İnsanların fesada verdikleri şeyleri derleyip-toparlayıp yeniden ıslah eden, deformasyonları yeniden forma koyan, dejenerasyonları yeniden -bir yönüyle- gözden geçiren, değişik pozitif reformlara tâbi tutarak her şeyi hüviyet-i asliyesine yeniden ircâ eden -Allah’ın izniyle- o bahtiyarlar, Benim kardeşlerim!..

http://www.herkul.org/bamteli/bamteli-ibret-garipler-ve-korku/

[ DÜŞÜNCENİN ÖNÜNDEKİ GULYABANİLER ]

08/09/2016

Okuduğu, temaşa ettiği şeylerden mana çıkararak, onlarda “terkip” ve “tahliller”de bulunarak, yeni yeni bir kısım sonuçlara varmak… Sürekli beyinden bir kısım tayfların yukarıya doğru çıkması ve sürekli onlara bir mukabelenin bulunması.. kendisine yeni yeni ufukların açılması… O düşünmeyi böyle kabul ederseniz şayet, -tabii başkalarının düşüncelerinden de istifade mahfuz- insan sürekli kazanan, ticaret yapıp da kazanan, “bir”leri “bin” eden bir insan haline gelir. 

Derin bir “tefekkür”le, bir “tezekkür”le, içinde bulunduğumuz o kabuğu kırarak, yeni bir hayata yürüme mecburiyetindeyiz. Bu da bir araya geldiğimiz zaman, birbirimizi rehabilite etmemize vâbeste. 

http://www.herkul.org/herkul-nagme/524-nagme-dusuncenin-onundeki-gulyabaniler/

[ ENGELLEMELER KARŞISINDA HAKKA HİZMET YOLU ]

20/03/2016.

Fakat yine de bu gibi olumsuzluklara takılmadan, hiç yılmadan, bıkmadan, usanmadan, vicdanlarınızda yeni yeni kapılar açarak doğru bildiğiniz yolda yürümeye devam etmelisiniz. Yeni bir kısım dinamikleri değerlendirerek vicdan ufkunuz ve ruh enginliğiniz itibarıyla sürekli çıtayı yükseltmeye çalışmalısınız.

http://www.herkul.org/kirik-testi/kirik-testi-engellemeler-karsisinda-hakka-hizmet-yolu/

[ EMANET ]

18/10/2015.

Kaldı ki, bugün birileri her şeyi yok etseler; hizmet yuvalarını seddetme gayreti içine girenler tam tehcîre, tenkîle, ibâdeye, ta’yire, tahfîfe giderek düşündükleri şeylerde başarılı olsalar; meleklerin alkışladığı bütün hayır müesseselerini kapatsalar; Anadolu insanının samimiyet zemini ve samimiyet kuvve-i inbâtiyesinde neşv ü nema bulan bu hizmeti bütünüyle yok etseler, Allah’ın izni ve inayetiyle, bu işe gönül vermiş insanlar “Vira Bismillah!..” der, yeniden başlar ve üç beş sene sonra meseleyi aynı kerteye ulaştırırlar.

Her gün kalb ve ruha yeni bir bahar yaşatmak lazım ki öteden, nâmütenâhîden gelen esintileri duyabilsin ve canlı kalabilsin.

Bu itibarla da, bugün bize düşen şey, yalnız ve yalnız kendi inanç ve düşünce sistemimize bağlı kalarak, kendi kültürümüz ve kültür ürünlerimize yönelip kendimiz olarak kalabilmenin mücadelesini vermek ve gerekirse yeni düşünce ve irfan iştikaklarını da kendi fikir atlasımız üzerinde gerçekleştirmeye çalışmaktır.

Evet, gücümüz yettiğince hep kendi kaynaklarımıza bağlı kalmalı, kendi millî mecramızda ummana ulaşmayı düşünmeli ve kendi gök kubbemiz altında varlığı temâşâ etmeye, onu bir kitap gibi okumaya, okuyup yorumlamaya ve yeni bilgi, yeni mülâhazalar ortaya koymaya gayret etmeliyiz.

http://www.herkul.org/bamteli/bamteli-emanet/

 [ TEVHİD-İ KIBLE ET HİMMETİNİ DAĞITMA ]

26/04/2015

Yeni Bir Bakış Açısıyla Yepyeni Ufuklar

Günümüzde de, Hazreti Bediüzzaman’ın açık bıraktığı uçlardan hareket ederek, onun ele aldığı meselelere yeni bir çehre vermek, insanlara yeni bir heyecan kazandırmak mümkündür. Siz, onun ele aldığı hakikatleri farklı bir üslûp ve yöntemle öyle bir ortaya koymalısınız ki onu okuyanlar, “Biz, bu meseleyi yıllardır okuyorduk fakat hiç böyle anlamamıştık.” desin ve ruhlarında yeni bir heyecan duysunlar. Esasında onun sözlerinin pek çoğu, müstakil bir risale olacak ölçüde derin ve muhtevalıdır. Fakat o derinliği görebilmek için şekliliği aşan bir okuma gayretinin içinde olunması gerekir. Bildiğinizi gibi Faslı âlim merhum Feridü’l-Ensarî, Risale-i Nur’un anahtar kavramlarıyla ilgili Mefâtihu’n-Nur isimli güzel bir çalışma ortaya koymuştu. Peki, neden bizim ülkemizde Feridü’l-Ensarî Hoca’nın ufku ve seviyesi ölçüsünde o zatın eserleri üzerine bir çalışma yapılmadı? Niye o devasa kametin âsâr-ı bergüzidesini/seçkin eserlerini farklı zaviyelerden değerlendiremedik? Doğrusu insan bütün bunları düşününce hayıflanmaktan kendini alamıyor.

Ne var ki, hayıflanmaktan öte, kanaatimce, günümüzün aydınlık dimağlarına düşen vazife yeni bir bakış açısıyla o kıymetli eserleri yeniden mütalaaya almak olmalıdır. Bilhassa ilim ufku itibarıyla engin, ilâhiyat sahasında uzmanlaşmış olan ulema, mukayeseli okuma şekliyle o eserleri ele alıp onları İmam Maturîdî, İmam Gazzâlî, İzz İbn Abdüsselâm, İbn Sina ve Fahreddin Râzî gibi allâmelerin eserleriyle birlikte mütalaa ederek vicdanlarda onlara karşı yeni bir heyecan uyarabilirler. Hatta bununla da yetinmeyerek bu âsâr-ı bergüzideyi yeni bir okuma şekliyle tahlile tâbi tutup, Hazreti Pîr’in bıraktığı uçlardan hareketle geleceğin ilim düşüncesini inşa edecek, fıkıh metodolojisini ortaya koyacak, fıkıh, hadis ve tefsir gibi ilimlere ait çalışmalar yapabilecek âlimler yetiştirebilirler.

http://www.herkul.org/kirik-testi/kirik-testi-tevhid-i-kible-et-himmetini-dagitma/

***

 O,  “YENİLENEN İNSAN”

1)- O, “şeriat-ı fıtriye kanunlarına riâyet eden”,

2)- O, “Cenâb-ı Hakk’ın kâinatın bağrına yerleştirdiği âdât-ı sübhaniyesini mütâlaa ederek tekvînî emirlerin gereklerini yerine getiren”,

3)- O, “âyât-ı tekvîniyeyi sürekli tetkik ve tefekkür eden”

4)- O, “kalbî ve ruhî hayatı yenilemenin takvânın önemli bir buudu olduğunu bilen”

5)- O, “Her günü  yeni bir gün ve “her yeni gün müstakil olarak inşa edilmesi gereken bir zaman parçası” ve “ruhunuzun abidesini bir kere daha ikâme etmek zorunda olduğunu” bilen.

6)- O, “her gün düşünce dünyasını yeniden gözden geçiren”

7)- O, “her gün bir kere daha Allah yolunda infak duygusunun, takvâ şuurunun ve sadâkat ruhunun tabiatınıza mal olup olmadığını kontrol eden”

8)- O, “Tabiatına mal olması için gayret ortaya koyarak Cenâb-ı Hak tarafından işi kolaylaştırılan ve önündeki engeller kaldırılan bir insan olmaya namzed hale gelmeye çalışan”

9)- O,  “İmanınızı Lâ ilâhe illâllah ile yenileyiniz.davetiyle  sürekli tecdid-i iman” peşinde

10)- O,  “Teminat altında olduğu mülahazasına asla kapılmaz ve hep yenilenme” peşinde

11)- O, “ Allah’a kurbet açısından hangi seviyede bulunursa bulunsun, kendisine düşen vazifenin; teşriî ve tekvinî emirleri iyi okuyarak mütemadiyen imanınızı yenileme”, olduğunun idrakinde…

 12)- O, “iman-ı billah içindeki marifetullaha ulaşıp onu tabiatının bir yanı haline getirme”ye çalışan

13)- O, “ kendini teminat altında görmeyip, vicdanındaki marifet kazanını sürekli kaynatarak aktif marifeti elde etmeye ve hep muhabbetullah atmosferinde nefes alıp vermeye çalışan.” 

14)- O, “Meseleyi ülfet ve ünsiyete emanet etmemek için, sürekli yeni yeni mülahazalarla, teveccüh mülahazaları ile O’na yönelmeye çalışan”

15)- O,  Bunlar ile yetinmeyerek O’na (cc) her yönelişini âdetâ yepyeni, mebdeden bir yöneliş şeklinde, O’na doğru yapmaya çalışan”…

16)- O,  “Zikir ve niyazı ülfet ve ünsiyete emanet etmemek için -tevazu ve mahviyet içinde- sürekli yeni yeni teveccüh mülahazaları ile O’na yönelmeye.” çalışan…

17)- O,  “Olumsuz şeylere tahayyül dünyalarında dahi kapı aralama, en küçük bir rüya kirliliği, tasavvur isi-pası, durağanlık sisi-dumanı karşısında bile tir tir titreyen”

18)- O, “hep yeni yeni teveccüh vesileleri aramaya koyulan”

19)- O, “her zaman elleri rahmet ve mağfiret kapısının tokmağında ruhanilerle atbaşı bir hayat sürdüren.”

20)- O, “Dünyanın Hazret’in “gâye-i hayal” haline getirdiği “nesl-i cedîd” ihtiyacı” olduğunun bilincinde ve nesli cedid olmaya niyetli… İslam dünyasının “Neo-Rönesans”ı , yeni bir Rönesans.

21)- O,  “yırtığı yamama cehd u gayreti içinde”

22)- O, “Evvela aynı duyguyu, aynı düşünceyi paylaşan dünya ile yeniden, bir kere daha el sıkışma, muânakada bulunma, sarmaş-dolaş olma gayreti içinde”

23)- O,  “ondan sonra da bütün dünya ile sarmaş-dolaş olma, hiç kimse ile problemi olmayan bir dünya haline gelme istikametindeki gayreti içinde”

24)- O, “Şu andaki musibetler ve vaziyeti, kendi kusuruna terettüp eden bir tokat yeme kabul edip; Şu andaki musibetler dolayısıyla meydana gelen o boşluğu doldurmaya kararlı…”

25)- O, “böyle bir dönemde, bütün müfsitlerin ifsâdâtına rağmen, zâlimlerin zulmüne rağmen, kâidlerin keydine rağmen, mâkirlerin mekrine rağmen, hâinlerin hıyanetine rağmen ıslahçı olan”

26)- O, “Böyle bir dönemde, İnsanların fesada verdikleri şeyleri derleyip-toparlayıp yeniden ıslah eden”

27)- O, “Böyle bir dönemde, deformasyonları yeniden forma koyan, dejenerasyonları yeniden -bir yönüyle- gözden geçiren, değişik pozitif reformlara tâbi tutarak her şeyi hüviyet-i asliyesine yeniden ircâ eden”

28)- O,  “Böyle bir dönemde, “Benim kardeşlerim!..”  müjdesine talip”

29)- O, “Okuduğu, temaşa ettiği şeylerden mana çıkararak, onlarda “terkip” ve “tahliller”de bulunarak, yeni yeni bir kısım sonuçlara varan”…

29)- O, “Sürekli beyinden bir kısım tayfların yukarıya doğru çıkması ve sürekli onlara bir mukabelenin bulunması suretiyle kendisine yeni yeni ufuklara açılan…

30)- O, “başkalarının düşüncelerinden de istifade ederek sürekli kazanan, ticaret yapıp da kazanan, “bir”leri “bin” eden bir insan” 

31)- O, “Derin bir “tefekkür”le, bir “tezekkür”le, içinde” bulunarak o kabuğu kırarak, yeni bir hayata yürüme mecburiyetinde

32)- O, “kardeşleri ile  bir araya geldiği zaman, birbirilerini rehabilite etme çabasında” 

33)- O, “olumsuzluklara takılmadan, hiç yılmadan, bıkmadan, usanmadan, vicdanlarınızda yeni yeni kapılar açarak doğru bildiğiniz yolda yürümeye devam eden”

34)- O, “Yeni bir kısım dinamikleri değerlendirerek vicdan ufku ve ruh enginliği itibarıyla sürekli çıtayı yükseltmeye çalışan.”

35)- O, “Allah’ın izni ve inayetiyle; bugün birileri her şeyi yok etseler; hizmet yuvalarını seddetme gayreti içine girenler tam tehcîre, tenkîle, ibâdeye, ta’yire, tahfîfe giderek düşündükleri şeylerde başarılı olsalar; meleklerin alkışladığı bütün hayır müesseselerini kapatsalar; Anadolu insanının samimiyet zemini ve samimiyet kuvve-i inbâtiyesinde neşv ü nema bulan bu hizmeti bütünüyle yok etselerde, bu işe gönül vermiş insanlardan olup “Vira Bismillah!..” der, yeniden başlar ve üç beş sene sonra meseleyi aynı kerteye ulaştırır”.

36)- O, “öteden, nâmütenâhîden gelen esintileri duyabilmek ve canlı kalabilmek için Her gün kalb ve ruha yeni bir bahar yaşatma arayışında”

37)- O, “Bugün, yalnız ve yalnız kendi inanç ve düşünce sistemimize bağlı kalarak, kendi kültürümüz ve kültür ürünlerimize yönelip kendimiz olarak kalabilmenin mücadelesini vermenin ve gerekirse yeni düşünce ve irfan iştikaklarını da kendi fikir atlası üzerinde gerçekleştirmeye çalışmanın kendisine düşen şey olduğunun idrakinde”

38)- O, “gücü yettiğince hep kendi kaynaklarına bağlı”

39)- O, “kendi millî mecramızda ummana ulaşma düşüncesinde”

40)- O, “ kendi gök kubbemiz altında varlığı temâşâ etmeye, onu bir kitap gibi okumaya, okuyup yorumlamaya ve yeni bilgi, yeni mülâhazalar ortaya koyma gayreti” içinde”

41)- O, “Günümüzde, Hazreti Bediüzzaman’ın açık bıraktığı uçlardan hareket ederek, onun ele aldığı meselelere yeni bir çehre vermek, insanlara yeni bir heyecan kazandırma niyetinde”

42)- O,  “Hazreti Bediüzzaman’ın ele aldığı hakikatleri farklı bir üslûp ve yöntemle öyle bir ortaya koyma çalışır” ve onu okuyanlar, “Biz, bu meseleyi yıllardır okuyorduk fakat hiç böyle anlamamıştık.” desin ve ruhlarında yeni bir heyecan duysun” lar isteyen

43)- O, “Hazreti Bediüzzaman’ın ele aldığı hakikatlerinin derinliği görebilmek için şekliliği aşan bir okuma” gayretinin içinde

44)- O, “günümüzün aydınlık dimağlarına düşen vazifenin yeni bir bakış açısıyla o kıymetli eserleri yeniden mütalaaya almak gerektiğinin bilincinde”

45)- O, Hatta onun hedefinde  “bu âsâr-ı bergüzideyi yeni bir okuma şekliyle tahlile tâbi tutup, Hazreti Pîr’in bıraktığı uçlardan hareketle geleceğin ilim düşüncesini inşa edecek, fıkıh metodolojisini ortaya koyacak, fıkıh, hadis ve tefsir gibi ilimlere ait çalışmalar yapabilecek müstakbel âlimleri nasıl yetiştirebiliriz” vardır.