CUMA DEMEK… VEFA DEMEK-15
(“METÂ NASRULLAH – ALLAH’IN YARDIMI NE ZAMAN?!.”)
Kırık gönüllerin inkisarını bilen, onulmaz dertlere derman gönderen, ikliminden gelen esintilerle ruhlarımızdaki yalnızlık ve vahşetleri silen yalnız O’dur.
O’na yönelen, açılacak bir kapıya yönelmiş olur; O’na yalvaran matlubuna ermiş sayılır.”
“Bugün oturup-kalkarken dudaklarımızdan hep o türlü şeylerin dökülmesi…”
Bir “eşref-i saat”e, “eşref-i dakika”ya rastlayabilir.
***
ŞAMİL CUMA GÜNÜ DUASI ÖRNEĞİ-15
*****
Bismillahirrahmanirrahim
La ilahe illa ente
Ya Hannanu
Ya Mennanu
Ya bediussemavati vel ard
Yazel Celali vel ikram
Ya Hayyu Ya Kayyum
Ya Hayyu Ya Kayyum
Ya Hayyu Ya Kayyum
İyyake Na’budu ve İyyake Nestain
Velhamdülillahi Rabbilalemin.Amin…
[Efendimiz buyuruyor:”cuma günü hangi vakitte bu dua okunarak duada bulunulursa,doğu ile batı arasinda her ne istenilirse istenilsin,duası kabul olunur.]
*****
Allahım!
Efendimiz Hazreti Muhammed’e (s.a.v)
ve O’nun kardeşleri olan nebîlere, mürselîne..
mukarreb meleklere..
gök ve yer ehlinden -onlarla beraber rızana nâil olmak için dua ettiğimiz- Senin salih kullarının hepsine..
özellikle de Hazreti Adem, Hazreti İdris, Hazreti Nuh, Hazreti Hûd, Hazreti Salih, Hazreti İbrahim, Hazreti Lût, Zebîhullah Hazreti İsmail, Hazreti İshak, Hazreti Yakub, Hazreti Yusuf, Hazreti Eyyub, Hazreti Şuayb, Kelîmullah Hazreti Mûsa, Hazreti Harun, Hazreti Davud, Hazreti Süleyman Hazreti Yunus, Hazreti İlyas, Hazreti Elyesa, Hazreti Zülkifl, Hazreti Zekeriyya, Hazret Yahya, Hazreti İsa ve annesi Hazreti Meryem, Hazreti Zülkarneyn, Hazreti Lokman ve Hazreti Üzeyr’e (alâ nebiyyina ve aleyhimüsselâm)..
Ve Efendilerimiz Hazreti Cebraîl, Hazreti Mîkaîl, Hazreti İsrafîl ve Hazreti Azraîl’e.
Hamele-i Arş’a..
mukarreb meleklere..
Kerûbiyyûn’a ve Kirâm-ı Katibîn’e..
Allah Resûlü’nün halifeleri Hazreti Ebû Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman, Hazret Ali efendilerimize..
Peygamberimiz’in iki amcası Hazreti Hamza ve Hazreti Abbas’a
ve Allah Resûlü’nün ahfâdına..
özellikle de Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin, Muhammed el-Hanefî ve Zeynü’l-Âbidîn hazerâtına..
Annelerimiz Hazreti Hatice-i Kübrâ ve Hazreti Âişe-i Sıddîka’ya
ve Efendiler Efendisi’nin diğer pak zevcelerine
ve kızları Zeynep, Rukayye, Ümmü Külsüm ve Fatımetü’z-Zehraya..
Ve muhacir ve ensardan bütün ashâb-ı güzîne,
tâbiîn ve tebe-i tâbiîn efendilerimize..
müçtehidîn-i kirâma
müfessirîn-i izâma..
muhaddisîn-i fihâma..
evliya, asfiya, ebrar ve mukarrebîne..
aktâba ve hususen Hazreti Ali ve Hazreti Hamza efendilerimize..
Şeyh Abdülkâdir-i Geylanî, Şeyh Ebu’l-Hasen el-Harakânî, Şeyh Harranî, Şeyh Menbicî İmam Rabbanî, Ebu’l-Hasen eş-Şazilî, Ahmed elBedevî, Ahmed er-Rufaî, Muhammed Bahâüddin en-Nakşebendî
Üstadımız Bediüzzaman Said Nursîye,
Büyüğümüze
ve Senin nezd-i ulûhiyetinde kıymeti olan bütün salih kullara
ilmin ve mâlûmâtın adedince salât ve bereket ihsan eyle ve dualarımizi onlarin hurmetine kabul buyur.
Allahım,
Dünyanın dört bir bucağında iman ve Kur’ân meşalesini tutuşturup hep canlı tutmaya çalışan kadın-erkek bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da –yukarıda zikrettiğimiz salih kullarına tabî olarak- salât ü selâm eyle ve bereketinle lütufta bulun.
Cumamızı mübarek eyle..
Dünyanın her yerinde Senin Nâm-ı Celilini, ona muhtaç olan gönüllere duyurmaya kardeşlerimize ailelerine ferec mahreç nasip eyle.
Allahım,
Şu icabet saatlerinde başta büyüğümüz olmak üzere kardeşlerimizin, bacılarımızın, arkadaşlarımızın, her türlü sıkıntı ve zorluk içindeki kardeşlerimizin ve ailelerinin dualarını kabul eyle; rahmet ve bereketini üzerimizden eksik etme..
Allahım! Senin inayetinle sabahladık; Senin inayetinle akşamladık; Senin inayetinle yaşar, Senin izninle ölürüz. Dönüş de Sanadır. Hamd, canımızı aldıktan sonra bizi tekrar dirilten Allah’a mahsustur. Dönüş de O’nadır.
Lebbeyk ya Rab, fermanına uyduk, divanına geldik. Her zaman gelmeye de âmâdeyiz.
Allahım! İçinde bulunduğumuz şu günün evvelini sulh ü salah, ortasını felah, sonunu da her bakımdan muvaffakiyetli kıl. Senden dünyanın da, ahiretin de hayrını diliyoruz, ey Merhametliler Merhametlisi!
Sen, Raûf ve Rahîm Allah’sın. Göklerin ve yerin kendisiyle parıldadığı yüzünün nuru hürmetine, Sana ait her bir hak hürmetine ve Senden isteyen kulların hürmetine bizi şu günün sabahında ve akşamında affetmeni ve kudretinle Cehennem ateşinden korumanı diliyoruz.
Rabbim! Bu ve bundan sonraki günlerin hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidayetini istiyor, bugünün ve daha sonraki günlerin şerrinden de Sana sığınırız.
***
Yoksa siz, daha önce geçmiş ümmetlerin başlarına gelen durumlara mâruz kalmadan Cennet’e gireceğinizi mi sandınız?!. Evet, onlar öyle ezici mihnetlere, zorluklara dûçâr oldular ve öyle şiddetle sarsıldılar ki, Peygamber ve yanındakiler, ‘Allah’ın vaad ettiği yardım ne zaman yetişecek?’ diyecek hale geldiler. İyi bilin ki Allah’ın yardımı yakındır.” (Bakara, 2/214)
“Ey bizim Rabbimiz! Eğer unuttuk veya kasıtsız olarak yanlış yaptıysak, bundan dolayı bizi sorumlu tutma. Bizden evvelkilerin sırtına yüklediğin ağır yükleri ve taşınılmaz sorumlulukları omzumuza yükleme! Ya Rabbenâ! Tâkat getiremeyeceğimiz şeylerle bizi yükümlü tutma. Affet bizi, lütfen bağışla kusurlarımızı, merhamet buyur bize! Sensin Mevlâmız, yardımcımız! Ve kâfir topluluklara karşı Sen bize nusret bahş eyle!”( Bakara sûresi, 2/285-286.)
Rabbimiz! Üstümüze sağanak sağanak sabır yağdır, ayaklarımızı sabit kıl, kaydırma ve kâfirler güruhuna karşı bize yardım eyle!”( Bakara sûresi, 2/250.)
“Bunun üzerine Rabbine, ‘Ben yenik düştüm, bana yardım et!’ diyerek yalvardı.” (Kamer, 54/10)
Artık bana düşen, ümitvar olarak güzelce sabretmektir. Ne diyeyim, sizin bu anlattıklarınız karşısında, Allah’tan başka yardım edebilecek hiç kimse olamaz!” (Yûsuf, 12/18)
Allah’ım! “Biz sana aşikâr bir fetih ve zafer ihsan ettik. * Bu da Allah’ın, senin geçmiş ve gelecek kusurlarını bağışlaması, sana yaptığı ihsan ve in’âmı tamamlaması, seni dosdoğru yola hidâyet etmesi. * Ve sana şanlı bir zafer vermesi içindir.” buyurduğun Fetih sûresinin sırrını da bizlere bahşetmeni diliyor ve dileniyoruz. Bu sûrenin ihtiva ettiği “Allah’ın Fethi”, nusret ve yardımı; büyük başarıyı yaşatması; fevz u necâta erdirmesi; Mü’minleri mağfiret buyurması ve inananlara sekine indirmesi gibi in’âm ve ihsanların yüzüsuyu hürmetine, bizleri bu sırra erdir, geçmişte yaşattığın nimetleri bir de bizlere yaşat!
Allah’ım! “İlahî yardım ve zaferin geldiği zaman”ın anlatıldığı Nasr sûresinin sırrını Senden diliyoruz, bu sır hürmetine bizlere fetihler müyesser eyle!
Ey dua ile Kendisine teveccühte bulunan her kuluna icabet eden ululuk tahtının biricik sultanı Rabbimiz!
Duamızın başında Senin nâm-ı celîlini bir kez daha yâd ediyor ve yardımını diliyoruz.
Allahım! Muhakkak ki Sen, sözümüzü işitir, mekanımızı görür, gizli-açık her şeyimizi bilirsin. Hiçbir hâlimiz Sana gizli kalmaz. Biz muhtaç, fakir, Senin yardımına dehalet eden, azabından rahmetine sığınan, huzurunda kalbi tir tir titreyen ve günahını itiraf ve ikrar eden kullarınız.
Senden başka bir ilah yoktur; biz de Senin yardımını dileniyoruz. Ey rahmet ve yardımını dilenenlerin imdadına koşan Rabbimiz; yegâne ilah Sensin
Bizim de Senin yardımına olan ihtiyacımız çoklardan daha çok. Ey Merhametlilerin En Merhametlisi Rabbim! Ne olur, bu muhtaç kullarını yardımınla sevindir.
Gazabına, kovmana ve uzaklaştırmana karşı yardımını, yardımını diliyoruz Allahım!
16 – Allah’ım! Yüce katından bizlere öyle bir nusret ve yardımda bulun ki, Sen’den gayrı bütün mâsivadan gelebilecek destek, arka çıkma ve yardımlardan bizleri müstağni kılacak ölçüde olsun!
36 – Allah’ım! Bizleri öyle özel bir yardım ile takviye buyur ki; Sen’den gayrısından gelebilecek her türlü testek ve yardımdan bizi müstağnî kılacak keyfiyette olsun!
Allahım! Sen kâfî ve vâfîsin. Her şeye yetersin ve Senden güzel vekil yoktur. Senin dostluğun da bambaşka, yardımın da bambaşkadır.
Senin yardımın bütün yardımların üstünde ve hepsinin kaynağıdır. Biz de Senin inayet ve yardımınla sırat-ı müstakime eriştik.
“Yâ Rab! Nusretin ne zaman?!.”
Ey inayetiyle mahlûkatının yardımına koşan Muavvin!
Ey her bir kulunu re’fet ve şefkatiyle sarıp sarmalayan ve yardım sadece Kendi kapısında aranan!
Ey gören, bilen ve yardım eden olarak Yüce Zâtını yeterli görenlerin her işine kâfî gelen!
Ey inayetiyle yardım isteyenlerin yardımına koşan!
Ey nusret ve yardımı başka hiçbir yardıma ihtiyaç bırakmayacak kadar büyük olan!
Yalnızların Enîsi olan ve yardım dileyenlerin yardımına yetişen Yüce Rabbimiz!
Ey rahmetiyle yardım talebinde bulunanların yardımına koşan Allahım!
Ey rahmeti kuşatılamayacak kadar geniş ve görüp gözetmesi başka kapılardan yardım dilenmeye ihtiyaç bırakmayacak kadar eksiksiz olan Rabbimiz!
Yardımını talep ediyoruz; yardımını üzerimizden eksik etme.
Rabbim! Senin yardımına müracaatta bulunuyor ve Sana tevekkül ediyoruz.
Ey sürçüp düşenleri bağışlayarak tökezleyenlere yeniden doğrulma fırsatları veren yüce Rabbimiz!
Ne olur Rabbim!, bizi fitnelere hedef olmaktan koru.. düşmanlık besleyenlere karşı yardımcımız ol..
Sadece Sen’den yardım diliyor ve yalnızca Sen’den medet bekliyoruz; bize yardım et ve “imdat” çağrımıza icabet buyur.
Ey inanmış gönülleri inayetiyle koruyup kollayan, yardımınla bizi de te’yîd buyur.
Destekleyenimiz, yardım edenimiz ve koruyup kollayanımız Sen ol! Ne olur, biz âciz ve muhtaç kullarını hüsrana uğramış zavallılar gibi eyleme, onların düştükleri acıklı durumlara maruz bırakma.. kalblerimizin üzerinden is, sis ve pas perdelerini kaldır; kaldır ki hakkı hak olarak görüp bilebilelim.
Allahım! Senden enbiyanın mahza hidayet olan yollarını, yardımının kifayet ve yeterliliğini, vilayet ve dostluğunun her şeye bedel olan teminatını diliyoruz.
Allahım! Bize zulmedene karşı sadece Senin yardımını dileniyoruz ve –şayet ıslah olmayacaklarsa- azabınla onları durdurmanı diliyoruz.
Kendi kuvvetinle destekle, destekle ki şu geçici dünyadan ancak Senin yardımınla emniyet ve selâmet içinde çıkabiliriz.
Allah’tan başka bir ilah yoktur. Güvenilip dayanılan ve Kendisine itimat edilen Vekîl, her şeyi ra’ye’l-ayn bilen Şehîd O’dur. Her darlık için, “hasbiyallah/Allah bana yeter”; bütün günahlar için, “estağfirullah/Allahım, beni bağışla”; her üzüntü ve keder için, “mâşâallah/Allah neyi dilerse o olur”; kader ve kazanın her türlüsü için, “tevekkeltü alallah/Allah’a dayandım ve tevekkül ettim”; bütün musîbetler için, “innâ lillah/biz Allah’a aidiz, O’ndan geldik, O’na döneceğiz”; her tâat ve ma’siyet için, “lâ havle velâ kuvvete illâ billah/tâatleri yerine getirmek ve günahlardan uzak durmak ancak Allah’ın havl ve kuvvetine dayanmakla olur” ve her türlü hüzün için de, “isteantü billah/Allah’ın yardımına sığındım” deriz. Bütün bunlara karşı hazırlığımız işte bu kudsî kelimeler ve onlara temel teşkil eden mülahazalardan ibarettir.
Ey Yüce Allahım! Huzurunda boyun büküyor ve Senden afv ü âfiyet diliyoruz. Hoşnutluğunu, teveccühünü, ilahî nefhalarını, dostluğunu, yakınlığını, muhabbetini, maiyyetini, hıfz u sıyanetini, koruyup kollamanı, yardımınla zaferler nasip etmeni, düşmanların acımasızlığına bırakmamanı, himaye etmeni, gözetmeni ve bize de raiyyetinden has kullarına yaptığın muameleyle muamele etmeni, hastalıklarımıza şifa vermeni, dertlerimize devalar lutfetmeni, bizi içine düştüğümüz sıkıntılardan kurtarmanı ve yürüdüğümüz yolda başarılı kılmanı, maddî-manevî her türlü esaretten zincirlerimizi çözmeni, muvaffakiyet ve düşmanlık besleyen hainlere karşı zaferler nasip etmeni, onların şerrinden, tuzaklarından, komplolarından, fesat düşüncelerinden, fitne ve nifaklarından korumanı diliyoruz.
Ey Yüce Allahımız! Bizim bütün engelleri aşmamıza yardım eden Yüceler Yücesi Senin dergâhına sığınarak bütün inananları rüşde erdirmeni ve olgunlaştırmaını niyaz ediyoruz.
***
Sonsuz “Lâ havle velâ kuvvete illa billahilaliyyilazîm” ile huzuruna geliyor, hamd ü senalarımızı arz ediyor ve dualarımızı kabul buyurmanı diliyoruz.
Yakarışlarımıza icabet buyur, Rabbimiz!
Ya Rahmân, ya Rahîm, ya Zelcelâli ve’l-ikrâm!
Zat’ın, azametin, ululuğun, Ulûhiyetin, Rubûbiyetin hakkı için.. Sıfât-ı Sübhâniye’nin hatırı ve şefaati için..
Esmâ-i Hüsnâ’n hürmeti ve şefaati için..
İsm-i A’zam’ın hürmeti ve şefaati için..
Hazreti Muhammed Mustafa’nın hürmeti ve şefaati için..
seçkinlerden seçkin ve en hayırlı kulların enbiya/evliya hürmeti ve şefaati için duamızı kabul buyur.
Bu şerefli ve mübarek isimlerin hürmetine, latîf ve celîl sıfatların hatırına Sen’den Efendimiz Hazreti Muhammed’e ve O’nun mübarek aile fertlerine salât ve selam etmeni diliyoruz.
Amin