CUMA DEMEK… VEFA DEMEK-16

(“EY MAHZUN KULLARINA FEREÇ VE MAHREÇLER İHSAN EDEREK ONLARIN HÜZNÜNÜ GİDEREN ALLAHIM!”)

Kırık gönüllerin inkisarını bilen, onulmaz dertlere derman gönderen, ikliminden gelen esintilerle ruhlarımızdaki yalnızlık ve vahşetleri silen yalnız O’dur.

O’na yönelen, açılacak bir kapıya yönelmiş olur; O’na yalvaran matlubuna ermiş sayılır.”

” Bugün oturup-kalkarken dudaklarımızdan hep o türlü şeylerin dökülmesi…

Bir “eşref-i saat”e, “eşref-i dakika”ya rastlayabilir. 

*** 

ŞAMİL CUMA GÜNÜ DUASI ÖRNEĞİ-16

*****

Bismillahirrahmanirrahim 
La ilahe illa ente 
Ya Hannanu 
Ya Mennanu 
Ya bediussemavati vel ard 
Yazel Celali vel ikram 
Ya Hayyu Ya Kayyum 
Ya Hayyu Ya Kayyum 
Ya Hayyu Ya Kayyum 
İyyake Na’budu ve İyyake Nestain 
Velhamdülillahi Rabbilalemin.Amin… 

 [Efendimiz buyuruyor:”cuma günü hangi vakitte bu dua okunarak duada bulunulursa,doğu ile batı arasinda her ne istenilirse istenilsin,duası kabul olunur.] 

*****

Allahım!

Efendimiz Hazreti Muhammed’e (s.a.v) 

ve O’nun kardeşleri olan nebîlere, mürselîne..

mukarreb meleklere..

gök ve yer ehlinden -onlarla beraber rızana nâil olmak için dua ettiğimiz- Senin salih kullarının hepsine..

özellikle de Hazreti Adem, Hazreti İdris, Hazreti Nuh, Hazreti Hûd, Hazreti Salih, Hazreti İbrahim, Hazreti Lût, Zebîhullah Hazreti İsmail, Hazreti İshak, Hazreti Yakub, Hazreti Yusuf, Hazreti Eyyub, Hazreti Şuayb, Kelîmullah Hazreti Mûsa, Hazreti Harun, Hazreti Davud, Hazreti Süleyman Hazreti Yunus, Hazreti İlyas, Hazreti Elyesa, Hazreti Zülkifl, Hazreti Zekeriyya, Hazret Yahya, Hazreti İsa ve annesi Hazreti Meryem, Hazreti Zülkarneyn, Hazreti Lokman ve Hazreti Üzeyr’e (alâ nebiyyina ve aleyhimüsselâm).. 

Ve Efendilerimiz Hazreti Cebraîl, Hazreti Mîkaîl, Hazreti İsrafîl ve Hazreti Azraîl’e. 

Hamele-i Arş’a..

mukarreb meleklere..

Kerûbiyyûn’a ve Kirâm-ı Katibîn’e..

Allah Resûlü’nün halifeleri Hazreti Ebû Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman, Hazret Ali efendilerimize.. 

Peygamberimiz’in iki amcası Hazreti Hamza ve Hazreti Abbas’a

ve Allah Resûlü’nün ahfâdına..

özellikle de Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin, Muhammed el-Hanefî ve Zeynü’l-Âbidîn hazerâtına..

Annelerimiz Hazreti Hatice-i Kübrâ ve Hazreti Âişe-i Sıddîka’ya

ve Efendiler Efendisi’nin diğer pak zevcelerine

ve kızları Zeynep, Rukayye, Ümmü Külsüm ve Fatımetü’z-Zehraya..

Ve muhacir ve ensardan bütün ashâb-ı güzîne,

tâbiîn ve tebe-i tâbiîn efendilerimize..

 müçtehidîn-i kirâma

müfessirîn-i izâma..

muhaddisîn-i fihâma..

evliya, asfiya, ebrar ve mukarrebîne..

aktâba ve hususen Hazreti Ali ve Hazreti Hamza efendilerimize..

 Şeyh Abdülkâdir-i Geylanî, Şeyh Ebu’l-Hasen el-Harakânî, Şeyh Harranî, Şeyh Menbicî İmam Rabbanî, Ebu’l-Hasen eş-Şazilî, Ahmed elBedevî, Ahmed er-Rufaî, Muhammed Bahâüddin en-Nakşebendî  

Üstadımız Bediüzzaman Said Nursîye, 

Büyüğümüze 

ve Senin nezd-i ulûhiyetinde kıymeti olan bütün salih kullara 

ilmin ve mâlûmâtın adedince salât ve bereket ihsan eyle ve dualarımizi onlarin hurmetine kabul buyur. 

Allahım, 

Dünyanın dört bir bucağında iman ve Kur’ân meşalesini tutuşturup hep canlı tutmaya çalışan kadın-erkek bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da –yukarıda zikrettiğimiz salih kullarına tabî olarak- salât ü selâm eyle ve bereketinle lütufta bulun. 

Cumamızı mübarek eyle..

Dünyanın her yerinde Senin Nâm-ı Celilini, ona muhtaç olan gönüllere duyurmaya kardeşlerimize ailelerine ferec mahreç nasip eyle.

Allahım,

Şu icabet saatlerinde başta büyüğümüz olmak üzere kardeşlerimizin, bacılarımızın, arkadaşlarımızın, her türlü sıkıntı ve zorluk içindeki kardeşlerimizin ve ailelerinin dualarını kabul eyle; rahmet ve bereketini üzerimizden eksik etme..

Allahım! Senin inayetinle sabahladık; Senin inayetinle akşamladık; Senin inayetinle yaşar, Senin izninle ölürüz. Dönüş de Sanadır. Hamd, canımızı aldıktan sonra bizi tekrar dirilten Allah’a mahsustur. Dönüş de O’nadır.

Lebbeyk ya Rab, fermanına uyduk, divanına geldik. Her zaman gelmeye de âmâdeyiz.

Allahım! İçinde bulunduğumuz şu günün evvelini sulh ü salah, ortasını felah, sonunu da her bakımdan muvaffakiyetli kıl. Senden dünyanın da, ahiretin de hayrını diliyoruz, ey Merhametliler Merhametlisi!

Sen, Raûf ve Rahîm Allah’sın. Göklerin ve yerin kendisiyle parıldadığı yüzünün nuru hürmetine, Sana ait her bir hak hürmetine ve Senden isteyen kulların hürmetine bizi şu günün sabahında ve akşamında affetmeni ve kudretinle Cehennem ateşinden korumanı diliyoruz.

Rabbim! Bu ve bundan sonraki günlerin hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidayetini istiyor, bugünün ve daha sonraki günlerin şerrinden de Sana sığınırız.

 — 

Ey darda kalanların, canı gırtlağına dayananların, dergâh-ı ulûhiyetinin kapısının tokmağına dokunanların çağrılarına icabet buyuran Allah’ım!

Hâl-i pür-melâlimiz Sana ayân.. canlarımız gırtlakta ve son kelime dudakta.. azıcık acı bize..

Hak duygusunun gönlümüzde hâsıl ettiği heyecan ve hafakandan, bâtıl duygu ve düşüncesine karşı koyma cehdi ve gayreti sebebiyle; yeryüzü bütün genişliğine rağmen daraldıkça daraldı; sadırlarımız ve nefsimiz bizi sıktıkça sıkmaya başladı.

Ne olursun bizlere tez zamanda ferec ve mahrec nasip buyur!

Ey sırları bilen, fısıltıları işiten, zarar ve belaları def’ ü ref’ eden Allahım!

Ey Merhametliler Merhametlisi! Rahmetinden işlerimizde bize de fereç ve mahreçler lutfet.

Ey her varlık yalnız Yüce Zâtına kullukta bulunan, herkes sadece Kendisine hamd eden, bitip tükenmişler bir tek Kendisine sığınan, bütün kaybedilenler yalnız Yüce Zâtından talep edilen, kapısının tokmağına dokunanlara kapısı hiçbir zaman kapanmayan, hükümleri reddedilemeyen, Yüce Zâtı asla kıyam ve kuûd, hareket ve cümûd gibi yaratılmışlara mahsus hallerle tavsif edilemeyen Ulu Allahım!

“Bu dert bana iyice dokundu. Sen merhametlilerin en merhametlisisin.” Efendimiz Hazreti Muhammed (aleyhissalâtü vesselâm) ve O’nun ehl-i beyti hatırına dertlerimizi, tasalarımızı gider ve onlardan kurtulmamız için bize fereç ve mahreç yolları ihsan eyle.

Ey mahzun kullarına fereç ve mahreçler ihsan ederek onların hüznünü gideren Allahım! Bizim tasa ve hüzünlerimizi de gider.

“Ey “yardım, yardım!” diye nida eden kullarına yardımlar gönderen Allahım! (3 defa)” “Ey inayeti sonsuz! Bize de inayet et! (3 defa)” “Ey kullarının her istek ve ihtiyacına yeten Kâfî! (3 defa)” “Ne göktekiler ne de yerdekiler için Senden başka ilah yoktur.

 Ya Rab! Ya Rab! Ne olur, bizim istek ve ihtiyaçlarımızı da karşıla. (3 defa)” Korkup çekindiğimiz bela ve musibetlerden bizi halâs eyle.

Bütün tasalarımızı izale buyur. Ey kederli kullarının tasalarını gideren!

Ey bir inayet eli gözeten kullarına eşsiz inayetiyle yardım eden!

Ey yalnız Kendisine kullukta bulunup, yine yalnız Kendisinden yardım beklediğimiz Yüceler Yücesi!

Gelip başımıza çöreklenen her türlü üzüntü, tasa, keder ve sıkışıklık hallerinden kurtulmamız için bize nezdinden fereç ve mahreçler, çıkış yolları gönder.

Gam ve kederlerimizden en yakın zamanda kurtulabilmemiz için bize fereç ve mahreçler, çıkış yolları ihsan et!

Ne olur, ey güzel ihsanlarıyla kullarını sevindirmek şanından olan Yüceler Yücesi!

Sonsuz kudretinle kederimizi gider. Gider ki, dehrin amansız hâdiselerine karşı medet sadece Senin sürpriz lütuflarından beklenir.

Allahım, bize içinde bulunduğumuz bütün gam ve tasalardan fereç ve mahreçler/çıkış yolları ihsan et.

 

Rahmet hazinelerinden göndereceğin fereç ve mahreçlerle başımdaki onulmaz gibi gözüken belaları sav; sav ki, Bizim Rabbimiz de, Mevlâmız da yalnız Sensin.

Ey zikriyle bütün musibet ve zorlukların ukdesi çözülen!

Ey arzıhâller sadece Kendisine sunulan ve mahlûkatın bütün işleri Kendisine ait olan!

Ey Hayy u Kayyûm! Ey Samed! Ey zıddı bulunmaktan münezzeh!

Sen kullarının her hâlini görür ve gözetirsin. Melekût âleminin tek sahibi de yalnız Sensin.

Bizim giriftar olduğumuz belayı bilir ve hâlimizi de görürsün. Ey bütün mahlûkatın yegâne Yaratıcısı, Sen doğurmak ve doğrulmak, çocuk yahut baba sahibi olmak gibi mahlûkatına ait avârızdan münezzeh ve muallâsın. İnanan ve itaat eden kullarını azîz, inkâr ve isyanda bulunanları da zelîl kılarsın.

Allahım!

Gam ve tasalar bütün ordularıyla kalbimize saldırınca biz de huzuruna gelip ellerimizi açtık ve dualarımızla kapının tokmağına dokunduk.

Ne olur, ey güzel ihsanlarıyla kullarını sevindirmek şanından olan Yüceler Yücesi!

Sonsuz kudretinle kederimizi gider. Gider ki, dehrin amansız hâdiselerine karşı medet sadece Senin sürpriz lütuflarından beklenir.

Zorlukları kolay hâle getiren Sen, bütün sebeplerin verasındaki Müsebbibü’l-Esbâb Sen, sühûletle her güçlüğü halleden Sen ve kullarını yardımlarıyla sevindiren inayeti sonsuz yine Sensin.

Lütfen ve keremen, işlerimizi kolaylaştır ve sıkıntılarımızdan çıkış yolları göster. Ya Rabbî ve ya İlahî! Ne olur, ihsanlarından mahrum bırakma, kapından uzaklaştırma.

Uzaklaştırma ki, ey Rahmeti Sonsuz Rabbim, yakın-uzak tanıdıklarımız da dâhil olmak üzere bütün kapılardan ümidimizi kestik ve Senin kapına geldik.

Ey dar zamanlarımızda dayanağımız, muzdarip hallerimizde sığınağımız olan Allahım!

Uyku gibi ârizî hallerden münezzeh görüp gözetmenle bizi de gözet. Yıkılıp yok olması söz konusu olmayan desteğinle bizi de koruyup kolla. Hakkımızdaki tasarruf sadece Sana aittir; bize rahmetinle muamele eyle.

Allahım! Ümit kaynağımız Sen iken, nasıl helake maruz kalırız biz?

Büyük Sen, kadri yüce yine Sensin. Bizim korkup çekindiğimiz şeylerin hepsinin dizginleri Senin yed-i kudretindedir.

Ancak Senin kudretine dayanarak düşmanlık besleyenleri defedebiliriz. Onların şerrinden Sana sığınıyoruz Allahım!

Ey maksut ittihaz edilenlerin en kerîmi ve kapısında el açılanların en cömerdi olan Allahım!

Yüce dergâhına iltica ediyoruz. Omuzlarımı çökertecek, sırtımı bükecek kadar günah yüküyle huzuruna geldik. “el-eman, el-emân” diyor, bu yığın yığın günahların hacâletinden bizi kurtarmanı diliyoruz.

Rahmet ve şefkati, doğru yolda yürüyenlerin sığınağı olan Yüce Rabbim!

Sen, çaresizlik ve ızdırar içerisinde kapısına varılanların en kerîmisin; Senin kereminden öte kerem yoktur. Senin sadık kulların başkalarının kapılarını aşındırmaya asla tevessül etmez, sadece Senin yüce nezdindeki kıymetler üstü armağanları arzularlar. İşte bu mülahazaları şefaatçi yaparak biz de huzuruna geldik ve huzurunda dileniyoruz:

Ey kullarının gözlerini marifet meşcereliklerine açan ve lisanlarını hamd ile coşturan Merhametliler Merhametlisi Allahım!

Keder ve tasaların gelip kalbimizi yıpratmasına müsaade etme.

Arzularımızın gerçekleşmesi için gayret gösterirken bâtıl yollara düşmekten bizi koru ve işlerimizi de, ömrümüzü de hep güzelliklerle neticelendir!

Rabbim! Açık-gizli bütün işleri gören ve bilen Yüce Allahım! İşte bir kez daha huzurundayız ve Senden dileniyoruz.

Allahım! Sema Senin kudretinle bina edilmiş, yerküre Senin izzetinle yayılıp dürülmüştür; Şems ü Kamer de, arz u semavatı aydınlattıkları ışıklarını Senin nurundan almışlardır.

Ey her zaman temiz ruhları lütuflarıyla sevindiren, hayatını takva yamaçlarında sürdüren gönül erlerinin korkularını izale eden ve kullarının ihtiyaçlarını en münasip şekilde is’af buyuran Sultanlar Sultanı!

Ey Yusuf Peygamberi kölelikten kurtaran Ulular Ulusu!

Sen öyle yüce bir sultansın ki, dergâhında kapıcı bulunmaz; zaten Senin bir kapıcıya ihtiyacın da yoktur. Sen bir vezire, bir yardımcıya da asla muhtaç değilsin. Senden başka bir rab olmadığını ve Senin el açıp yalvarılacak yegâne mabûd olduğunu bütün kâinat türlü türlü lisanlarla fasılasız haykırıp durmaktadır.

Ey gönderdiği fereç ve mahreçlerle mahzun kullarının hüznünü izale eden!

Ey mükedder ve mahzun kullarına fereç ve mahreçler lutfeden Fâric!

Ey rahmet ve bereket, fereç ve mahreç kapıları açan!

Hüzne mağlup düşmüş mahzunlara fereç ve çıkış yolları gönderen Allah Sübhan’dır. Kayıtların mahkumu olmuşları, bağlı oldukları kafes ve zincirlerden çıkaran Allah Sübhan’dır.

“Bir şeyin olmasına hüküm verince sadece “ol” der, o da derhal oluverir.” hakikatinin yegâne sahibi Allah Sübhan’dır. “Sübhan’dır, münezzehtir O Zât ki, her şey üzerinde hâkimiyet elindedir. Ve… hepinizin de dönüşü, O’na olacaktır.”

Ey benim Güzeller Güzeli, Yüceler Yücesi Rabbimiz! Onların ve ailelerinin hatırına, bize olan nusret ve ferecini bir an önce gönderiver.

Gizlimizi de açığımızı da bilen Sen, faydayı celb, zararı defedecek Sen, yüce nezdinden sürpriz bir fereç ve mahreç gönderecek Sen, bütün zorlukları kolay hâle getirecek de yine Sensin!

Allahım! İşlerimizde bize fereç ve mahreçler lutfeyle.

Kesrette mi arayayım Seni yoksa vahdette mi? Göndereceğin fereci an içinde mi bekleyeyim yoksa zaman içinde mi? Aslında Senin önünde ve huzurunda olan kul için ne an vardır ne zaman ne bir hazırlık vardır ne de bir dayanak.

Allahım! Kendisiyle dua edildiğinde kabul buyurduğun, istenildiğinde verdiğin, merhamet dilenildiğinde merhamet ettiğin, fereç talep edildiğinde fereç ve mahreç ihsan buyurduğun, ve yüce nezdinde en sevimli ismin hakkı için bütün bunları Senden diliyoruz.

Ya Rab!

Hiç ayrılmadan Senin dergâhının önünde bekleyenler ve ısrarla el açıp yalvaranlar, Senden başka değil sadece lütuf ve ihsan görürler.

Allahım!

Senin gücün her şeye yeter. Ne olur, Habîbin Hazreti Muhammed hürmetine, ehl-i beyti ve ashâbı hürmetine bizi de umduklarımıza nâil eyle! Âmîn!

Kullar Rahman’a secde ettikleri sürece, salât ü selâm Efendiler Efendisi şanı yüce Nebî’ye, parlak ve şerefli ailesine ve bütün sahabe-i güzîne olsun.

Sonsuz “Lâ havle velâ kuvvete illa billahilaliyyilazîm” ile huzuruna geliyor, hamd ü senalarımızı arz ediyor ve dualarımızı kabul buyurmanı diliyoruz.

Yakarışlarımıza icabet buyur, Rabbimiz!

Ya Rahmân, ya Rahîm, ya Zelcelâli ve’l-ikrâm!

Zat’ın, azametin, ululuğun, Ulûhiyetin, Rubûbiyetin hakkı için.. Sıfât-ı Sübhâniye’nin hatırı ve şefaati için..

Esmâ-i Hüsnâ’n hürmeti ve şefaati için..

İsm-i A’zam’ın hürmeti ve şefaati için..

Hazreti Muhammed Mustafa’nın hürmeti ve şefaati için..

seçkinlerden seçkin ve en hayırlı kulların enbiya/evliya hürmeti ve şefaati için duamızı kabul buyur.

Bu şerefli ve mübarek isimlerin hürmetine, latîf ve celîl sıfatların hatırına Sen’den Efendimiz Hazreti Muhammed’e ve O’nun mübarek aile fertlerine salât ve selam etmeni diliyoruz.

Amin