CUMA DEMEK… VEFA DEMEK-65
( “YA MUGİS YA SAMED! DEVAMLI İSTEYİPTE MAHRUMİYET YAŞAYANLARDAN EYLEME….”)
GİRİŞ
Evrâd u ezkâr, i’lâ-yı kelimetullah yolunda mücahede eden bir müminin en önemli zâd ü zahîresi; Allah Teâlâ ile münasebetinin de emaresidir.
…
Mutad evradımıza ek olarak bu hafta
15.ŞUA 2.MAKAM 3 KELİME
Evet, bu âlemde görüyoruz ki:
Bu zîruhlar, şuuren ve aklen olmasa da hissen, fıtraten hissediyorlar ki; herbiri, hadsiz bir acz ve za’f içinde, hadsiz düşmanları ve incitenleri var ve hadsiz bir fakr ve ihtiyaç içinde, hadsiz hacatı ve matlubları var.
İktidarı ve sermayesi binden birine kâfi gelmediğinden, bütün kuvvetiyle bağırır ve ağlar; manen, fıtraten yalvarır; kendine mahsus sesiyle, lisanıyla dualar, niyazlar, bir nevi namazlar, salavatlar ile bir Alîm-i Kadîr dergâhına iltica ederken birden görüyoruz ki;
o bağıranların her işini, her ihtiyacını bilen ve her derdini ve zararını anlayıp yalvarmasını, fıtrî duasını işiten Alîm-i Mutlak bir Kadîr-i Hakîm, imdadlarına yetişir, bütün istediklerini yapar.
Ağlamalarını gülmeğe, bağırmalarını teşekkürlere çevirir. Bu hakîmane, alîmane, rahîmane yardım, pek parlak bir tarzda ilim ve rahmetin cilveleriyle bir Mücîb-i Mugîs, bir Rahîm-i Kerim’i bildirip o zîruh âleminin bütün salavat ve ubudiyetlerini ona takdim ve tahsis eder manasıyla, Mi’rac-ı Ekber’de Muhammed (A.S.M.) ve mi’rac-ı asgar olan namazlarda onun ümmeti “Et-tahıyyâtü lillâhi vessalevâtü vettayyibât.”der.
den mülhem Yakaran Gönüllerden seçilen yakarışlarla “Ya Samed Ya Mugis” anahtarını Cuma duamıza ser levha yapıyoruz.
…
ŞAMİL CUMA GÜNÜ DUASI ÖRNEĞİ-65
*****
Bismillahirrahmanirrahim
La ilahe illa ente
Ya Hannanu
Ya Mennanu
Ya bediussemavati vel ard
Yazel Celali vel ikram
Ya Hayyu Ya Kayyum
Ya Hayyu Ya Kayyum
Ya Hayyu Ya Kayyum
İyyake Na’budu ve İyyake Nestain
Velhamdülillahi Rabbilalemin.
***
Allahım!
Efendimiz Hazreti Muhammed’e (s.a.v) ve O’nun kardeşleri olan nebîlere, mürselîne..
mukarreb meleklere..
gök ve yer ehlinden -onlarla beraber rızana nâil olmak için dua ettiğimiz- Senin salih kullarının hepsine..
özellikle de Hazreti Adem, Hazreti İdris, Hazreti Nuh, Hazreti Hûd, Hazreti Salih, Hazreti İbrahim, Hazreti Lût, Zebîhullah Hazreti İsmail, Hazreti İshak, Hazreti Yakub, Hazreti Yusuf, Hazreti Eyyub, Hazreti Şuayb, Kelîmullah Hazreti Mûsa, Hazreti Harun, Hazreti Davud, Hazreti Süleyman Hazreti Yunus, Hazreti İlyas, Hazreti Elyesa, Hazreti Zülkifl, Hazreti Zekeriyya, Hazret Yahya, Hazreti İsa ve annesi Hazreti Meryem, Hazreti Zülkarneyn, Hazreti Lokman ve Hazreti Üzeyr’e (alâ nebiyyina ve aleyhimüsselâm)..
Ve Efendilerimiz Hazreti Cebraîl, Hazreti Mîkaîl, Hazreti İsrafîl ve Hazreti Azraîl’e.
Hamele-i Arş’a..
Mukarreb Meleklere..
Kerûbiyyûn’a ve Kirâm-ı Katibîn’e..
Allah Resûlü’nün halifeleri Hazreti Ebû Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman, Hazret Ali efendilerimize..
Peygamberimiz’in iki amcası Hazreti Hamza ve Hazreti Abbas’a
ve Allah Resûlü’nün ahfâdına..
özellikle de Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin, Muhammed el-Hanefî ve Zeynü’l-Âbidîn hazerâtına..
Annelerimiz Hazreti Hatice-i Kübrâ ve Hazreti Âişe-i Sıddîka’ya
ve Efendiler Efendisi’nin diğer pak zevcelerine
ve kızları Zeynep, Rukayye, Ümmü Külsüm ve Fatımetü’z-Zehraya..
Ve Muhacir ve Ensardan bütün Ashâb-ı Güzîne,
Tâbiîn ve Tebe-i Tâbiîn efendilerimize..
Müçtehidîn-i Kirâma
Müfessirîn-i İzâma..
Muhaddisîn-i Fihâma..
Evliya, Asfiya, Ebrar ve Mukarrebîne..
Aktâba ve hususen Hazreti Ali ve Hazreti Hamza efendilerimize..
Şeyh Abdülkâdir-i Geylanî, Şeyh Ebu’l-Hasen el-Harakânî, Şeyh Harranî, Şeyh Menbicî; İmam Rabbanî, Ebu’l-Hasen eş-Şazilî, Ahmed el-Bedevî, Ahmed er-Rufaî, Muhammed Bahâüddin en-Nakşebendî
Üstadımız Bediüzzaman Said Nursîye,
Büyüğümüze
ve Senin nezd-i ulûhiyetinde kıymeti olan bütün salih kullara
ilmin ve mâlûmâtın adedince salât ve bereket ihsan eyle
ve dualarımızı onların hürmetine kabul buyur.
***
Lebbeyk ya Rab, fermanına uyduk, divanına geldik. Her zaman gelmeye de âmâdeyiz.
Sen, Raûf ve Rahîm Allah’sın. Göklerin ve yerin kendisiyle parıldadığı yüzünün nuru hürmetine, Sana ait her bir hak hürmetine ve Senden isteyen kulların hürmetine bizi şu günün sabahında ve akşamında affetmeni ve kudretinle Cehennem ateşinden korumanı diliyoruz.
Cumamızı mübarek eyle..
Rabbim! Bu ve bundan sonraki günlerin hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidayetini istiyor, bugünün ve daha sonraki günlerin şerrinden de Sana sığınırız.
***
Allahım,
Dünyanın dört bir bucağında iman ve Kur’ân meşalesini tutuşturup hep canlı tutmaya çalışan kadın-erkek bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da –yukarıda zikrettiğimiz salih kullarına tabî olarak- salât ü selâm eyle ve bereketinle lütufta bulun.
Dünyanın her yerinde Senin Nâm-ı Celilini, ona muhtaç olan gönüllere duyurmaya çalışan kardeşlerimize ailelerine ferec mahreç nasip eyle.
Allahım,
Şu icabet saatlerinde başta büyüğümüz olmak üzere kardeşlerimizin, bacılarımızın, arkadaşlarımızın, her türlü sıkıntı ve zorluk içindeki kardeşlerimizin ve ailelerinin dualarını kabul eyle; rahmet ve bereketini üzerimizden eksik etme..
Şu anda zindanlarda zalim tiranların elinde işkence gören,sıkıntı çeken mazlum, mağdur, mahpus kadın-erkek bütün kardeşlerimizden ve yeryüzünün değişik yerlerine hicret edip hizmetlerine devam etmeye çalışan, yaşam mücadelesi veren, gittikleri yerlerde sıkıntılar yaşayan kardeşlerimizden tasa ve elem sebebi olan kötülüklerin hepsini bertaraf et!
***
Allahım! Senin inayetinle sabahladık; Senin inayetinle akşamladık; Senin inayetinle yaşar, Senin izninle ölürüz.
Dönüş de Sanadır. Hamd, canımızı aldıktan sonra bizi tekrar dirilten Allah’a mahsustur. Dönüş de O’nadır.
Allahım! İçinde bulunduğumuz şu günün evvelini sulh ü salah, ortasını felah, sonunu da her bakımdan muvaffakiyetli kıl. Senden dünyanın da, ahiretin de hayrını diliyoruz, ey Merhametliler Merhametlisi!
***
Ey herkesin muhtaç olduğu müstağnî Samed..
Ey her şeyden müstağni ve her şey Kendisine muhtaç bulunan!
Ey herkes ve her nesne Kendisine her zaman muhtaç olduğu hâlde Kendisi hiçbir zaman hiçbir şeye ihtiyaç duymayan müstağnî Samed!
Allahım! Senden başka bir ilah yoktur ve Sen bir misli bulunmaktan münezzehsin. Senden başka bir ilah yoktur ve Sen bir nazîri bulunmaktan müteâlsin. Senden başka bir ilah yoktur ve Sen bir vezir ve müşîrden müstağnisin. Senden başka bir ilah yoktur ey Muğîs, ey Ehad ve ey Samed!
Sen Zâtınla Ğaniy-yi Mutlak’sın ve bütün masivadan müstağnisin. Hiçbir şey Kudreti Sonsuz Allah’a galebe edemez fakat O, her şey üzerinde hükmü geçerli olan, dilediği kullarını yardımıyla destekleyen bir Gâlib-i Mutlak’tır.
Hiçbir şey O’ndan müstağni olamaz. O ise her şeyden müstağni bir Ğaniy-yi Mutlaktır.
“Bütün mahlûkların rızıklarını veren, kâmil kuvvet ve tam iktidar sahibi olan Allah Teâlâdır.”
“İyi bilesiniz ki yaratmak da, emretmek de O’na mahsustur. Evet o Rabbülâlemin olan Allah ne yücedir!”
Beni başkalarından öyle müstağnî eyle ki, Sana olan fakr u ihtiyacım hep sabit olsun. Muhakkak ki Sen Ğaniyy ü Mecîd, Veliyy ü Hamîd, Kerîm ü Reşîd’sin.
Benim Rabbim olan Allah birdir, tektir, eşi benzeri yoktur, herkesin muhtaç olduğu bir müstağnidir, ne eş, ne de çocuk edinmiştir. “Ne doğurmuş, ne doğurulmuş, ne de herhangi bir şey O’na denk olmuştur.” En güzel isimler, en yüce sıfatlar, yerde gökte ne varsa hepsi sadece O’na aittir. Azîz ü Hakîm O’dur.
Kendimizi -hâşâ- Senden müstağni görmek gibi bir cürümle bizi gerçek mahrumiyetin zindanlarına mahkum etme. Kerem buyur ve bizi amellerimizde samimiyet ve ihlasa ulaştır
Allahım! Her ihtiyacımı karşılamaya muktedir Sen olduğun hâlde ve benim Senden, Senin inayetinden müstağni bulunmam mümkün değil iken, Senden değil de başkalarından korkarak, Sana değil de yarattıklarına el açarak, başkasında bulunan bir şeye tamah edip elindekine nâil olabilmek için Sana rağmen ona boyun eğip itaat ederek işlediğim her bir günahım için affını talep ediyorum; beni affeyle.
Rabbim! Beni rubûbiyetinin lütuf tecellileri ile terbiye et. Öyle terbiye et ki, hep Sana muhtaç olduğum şuuruyla yaşayayım ve hiçbir zaman Sana karşı müstağnilik saygısızlığına düşmeyeyim.
Ey dillerin farklılığına rağmen her türlü sesi işiten Yüceler Yücesi!
Senden korunma, emniyet, selâmet, lütuf, bereket ve kanaat istiyorum. Fazlınla bizi Senden başkasına yalvarıp yakarmaktan müstağni kıl.
Senin benim durumumu bilmen esasen benim Senden bir şey istememden beni müstağni kılıyor.
Evet Allahım, arza ne hacet, hâlim Sana ayan.
Fazl u rahmetinle, gönüllerimizi Senden başka her şeyden müstağnî tut.
Ey Yüce Rabbim! Beni, Senden başka her şeyden öyle müstağni kıl ki, daha sonra zâhir-bâtın hiçbir hazzın peşine düşmeyeyim. Her işimde bana en büyük kolaylığı ihsan et.
Kevn ü mekanın dar sınırlarından beni âzâde et. Beni başka bütün taleplerden müstağni kıl ve bana, benim zenginliğimin Sana olan fakr u ihtiyacımda olduğu şuurunu duyur. İstenen ve ihtiyaç duyulan her hususta mutlak zenginliğin ile hep benim yanımda ol.
Allahım! Bizi de fazl u ihsanlarınla, istemekten müstağnî kıl. Devamlı isteyip durduğu hâlde mahrumiyet yaşayanlardan eyleme. Bizi mağfiret buyur ey gücü her şeye yeten Kudreti Sonsuz!
Rabbimin bilmesi, istemekten ve bir irade ortaya koymaktan beni müstağnî kılmıştır. Dua dua yalvarışım O’na olan fakr u ihtiyacımın delil ve şahididir. İşte bu sır için, ben kolaylıkta da, zorlukta da dua ederim. Ben bir kulum; kulluğumun iftiharını da fakirlik ve ızdırarımda bulurum.
Rabbimin bilmesi, istemekten ve bir irade ortaya koymaktan beni müstağnî kılmıştır.
Ey İlahım, ey Melîkim! Hâlim nicedir, Sen bilirsin. Kalbimi işgal etmiş bulunan tasalarımı da bilirsin.
Ey Mevlâlar Mevlâsı! Lütfunla imdadıma yetiş. Ey keremi bol, şanı yüce! Sabrım ve dayanma gücüm tükenmeden evvel rahmetinle bana inayet eyle.
Rabbimin bilmesi, istemekten ve ihtiyarımı ortaya koymaktan beni müstağnî kılmıştır. Ey kullarına yardımı çok hızlı olan! Bana da hemen ulaşacak bir yardım diliyorum dergâhından.
Öyle bir yardım ki, zorlukları hezimete uğratır ve bana bütün ümit ettiklerimle beraber gelir. Ey yakınlardan yakın Karîb! Ey yakarışlara icabet eden Mücîb! Ey her hâlimi bilen Alîm! Ey her nidamı duyan Semî’! İşte kat’î olan aczim, bükük boynum ve kırık kalbim; onlarla huzuruna geldim. Rabbimin bilmesi, istemekten ve bir irade ortaya koymaktan beni müstağnî kılmıştır. Kapında durdum ve hep durmaktayım.
Rabbim! Şu duruşuma merhamet kıl. Ayrılmamak üzere ihsan vadisine yerleştim. Rabbim! Beni ordan ayırma. Hüsn-ü zanna sarıldım. Öyle sarıldım ki, dost olduk onunla, müttefik olduk. Uzun geceler ve gündüzler boyunca enîs olduk, celîs olduk.
Rabbimin bilmesi, istemekten ve bir irade ortaya koymaktan beni müstağnî kılmıştır. Ey Rabb! İçimde gizlediğim hâcetimi Sen bilirsin. Onu gider, gider ki, Sen ihtiyaçlarını giderenlerin en güzelisin. Sırrımda ve kalbimde olan alevli ateşi söndür ve bana, iç huzuru, gönül rahatlığı, sürûr ve sevinç lutfet. Şayet Sen benden razı ve hoşnut olursan, işte o zaman neş’e, afiyet, gönül genişliği ve şenliği beni içten ve dıştan sarıp kuşatan bir elbise olur. Rabbimin bilmesi, istemekten ve bir irade ortaya koymaktan beni müstağnî
Ey Ğaniyy, Hamîd, Mübdî’, Muîd, Râhim ve Vedûd olan Allahım!
Helal kıldıklarınla beni haram saydıklarından müstağni kıl. Gönlüme kulluğun lezzetini duyur ve ma’siyetlere girmeyi bana çirkin göster. Fazl u ihsanda bulun ve bizi Senden başkalarına muhtaç etme.
İlahî! Sınırsız hikmetlerle dolu tedbîrinle beni kendi eksik tedbîrimden müstağni kıl. Hakkımdaki tercihi Sen yap ve beni neticesini bilemediğim kendi tercihlerimle başbaşa bırakma.
Sen öyle bir Ğaniy-yi Mutlaksın ki, hiçbir yerden gelecek faydaya ihtiyaç duymazsın. Hâl böyle iken benden ve yapacaklarımdan nasıl müstağni olmazsın ki!
İlahî! Kaza ve kader bana galebe ettiler. Heva ve heves, şehvet bağlarıyla beni kendilerine esir aldılar. Bana Sen yardımcı ol Allahım! Beni başkalarına olan yardımlarına da vesile eyle. Fazl u ihsanınla öyle iğna buyur ki beni, talepten bile müstağni olayım. Sen ki, velî kullarının kalblerinde yaktığın nurlarla onları gerçek irfan ve tevhide ulaştıransın.
***
Allahım,
Dünyanın dört bir bucağında iman ve Kur’ân meşalesini tutuşturup hep canlı tutmaya çalışan kadın-erkek bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da –yukarıda zikrettiğimiz salih kullarına tabî olarak- salât ü selâm eyle ve bereketinle lütufta bulun.
Sonsuz “Lâ havle velâ kuvvete illa billahilaliyyilazîm” ile huzuruna geliyor, hamd ü senalarımızı arz ediyor ve dualarımızı kabul buyurmanı diliyoruz.
Yakarışlarımıza icabet buyur, Rabbimiz!
Ya Rahmân, ya Rahîm, ya Zelcelâli ve’l-ikrâm!
Zat’ın, azametin, ululuğun, Ulûhiyetin, Rubûbiyetin hakkı için.. Sıfât-ı Sübhâniye’nin hatırı ve şefaati için..
Esmâ-i Hüsnâ’n hürmeti ve şefaati için..
İsm-i A’zam’ın hürmeti ve şefaati için..
Hazreti Muhammed Mustafa’nın hürmeti ve şefaati için..
seçkinlerden seçkin ve en hayırlı kulların enbiya/evliya hürmeti ve şefaati için duamızı kabul buyur.
Bu şerefli ve mübarek isimlerin hürmetine, latîf ve celîl sıfatların hatırına Sen’den Efendimiz Hazreti Muhammed’e ve O’nun mübarek aile fertlerine salât ve selam etmeni diliyoruz.
Amin