Namaz, Arafat’ta dahi zor kazanılabilecek bir huzuru,

günde beş defa mücevher taşıyan eteğiyle getirir, mü’minin önüne döküverir.

O günde beş defa bu davetle gelir ve mü’minin gözünün önünde kendisini hissettirir.”

İmanın İkiz Kardeşi

“İman ve namaz aynı döl yatağında neş’et etmişlerdir; namaz, imanın ikiz kardeşidir.”

Namaz pratik imandır, iman da nazarî bir namazdır.”

Namaz, bir mü’minin günde en az beş defa içine girip temizlendiği sonsuzluğa doğru akıp giden bir tevbe ırmağı ve arınma kurnasıdır.”

“İnsan, diğer ibadetleri belli zaman dilimlerinde eda ederek Allah’a karşı kulluk borcunu yerine getirir; namaz ise böyle değildir. O, sürekli olarak insanın Allah’la alâkasını temin eder, rahmetle irtibatını devam ettirir.”

“Namaz, diğer ibadetlerde bulunmayan bazı hususları da içine alan bir ibadettir. O, Rabbin davetine bir icabet ve bu icabetin kendine has formüle edilmiş şeklidir. Bu yönüyle namaz hususiyeti olan bir ibadettir. İbadetlerin hepsi belli vakitlere bağlıdır; dolayısıyla belli zaman dilimlerinde yapılır ve biter; namaz ise aralıksız devam eder.”

“Namaz, rahmet ve kerem sahibi Rabb’e karşı, haşyet ve saygı dolu bir gönülle eda edildiği müddetçe dünyevî-uhrevî bir saadet vesilesi olur.”

“ Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem):  “Kul, Rabbine en ziyade secdede iken yakın olur, öyle ise (secdede) duayı çok yapın!”54 buyurur.  Biz, başımızı yere koyduğumuz zaman, bu yakınlığın doruğuna ulaşırız. Sonra da bu tahayyül ve tasavvur içinde,  “Yüce Rabbim, (her çeşit kusurdan) münezzehtir.” deriz.

“İnsan, namazda kalbiyle Allah’a yönelir ve nefsini iki büklüm yapar. Nefsinin gururunu secde kancasıyla büker. Dolayısıyla ruhun terakkisi adına namazın ihtiva ettiği bir mânâ vardır.”

Namazın bir başka hususiyeti de insanın, meleklerle birlikte aynı safta yanyana durmasıdır. Fakihlerin de kabullendiği bu mevzuyla ilgili olarak namazın sonunda sağa-sola selam verirken yanındaki cemaatle birlikte ruhanilere ve meleklere de selam vermenin niyet edilmesi tavsiye edilmiştir. Demek onlar da insanın namazına iştirak ediyorlar. Onların bulunduğu yere ise sekine iner. Namaz, böylece meleklerin ibadetinden de bir çeşni içermektedir.”

“Şu kadar var ki meleklerin her bir sınıfı bu ibadet çeşitlerinden sadece birini yerine getirirken insan, namazda bunların hepsini bir arada yapar.”

“Ayrıca diğer mahlûkata karşı sahip olduğu özellikleri anlama adına namaz insana yol gösterir.”

“İnsan, kıyamda, “Rabbim sana hamdolsun, beni bir ağaç gibi hareketsiz, dimdik yaratmamışsın. Verdiğin mafsallar sayesinde eğilip kalkabiliyor, her türlü hareketi zahmetsizce yapabiliyorum.”; rüku’da, “Sana hamdolsun, beni bir kısım mahlûkat gibi iki büklüm yaratmamışsın.”; secdede, “Sana hamdolsun, beni, yüzü yerde sürüm sürüm bir mahlûk yapmamışsın.” der ve onların bu hâllerini idrak eder.”

“Namaz, insan için bütün ibadetleri hatırlatan âdeta bir fihristtir.”