(CEVŞEN-İ KEBİR ÖZEL-2)

(“ALLAHIM! SENDEN BASKA İLAH YOK Kİ BİZE İMDAT ETSİN. EMÂN VER BİZE, EMÂN DİLİYORUZ…”)

NOT: Bu Dua Örneğimiz; İmtihan Günlerinde acz, zaaf ve fakrımızı dillendirerek Rabbimize iç dökme duyguları ile  Cevşen-i Kebir’in 51-100 Babları arasındaki o satırlar, cümleler ve kelimeler arasına girerek tefekkür seyahati ve Cenab-ı Hakkın rahmetinin enginliği mülâhazasıyla, Sâdıkların ümit ufku olan kapıya yönelip yakarışta bulunma niyetiyle hazırlanmıştır.

***

Kırık gönüllerin inkisarını bilen, onulmaz dertlere derman gönderen, ikliminden gelen esintilerle ruhlarımızdaki yalnızlık ve vahşetleri silen yalnız O’dur.

O’na yönelen, açılacak bir kapıya yönelmiş olur; O’na yalvaran matlubuna ermiş sayılır.”

” Bugün oturup-kalkarken dudaklarımızdan hep o türlü şeylerin dökülmesi…

Bir “eşref-i saat”e, “eşref-i dakika”ya rastlayabilir. 

*** 

ŞAMİL CUMA GÜNÜ DUASI ÖRNEĞİ-29

*****

Bismillahirrahmanirrahim 
La ilahe illa ente 
Ya Hannanu 
Ya Mennanu 
Ya bediussemavati vel ard 
Yazel Celali vel ikram 
Ya Hayyu Ya Kayyum 
Ya Hayyu Ya Kayyum 
Ya Hayyu Ya Kayyum 
İyyake Na’budu ve İyyake Nestain 
Velhamdülillahi Rabbilalemin.Amin… 

 [Efendimiz buyuruyor: “Cuma günü hangi vakitte bu dua okunarak duada bulunulursa, doğu ile batı arasinda her ne istenilirse istenilsin, duası kabul olunur.”] 

*****

Allahım!

Efendimiz Hazreti Muhammed’e (s.a.v) 

ve O’nun kardeşleri olan nebîlere, mürselîne..

mukarreb meleklere..

gök ve yer ehlinden -onlarla beraber rızana nâil olmak için dua ettiğimiz- Senin salih kullarının hepsine..

özellikle de Hazreti Adem, Hazreti İdris, Hazreti Nuh, Hazreti Hûd, Hazreti Salih, Hazreti İbrahim, Hazreti Lût, Zebîhullah Hazreti İsmail, Hazreti İshak, Hazreti Yakub, Hazreti Yusuf, Hazreti Eyyub, Hazreti Şuayb, Kelîmullah Hazreti Mûsa, Hazreti Harun, Hazreti Davud, Hazreti Süleyman Hazreti Yunus, Hazreti İlyas, Hazreti Elyesa, Hazreti Zülkifl, Hazreti Zekeriyya, Hazret Yahya, Hazreti İsa ve annesi Hazreti Meryem, Hazreti Zülkarneyn, Hazreti Lokman ve Hazreti Üzeyr’e (Alâ nebiyyina ve aleyhimüsselâm).. 

Ve Efendilerimiz Hazreti Cebraîl, Hazreti Mîkaîl, Hazreti İsrafîl ve Hazreti Azraîl’e. 

Hamele-i Arş’a..

mukarreb meleklere..

Kerûbiyyûn’a ve Kirâm-ı Katibîn’e..

Allah Resûlü’nün Halifeleri Hazreti Ebû Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman, Hazret Ali Efendilerimize.. 

Peygamberimiz’in iki amcası Hazreti Hamza ve Hazreti Abbas’a

ve Allah Resûlü’nün ahfâdına..

özellikle de Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin, Muhammed el-Hanefî ve Zeynü’l-Âbidîn hazerâtına..

Annelerimiz Hazreti Hatice-i Kübrâ ve Hazreti Âişe-i Sıddîka’ya

ve Efendiler Efendisi’nin diğer pak zevcelerine

ve kızları Zeynep, Rukayye, Ümmü Külsüm ve Fatımetü’z-Zehraya..

Ve muhacir ve ensardan bütün Ashâb-ı Güzîne,

Tâbiîn ve Tebe-i Tâbiîn Efendilerimize..

 Müçtehidîn-i Kirâma

Müfessirîn-i İzâma..

Muhaddisîn-i Fihâma..

Evliya, Asfiya, Ebrar ve Mukarrebîne..

Aktâba ve hususen Hazreti Ali ve Hazreti Hamza Efendilerimize..

 Şeyh Abdülkâdir-i Geylanî, Şeyh Ebu’l-Hasen el-Harakânî, Şeyh Harranî, Şeyh Menbicî İmam Rabbanî, Ebu’l-Hasen eş-Şazilî, Ahmed el-Bedevî, Ahmed er-Rufaî, Muhammed Bahâüddin en-Nakşebendî  

Üstadımız Bediüzzaman Said Nursîye, 

Büyüğümüze 

ve Senin nezd-i ulûhiyetinde kıymeti olan bütün Salih kullara 

ilmin ve mâlûmâtın adedince salât ve bereket ihsan eyle ve dualarımızı onların hürmetine kabul buyur. 

Allahım, 

Dünyanın dört bir bucağında iman ve Kur’ân meşalesini tutuşturup hep canlı tutmaya çalışan kadın-erkek bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da –yukarıda zikrettiğimiz salih kullarına tabî olarak- salât ü selâm eyle ve bereketinle lütufta bulun. 

Cumamızı mübarek eyle..

Dünyanın her yerinde Senin Nâm-ı Celilini, ona muhtaç olan gönüllere duyurmaya çalışan kardeşlerimize ve  ailelerine ferec mahreç nasip eyle.

Allahım,

Şu icabet saatlerinde başta Büyüğümüz olmak üzere kardeşlerimizin, bacılarımızın, arkadaşlarımızın, her türlü sıkıntı ve zorluk içindeki kardeşlerimizin ve ailelerinin dualarını kabul eyle; rahmet ve bereketini üzerimizden eksik etme..

Allahım!

Senin inayetinle sabahladık; Senin inayetinle akşamladık; Senin inayetinle yaşar, Senin izninle ölürüz. Dönüş de Sanadır. Hamd, canımızı aldıktan sonra bizi tekrar dirilten Allah’a mahsustur. Dönüş de O’nadır.

Lebbeyk ya Rab! fermanına uyduk, divanına geldik. Her zaman gelmeye de âmâdeyiz.

Allahım!

İçinde bulunduğumuz şu günün evvelini sulh ü salah, ortasını felah, sonunu da her bakımdan muvaffakiyetli kıl. Senden dünyanın da, ahiretin de hayrını diliyoruz, ey Merhametliler Merhametlisi!

Sen, Raûf ve Rahîm Allah’sın. Göklerin ve yerin kendisiyle parıldadığı yüzünün nuru hürmetine, Sana ait her bir hak hürmetine ve Senden isteyen kulların hürmetine bizi şu günün sabahında ve akşamında affetmeni ve kudretinle Cehennem ateşinden korumanı diliyoruz.

Rabbimiz! Bu ve bundan sonraki günlerin hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidayetini istiyor, bugünün ve daha sonraki günlerin şerrinden de Sana sığınırız.

 

— 

(51)

“Yâ Ni’me’l-habîb..Ey en iyi Sevgili,

Yâ Ni’me’t-tabîb..Ey en iyi Tabîb,

Yâ Ni’me’r-rakîb..Ey en iyi Gözetleyici,

Yâ Ni’me’l-mucîb..Ey dualara en iyi Cevap Veren,

Yâ Ni’me’l-enîs.. Ey en iyi ünsiyet ve Huzur Veren,

Yâ Ni’me’l-vekîl.. Ey en iyi Vekîl,

Yâ Ni’me’n-nasîr.. Ey en iyi yardımcı Rabbim,

 

(52)

Yâ Enîse’l-mürîdîn.. Ey rızasını kazanmak ve kendisine ulaşmak isteyenlere ünsiyet ve huzur veren,

Yâ Muğîşe’l-müştâkîn.. Ey kendisini çok arzu eden ve sevenlere imdat eden,

Yâ Habîbe’t-tevvâbîn.. Ey çok tevbe edenlerin sevgilisi,

Yâ Kâşife’l-mekrûbîn.. Ey zorluklar içinde sıkıntı çekenlerin bütün dertlerini gideren,

Yâ Müneffisen ‘ani’l-mağmûmîn.. Ey gam ve kedere boğulmuş ruhlara nefes aldıran,

Yâ Müferricen ‘ani’l-mahzûnîn.. Ey mahzun olanların hüznünü ferah ve sevince çeviren,

 (53)

Yâ Rabbe’n-nebiyyîne ve’l-ahyâr.. Ey peygamberlerin ve hayırlıların Rabbi,

Yâ Rabbe’s-sıddîkîne ve’l-ebrâr.. Ey sıddıkların ve iyilerin Rabbi,

Yâ Rabbe’s-sıddîkîne ve’l-ebrâr.. Ey gecelerin ve gündüzlerin Rabbi,

(54)

Yâ Men nefeze bi külli şey’in besaruh.. Ey görmesi hiçbir engel tanımadan her şeye nüfûz eden,

Yâ Men beleğat ilâ külli şey’in kudratüh.. Ey kudreti her şeye yeten,

Yâ Men te’azzeze bi’l-‘izzi bekâüh.. Ey bekâsı izzetle izzetlenen Rabbim,

 

(55)

Yâ Men lehü’l-âhiratü ve’l-ûlâ.. Ey dünya ve âhiret Kendisine ait olan,

Yâ Men lehü’l-esmâü’l-hüsnâ.. Ey en güzel isimler Kendisine ait olan,

Yâ Men lehü’l-‘arşü ve’s-serâ.. Ey hüküm ve yargı Kendisine ait olan,

 

(56)

Ve es’elüke, bi esmâike: Allah’ım! Sen’den şu güzel isimlerinin hakkı için istiyor, Sana yalvarıyorum:

Yâ’Afüvv.. Ey kullarını çok çok affeden Afüvv,

Yâ Ğafûr.. Ey kullarının günahlarını bağışlayan Gafûr,

Yâ Vedûd.. Ey çok sevilen ve Kendisine yöneleni ve tevbe edeni seven Vedûd,

Yâ Hayy.. Ey her zaman var olan ve hayat ile mevsuf olan Hayy,

Yâ Kayyûm.. Ey varlığı Kendinden olan, bulunduğu hâl üzere dâim duran ve bütün varlıkları varlıkta tutan Kayyûm,

 

(57)

Yâ Men hüve fı’s-semâi ‘azametüh.. Ey göklerde azameti tecelli eden,

Yâ Men hüve fi’l-ardi âyâtüh.. Ey mahlûkatı ilk defa yaratıp, öldükten sonra tekrar dirilten,

Yâ Men ahsene külle şey’in halekah.. Ey yarattığı her şeyi en güzel yapan,

Yâ Men ileyhi yürce’u’l-emrü küllüh.. Ey bütün işler kendisine dönen,

Yâ Men zahera fî külli şey’in lütfülı.. Ey her şeyde lütuf ve ihsanı görünen, Rabbim

 

(58)

“Yâ Habîbe men lâ habîbe leh.. Ey sevgilisi olmayanların sevgilisi,

Yâ Tabîbe men lâ tabîbe leh.. Ey maddî-manevî dertlerine tabib bulamayanların tabibi,

Yâ Mücîbe men lâ mücîbe leh.. Ey isteklerini dinleyip cevap verecek kimsesi olmayanlara cevap veren,

Yâ Şefîka men lâ şefîka leh.. Ey şefkat edecek kimsesi olmayanların şefkat edicisi,

Yâ Rafîka men lâ rafîka leh.. Ey refik ve arkadaşı olmayanlara rahmet ve merhametiyle refaket eden,

Yâ Şefî’a men lâ §efî’a leh.. Ey şefaat edecek kimsesi olmayanların şefaatçisi,

Yâ Müğîşe men lâ müğîşe leh.. Ey imdâdına koşacak kimsesi olmayanların yardımcısı,

Yâ Delîle men lâ delîle leh.. Yâ Delîle men lâ delîle leh.. Ey doğru yolu gösterecek rehberi olmayanların önderi,

Yâ Kaide men lâ kaide leh.. Ey yol gösterecek önderi olmayanların önderi,

Yâ Delîle men lâ delîle leh.. Ey merhamet edecek kimsesi olmayanların merhamet edicisi Rabbim,

 

(59)

Yâ Kâfiye meni’stekfâh.. Ey Kendisine tevekkül edenlerin her ihtiyacına yeten Kâfî,

Yâ Hâdiye meni’stehdâh.. Ey Kendisinden hidâyet isteyenleri hidâyete erdiren Hâdî,

Yâ Kâliye meni’steklâh.. Ey Kendisinden ihtiyaçlarının giderilmesini isteyenlerin ihtiyaçlarını gideren,

Yâ Şâfıye meni’steşfâh.. Ey Kendisinden şifa isteyenlere şifa veren Şâfi,

Yâ Kâdiye meni’stakdâh.. Ey Kendisinden ihtiyaçlarının karşılanmasını isteyenlerin her ihtiyacını karşılayan Kâdî,

Yâ Mûfîye meni’stevfâh.. Ey Kendisinden işlerinin yerine getirilmesini isteyenlerin işlerini yerine getiren Mûfî,

Yâ Mükavviye meni’stakvâh.. Ey Kendisinden güç kuvvet isteyenleri güçlendirip kuvvetlendiren Mukavvî,

Yâ Veliyye meni’stevlâh.. Ey Kendisinden dostluk ve himaye isteyenlerin dostu ve hâmisi Rabbim,

 (60)

Ve es’elüke, bi esmâike: Allah’ım! Sen’den şu güzel isimlerinin hakkı için istiyor, Sana yalvarıyorum:

Yâ Zahir.. Ey dûnundaki her şeye galib, her şeyin üstünde olan Zâhir,

Yâ Bâtın.. Ey yaratıkların görüşlerinden ve ilimlerinden saklanan, hiç bir gözün idrâk edemeyeceği, hiçbir vehmin nüfuz edemeyeceği Bâtın,

Yâ Sâdık.. Ey her işi ve sözü doğru olan Sâdık,

Yâ Fâlik.. Ey tohum ve çekirdekleri yarıp sünbüllendiren, geceden gündüzü, karanlıktan aydınlığı çıkaran Fâlik,

 Sübhâneke lâ ilâhe illâ entel emânül emân, hallisnâ minen nâr…Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar.

 

(61)

Yâ Men lehü’l-halku ve’l-emr.. Ey yaratmave buyurma yetkisi Kendisine ait olan,

Yâ Men lem yekûn lehû veliyyün mine’z-züll.. Ey Kendisine herhangi bir yardımcı edinmek zilletinden uzak olan,

Yâ men lehü’l-havlü ve’l-kuvveh.. Ey güç ve kuvvetin tek ve gerçek sahibi Rabbim,

 

(62)

Yâ Men ya’lemü mürâde’l-mürîdîn.. Ey isteyenlerin isteklerini bilen,

Yâ Men yemlikü havaice’s-sâilîn.. Ey Kendisinden istekte bulunanların hacetlerini verecek kudreti olan,

Yâ Men yesme’u enîne’l-valihîn.. Ey üzüntü sebebiyle Kendini kaybedenlerin inlemelerini işiten,

Yâ Men yerâ bükâe’l-hâifîn.. Ey azâbından korkarak ağlayanları görüp bilen,

Yâ Men ya’lemu damîra’s-sâmitîn.. Ey suskunların gönlünden geçen her şeyi bilen,

Yâ Men yerâ nedeme’n-nâdimîn.. Ey günahlarından pişman olanların pişmanlıklarını görüp bilen,

Yâ Men yakbelü ‘uzre’t-tâibîn.. Ey tevbekârların özrünü kabul eden,

Yâ Men lâ yüslihu ‘amele’l-müfsidîn.. Ey fesatçı ve bozguncuların işlerini ıslah etmeyen,

Yâ Men lâ yüdî’u ecra’l-muhsinîn.. Ey iyilik yapanların mükâfatını zâyi etmeyen,

Yâ Men lâ yeb’udü an kulûbi’l-‘arifîn.. Ey Kendisini tanıyanların kalplerinden uzak olmayan, Rabbim

 

(63)

Yâ Sâmi’e’d-düâ.. Ey duâları işitip icabet eden,

Yâ Vâsi’a’l-‘atâ.. Ey ihsanı bol olan,

Yâ Kâşife’l-belâ.. Ey belâları kaldıran,

Yâ Keşira’l-vefa.. Ey vefâsı çok olan,

Yâ Şerîfe’l-cezâ.. Ey kullarına en şerefli karşılığı veren,

 

(64)

Ve es’elüke, bi esmâike:  Allah’ım! Sen’den şu güzel isimlerinin hakkı için istiyor, Sana yalvarıyorum:

Yâ Kahhâr.. Ey kullarına hâkimiyet ve kudretle galebe eden ve onları -isteseler de istemeseler de- irâde ettiği cihete yöneltmekle, istediği gibi yöneten Kahhâr,

Yâ Fettâh.. Ey her şeyi hikmetle açan ve adâletle hükmeden Fettâh,

Yâ Vehhâb.. Ey kullarına hak sahibi olmaksızın çok çok ve tekrar sûretiyle lütuf ve ihsanda bulunan Vehhâb,

 (65)

Yâ Men karrabenî ve ednânî.. Ey beni kendisine yaklaştıran ve yakın kılan,

Yâ Men ‘asamenî ve kefânî.. Ey beni her türlü zararlı şeyden koruyan ve bana kâfî gelen,

Yâ Men hafızanî ve kelânî.. Ey benim ihtiyaçlarımı temin eden ve beni koruyan,

Yâ Men veffekanî ve hedânî.. Ey beni hidayete erdiren ve muvaffak kılan,

Yâ Men ânesenî ve âvânî.. Ey beni rahmetiyle kucaklayan ve bana huzur ve sükûn veren Rabbim,

 

(66)

Yâ Men lâ mü’akkibe lihukmih.. Ey verdiği hükmü değiştirecek veya iptal edecek hiç kimse bulunmayan,

Yâ Men lâ radde likadâih.. Ey olmasını istediği bir şeyi geri çevirecek kimse olmayan,

Yâ Men yakbelü’t-tevbete an ‘ibâdih.. Ey kullarının tevbesini kabul eden,

 

(67)

Yâ Men ce’ale’l-şemse sirâcâ.. Ey güneşi kâinat sarayına bir lâmba kılan,

Yâ Men ce’ale’l-kamera nûrâ.. Ey Ay’ı semâ tavanına nurlu bir kandil kılan, Rabbim,

 (68)

 Ve es’elüke, bi esmâike:   Allah’ım! Sen’den şu güzel isimlerinin hakkı için istiyor, Sana yalvarıyorum:

Yâ Semî’.. Ey her şeyi işiten Semî’,

Yâ Rafı’..Ey her dilediğini maddî-manevî yükselten Rafî’,

Yâ Meni`.. Ey istediğinden istediği şeyi men eden Menî’,

Yâ Serî’.. Ey varlıkları sür’atli bir şekilde yaratan ve kullarının hesabını süratle gören Serî’,

Yâ Beşîr.. Ey kendisine itaat eden kullarını en iyi şeylerle müjdeleyen Beşîr,

Yâ Nezîr.. Ey kullarını kendisine isyanın kötü âkıbetinden sakındıran Nezîr,

 (69)

“Yâ Hayyü kable külli hayy.. Ey bütün dirilerden önce var olan gerçek hayat sahibi,

Yâ Hayyü ba’de külli hayy.. Ey bütün dirilerden sonra baki kalacak gerçek hayat sahibi,

Yâ Hayyü’llezî lâ yemût.. Ey hiç ölmeyecek gerçek hayat sahibi Rabbim,

 (70)

Yâ Men lehû nurun lâ yutfâ.. Ey sönmeyen nur sahibi,

Yâ Men lehû mülkün lâ yezûl.. Ey zeval bulmayan saltanat sahibi,

Yâ Men lehû kadâün lâ yüraddEy geri çevrilmesi asla mümkün olmayan hüküm sahibi,

Sübhâneke lâ ilâhe illâ entel emânül emân, hallisnâ minen nâr…Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar.

 

(71)

Yâ Mâlike yevmi’d-dîn.. Ey hesap gününün Sâhip ve Mâliki,

Yâ Men yühibbü’s-sâbirîn.. Ey sabredenleri seven,

Yâ Men yuhibbü’t-tevvâbîn.. Ey tevbe edenleri seven,

Yâ Men yuhibbü’l-muhsinîn.. Ey Allah’ı görür gibi ibâdet edenleri ve ihsan sahiplerini seven,

Yâ Men hüve hayru’n-nâsirîn.. Ey yardım edenlerin en hayırlısı, Rabbim

 

(72)

Ve es’elüke, bi esmâike:   Allah’ım! Sen’den şu isimlerinin hakkı için istiyor, Sana yalvarıyorum:

  Yâ Hafız.. Ey her şeyi muhafaza eden Hafîz,

Yâ Müğîs.. Ey darda kalanların imdadına koşup yetişen Mugîs,

Yâ Mü’îzz.. Ey izzet ve azâmet sahibi olup, istediğini azîz eden Muizz,

Yâ Müzill.. Ey istediğini zelîl kılan Müzill,

 (73)

Yâ Men hüve Ferdün bilâ nidd.. Ey dengi olmayan Tek,

Yâ Men hüve Rabbün bilâ vezîr.. Ey yardımcı veziri bulunmayan Rab,

Yâ Men hüve Melîkün bilâ ‘acz.. Ey âcizlikten münezzeh

 (74)

Yâ Men hüve zikruhû şerafün li’z-zâkirîn.. Ey zikri, Kendisini zikredenler için en büyük şeref olan,

Yâ Men hüve şükruhû fevzün li’ş-şâkirîn.. Ey şükrü, Kendisine şükredenlere büyük kurtuluş olan,

Yâ Men hüve hamdühû fahrun li’l-hâmidîn.. Ey hamdi, Kendisine hamd edenlere büyük iftihâr vesilesi olan,

Yâ Men hüve sebilühû vâdihun li’l-mü’minîn.. Ey yolu, mü’minler için belli ve açık olan,

Yâ men hüve âyâtühû bürhânün Ii’n-nâzirîn.. Ey âyetleri bakanlar ve ibret alanlar için kesin delil olan,

Yâ men hüve ‘afvühü melceün li’l-müznibîn.. Ey affı, günahkârlar için sığınak olan,

Yâ men hüve rahmetühû karîbûn li’l-muhsinîn.. Ey rahmeti, muhsinlere yakın olan Rabbim,

(75)

Yâ Men tebâreke’smüh.. Ey ismi yüce ve mübârek olan,

Yâ Men tekaddeset esmâüh.. Ey güzel isimleri her türlü kusur ve noksandan münezzeh ve mukaddes olan,

Yâ Men yedûmü bekâüh .. Ey varlık ve bekâsı devamlı olan, Rabbim,

 (76)

Ve es’elüke, bi esmâike:   Allah’ım! Sen’den şu güzel isimlerinin hakkı için istiyor, Sana yalvarıyorum:

Yâ Mü’în.. Ey muhtaçlara yardım eden Muîn,

Yâ Emîn.. Ey vaadinde ve sözünde emîn olan ve yarattıklarına emniyet ve huzur veren Emîn,

Yâ Metîn.. Ey kuvvet ve kudreti çok sağlam Metîn,

Yâ Şehîd.. Ey Kendisinden hiç bir şey saklanamayan ve hiçbir şeyi unutmayan Şehîd,

Yâ Raşîd.. Ey varlıkları en uygun yolda sevk eden ve en iyi neticeye ulaştıran Reşîd,

 (77)

Yâ Karîben gayra ba’îd.. Ey uzak olmayan yakın,

Yâ Men hüve’l-veliyyü’l-hamîd.. Ey hamd ü senâya lâyık yüce Dost,

Yâ Men hüve ‘alâ külli şey’in şehîd.. Ey her şeyin her zaman her haline şâhit olan,

Yâ men hüve akrabü ileyhi min habli’l-verîd.. Ey kuluna şah damarından daha yakın olan Rabbim,

(78)

Yâ Müğniye’l-bâisi’l-fakîr.. Ey sıkıntı içindeki fakirleri zenginleştiren,

Yâ Râzika’t-tıfli’s-sağîr.. Ey küçük yavruların rızkını veren,

Yâ Râhime’ş-şeyhi’l-kebir… Ey düşkün ihtiyarlara merhamet eden,

Yâ ‘Ismete’l-hâifi’l-müstecîr.. Ey korkarak Kendisine sığınanları koruması altına alan ve onları korktuklarından emin kılan,

Yâ Men hüve bi’ibâdihî basîr.. Ey kullarının her hâlini gören,

Yâ Men hüve bihavâyici’l-‘ibâdi habîr.. Ey kullarının ihtiyaçlarından haberdar olan,

Yâ Men hüve ‘alâ külli şey’in kadîr.. Ey her şeye gücü yeten Rabbim,

 (79)

Yâ Ze’l-fadli ve’l-keram.. Ey sonsuz fazl ve kerem sahibi,

Kâşife’drdurri ve’l-elem.. Ey zarar ve elemi gideren,

Yâ ‘Alime’s-sirri ve’l-himem.. Ey insanın içindeki sırları ve gizli niyetleri bilen,Rabbim,

 (80)

 Ve es’elüke, bi esmâike:  Allah’ım! Sen’den şu güzel isimlerinin hakkı için istiyor, Sana yalvarıyorum:

Yâ ‘Adil.. Ey gerçek adâlet sahibi Âdil,

Yâ Kabil.. Ey kullarının ibâdet, duâ, tevbe, mürâcaat ve ilticalarını kabul eden Kâbil,

Yâ Kâmil.. Ey işlerinde ve zâtında hiçbir kusuru olmayan Kâmil,

Yâ Fâtır.. Ey varlıkları yoktan var eden Fâtır,

 Sübhâneke lâ ilâhe illâ entel emânül emân, hallisnâ minen nâr…Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar.

 (81)

Yâ Men kaddera bihikmetih.. Ey hikmetiyle her şeyi takdîr edip planlayan,

Yâ Men hakeme bitedbîrih.. Ey hikmetli tedbirleriyle hükmeden,

Yâ Men debbera bi’ilmih.. Ey ilmiyle her şeyi yerli yerince idâre eden,

Yâ Men denâ fî ‘ulüvvih.. Ey sonsuz derece yüksek ve yüce olmakla beraber, varlıklara pek yakın olan,

Yâ Men ‘alâ fî dünüvvih.. Ey varlıklara pek yakın olmakla beraber, her şeyden sonsuz derecede yüksek ve yüce olan Rabbim,

 (82)

Yâ Men yef’alü ma yeşâ.. Ey dilediğini yapan,

Yâ Men yehdi men yeşâ..Ey dilediğini hidâyete erdiren,

Ya Men yetûbü alâ men yeşâ.. Ey dilediğinin tevbesini kabul eden,

Yâ Men yahtassu bi rahmetihî men yeşâ.. Ey rahmetini dilediğine tahsîs eden Rabbim,

 (83)

Yâ Men ce’ale li külli şey’in kadrâ.. Ey her şeye bir plân ve miktar tayin eden,

Yâ Men lem yezel rahîmâ.. Ey merhameti son bulmayıp devamlı olan,

Yâ Câ’ile’l-melâiketi rusülâ.. Ey melekleri elçi kılan,

Yâ Men ehâta bi külli şey’in ‘ilmâ.. Ey her şeyi ilmiyle kuşatan Rabbim,

 (84)

 Ve es’elüke, bi esmâike:   Allah’ım! Sen’den şu güzel isimlerinin hakkı için istiyor, Sana yalvarıyorum:

Yâ Samed.. Ey her şey Kendisine muhtaç olup, Kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan Samed,

Yâ Ehakk.. Ey zâtı, sıfatları, isimleri, fiilleri hak ve hakîkat olan, hukukları zayi etmeyen, her türlü hakîkat O’nun tecellisi olan Ehakk,

Yâ Eberr.. Ey en sadık ve vefalı Eberr,

 (85)

Yâ Mevcûde men talebeh.. Ey Kendisini isteyenlerin yanında her an hazır olan Mevcûd,

Yâ Merğûbe men erâdeh.. Ey Kendisini arzulayanların rağbet ettiği Merğub,

Yâ Maksûde men enâbe ileyh.. Ey tevbe edip Kendisine dönenlerin tek arzusu Maksud Rabbim,

(86)

Yâ Men lâ yeruddü’l-‘ibâdü kadâeh.. Ey kulların, hükmünü geri çeviremediği,

Yâ Men zahera fî külli şey’in âyâtüh.. Ey her şeyde varlık ve birliğinin delil ve işaretleri apaçık olan Rabbim,

 (87)

Yâ Habîbe’l-bekkâîn.. Ey gözü yaşlıların sevgilisi,

Yâ Senede’l-mütevekkilîn.. Ey kendisine tevekkül edenlerin dayanağı,

Yâ Veliyye’l-mü’minîn.. Ey mü’minlerin koruyucusu ve yardımcısı,

Yâ Enîse’s-zâkirîn.. Ey kendisini zikredenlerin en yakın sevgilisi,

Yâ Ebsara’n-nâzırîn.. Ey görmesi, bütün görenlerin görmesinden sonsuz derece üstün olan,

Yâ Mefze’a’l-melhûfîn.. Ey kederli bîçârelerin sığınağı,

Yâ Ensara’n-nâsirîn.. Ey yardımı, her türlü yardımdan üstün olan ve bütün yardımcıların da yardımcısı olan Rabbim,

 (88)

 Ve es’elüke, bi esmâike:   Allah’ım! Sen’den şu güzel isimlerinin hakkı için istiyor, Sana yalvarıyorum:

Yâ Müna’im.. Ey sayısız nimetler veren Müna’im,

Ya Mü’tî.. Ey varlıklara lâzım olan her şeyi veren Mu’tî,

Yâ Mühyî.. Ey cansızlara can, ölülere hayat veren ve hayatı devam ettiren hayatın gerçek sahibi Muhyî,

YâMüncî.. Ey mahlukâtı her türlü tehlikeden kurtaran Müncî,

 (89)

Yâ Kâfiye külli şey.. Ey her şeyin, her ihtiyacına her zaman kâfî olan,

Yâ Kaimen ‘alâ külli şey.. Ey her şeyi, her an ayakta tutup idare eden,

Yâ Men lâ yenkusu min hazainihî şey.. Ey vermekle hazinelerinden hiçbir şey eksik olmayan,

Yâ Men biyedihî mekâlîdü külli şey.. Ey her şeyin anahtarı elinde olan,

Yâ Men yebkâ ve yefnâ küllü şey.. Ey her şey fâni olduktan sonra Kendisi bâkî kalan Rabbim,

 

(90)

Yâ Men lâ ya’lemü’l-ğaybe illâ hû.. Ey gaybı ancak kendisi bilen,

Yâ Men lâ yasrifü’s-sûe illâ hû.. Ey kötülükleri ancak kendisi defeden,

Yâ Men lâ yüdebbiru’l-emra illâ hû.. Ey işleri ancak kendisi sevk ve idare eden,

Yâ Men lâ yağfiru’z-zünûbe illâ hû.. Ey günahları sadece kendisi bağışlayan,

Yâ Men lâ yuğni ‘ale’t-tahkîki illâ hû.. Ey gerçek fayda sadece kendisinden olan, Rabbim

Sübhâneke lâ ilâhe illâ entel emânül emân, hallisnâ minen nâr…Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar.

 (91)

 Ve es’elüke, bi esmâike:   Allah’ım! Sen’den şu güzel isimlerinin hakkı için istiyor, Sana yalvarıyorum:

Yâ Kâşif.. Ey kullarına kâinattaki bütün sır ve muammâları açan, belâ, gam, keder, acı ve ızdırapları kaldıran Kâşif,

Yâ Fâric ..Ey keder ve tasaları giderip ferahlatan Fâric,

Yâ Fâtih.. Ey rahmet kapılarını açan, fetihler ve muvaffakiyetler nasip eden ve adâletle hükmeden Fâtih,

Yâ Nâsir .. Ey yardım eden Nâsır,

Yâ Dâmin .. Ey mahlukâtın bütün ihtiyaçlarını karşılamayı üzerine alan Dâmin,

Yâ Raca.. Ey kullarının ümîdi olup, onlara ümîd ilhâm eden Recâ,

Yâ Mürtecâ .. Ey kullarının ümîd beslediği Mürtecâ,

Yâ ‘Azîme’r-racâ .. Ey en büyük ümid ve reca kapısı Azîmü’r-Recâ,

 

(92)

Yâ Mü’îne’d-du’afâ .. Ey zayıfların yardımcısı,

Yâ Kenze’l-fükarâ .. Ey rahmeti fakirlerin tükenmez bir hazinesi olan,

Yâ Sâhibe’l-ğurabâ .. Ey gariplerin sahibi,

Yâ Nâsira’l-evliyâ .. Ey velî kullarının yardımcısı,

Yâ Kâhira’l-a’dâ .. Ey düşmanları kahreden,

Yâ Râfia’s-semâ .. Ey gökleri yükselten,

Yâ Kâşife’l-belâ .. Ey belâları kaldıran,

Yâ Enîse’l-evliyâ .. Ey velî kullarına huzur veren,

Yâ Habîbe’l-etkıyâ .. Ey takvâ ehlinin sevgilisi,

Yâ İlâhe’l-ağniyâ .. Ey bütün zenginlerin ve zenginliklerin gerçek İlâhı Rabbim,

 (93)

Yâ Kâbida külli şey’in ve bâsiteh .. Ey gâh az vererek daraltan ve gâh bol vererek genişleten,

Yâ Mükevvira külli şey’in ve muhavvileh .. Ey her şeyi hâlden hâle çeviren ve döndüren,

 (94)

Yâ Hayra zâkirîn ve mezkûr .. Ey yâd edenlerin ve yâd edilenlerin en hayırlısı,

Yâ Hayra şâkirîn ve meşkûr.. Ey şükrü kabul edenlerin ve şükredilenlerin en hayırlısı,

Yâ Hayra hâmidin ve mahmûd .. Ey hamdi kabul edenlerin ve hamdedilenlerin en hayırlısı,

Yâ Hayra şahidin ve meşhûd.. Ey görenlerin ve görülenlerin en hayırlısı,

Yâ Hayra dâ’in ve med’uvv .. Ey çağıranların ve çağrılanların en hayırlısı,

Yâ Hayra mücîbin ve mücâb .. Ey cevap verenlerin ve davetine icâbet edilenlerin en hayırlısı,

 (95)

Yâ Men hüve limen de’âhü mücîb .. Ey kendisine duâ edenlere cevap veren,

Yâ Men hüve bimen erâdehû ‘alîm .. Ey kendisini arzulayanları çok iyi bilen,

Yâ Men hüve limen recâhü kerîm .. Ey kendisine ümit besleyenlere ikrâm eden,

Yâ Men hüve fî hükmihî ‘azîm ..Ey hükmünde büyük olan,

Yâ Men hüve fî ‘azametihî rahîm …Ey büyüklüğüyle birlikte merhametli olan, Rabbim,

 (96)

 Ve es’elüke, bi esmâike:   Allah’ım! Sen’den şu güzel isimlerinin hakkı için istiyor, Sana yalvarıyorum:

Yâ Mukarrib.. Ey dilediklerini kendisine yakınlaştıran Mukarrib,

Yâ Mü’akkib.. Ey kâinatta cereyan eden her şeyi takibeden, hâdiseleri hikmetle birbiri ardına getiren Muakkib,

Yâ Mukaddir.. Ey her şeye bir miktar tespit edip ölçülü ve planlı yaratan Mukaddir,

Yâ Mürağğib.. Ey her şeyi Kendisine ve kendileri için hayırlı olana teşvik eden Murağğib,

Yâ Müzekkir.. Ey kullarını kötülüklerden uzaklaşıp iyiliğe yönelmeleri için öğüt veren Müzekkir,Rabbim

 (97)

Yâ Men lâ yüşğilühû sem’un an sem’.. Ey hiçbir ses diğerine engel olmadan bütün sesleri bir anda işiten,

Yâ Men lâ yemne’uhû fı’lün an fi’l.. Ey bir iş yapması, başka işleri yapmasını engellemeyen,

Yâ Men lâ yüğallituhû süâlün ‘an suâl.. Ey hiçbir duâ ve istek, diğer duâ ve isteklere engel olmadan ve hiçbirini diğeriyle karıştırmadan bütün duâ ve isteklere birden cevap veren,

Yâ Men lâ yübrimühû ilhâhu’Umulihhîn.. Ey ısrarla isteyenlerin ısrarları kendisini usandırmayan,

Yâ Men hüve gâyetü mürâdi’l-mürîdîn.. Ey kendisini arzulayanların en yüce arzusu,

Yâ Men la yahfâ ‘aleyhi şey’ün fı’l-‘âlemîn.. Ey âlemde hiçbir şey kendisine gizli olmayan Rabbim,

 (98)

Yâ Men hüve ‘ilmühû sabık.. Ey ilmi her şeyden önce var olan,

Yâ Men hüve kadâühû kâin.. Ey kaza ve hükmü gerçekleşen,

Yâ Men hüve fadlühû mukîm.. Ey fazl ü keremi dâim olan, Rabbim,

(99)

Yâ Rabbe’l-erbâb.. Ey Efendiler Efendisi,

Yâ Müfettiha’l-ebvâb.. Ey bütün kapıları açan,

Yâ Mülhime’s-savâb.. Ey hasenât ve sevapları veren,

Yâ Münşie’s-sehâb.. Ey doğruları ilhâm eden,

Yâ Gafuru yâ Tevvâb.. Ey günahları bağışlayan ve tevbeleri kabul eden Rabbim,

(100)

Ve es’elüke, bi esmâike:   Allah’ım! Sen’den şu güzel isimlerinin hakkı için istiyor, Sana yalvarıyorum:

  Yâ Rabbena.. Ey Rabbimiz,

Yâ İlâhenâ.. Ey İlâhımız,

Yâ Seyyidenâ.. Ey Efendimiz, mâlikimiz,

Yâ Mevlânâ.. Ey Mevlâmız, sahibimiz,

Yâ Nâsıranâ.. Ey Yardımcımız,

Yâ Hafızana.. Ey Koruyucumuz,

Yâ Kâdiranâ.. Ey kudreti her şeye yeten Rabbimiz,

Yâ Râzikanâ.. Ey Rızkımızı veren Râzıkımız,

Yâ Delîlenâ.. Ey yol göstericimiz,

Yâ Muğisenâ…Ey bizi sıkıntı ve felâketlerden kurtaran medetkârımız,

Sübhâneke lâ ilâhe illâ entel emânül emân, hallisnâ minen nâr…Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar.

Allah’ım, ey Rabbimiz!

Bizi Cehennem azâbından halâs eyle, kurtar ve necât ver!

Ben, şu kıymetli ve şerefli isimlerinin, şu yüce ve lâtif sıfatlarının hakkı için Efendimiz Muhammed’e, Âl ve Ashâbına, O’nun yaptığı iyilikler sayısınca salât ve rahmet indirmeni istiyor ve yalvarıyorum!

Allah’ın ismiyle, Allah bana yeter, Allah’dan başka gerçek ilâh yoktur, Allah her şeye şâhittir.

De ki: O, Allah’dır. Allah ’ın dilediği olur. Rabbim Allah’- Allah’ın şânı çok yücedir. Allah yücedir.

Allah’a tevekkül edip güvendim.

Düşmanlarına karşı Allah sana yeter.

O, her şeyi işiten ve bilendir.

Sen her türlü noksan ve kusurdan uzak, bütün güzelliklerin sâhibisin. Sen’den başka gerçek ilâh yoktur. el-Emân, el-Emân (emân veren sensin, emân diliyoruz).

Zâtını senâ ettiğin ölçüde, Seni senâ etmekten âciz olduğumu itiraf ederim. Yâ Allah, Yâ Hû, Yâ Rahmân, Yâ Rahîm, Yâ Gafûr, Yâ Şekûr.

Allah’ım! Zât’ın için saydığın güzel isimlerin, yüce sıfatların ve tastamam kelimelerin hakkı için Sen’den istiyor ve yalvarıyorum;

bizi, annemizi-babammızı, Üstâdım Said Nursî’yi, Salih kullarını  Risâle-i Nûr talebelerini, ölü veya diri, erkek veya kadın bütün mü’min ve müslümanları bağışla.

Yâ Rabbi! Bize öyle bir merhamette bulun ki, Sen’den başkasının merhametine ihtiyaç duymayalım.

Dünyevî ve uhrevî ihtiyaçlarımızı karşıla ve isteklerimizi yerine getir.

Dünyadan ayrılışımızda bize, saâdet, şehâdet, kerâmet ve ebedî müjde ile biten hüsn-i hâtime ver.

Yâ Rabbi! Bize yaptığı iyilikler ve üzerimizdeki hakkından ötürü, bizim adımıza, Hz. Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem’i lâyık olduğu şeylerle mükâfatlandır.

Yâ Rabbi! Bizi, göz açıp kapama süresi bile, ne nefsimize ve ne de mahlukâtından herhangi birine bırakma.

Durumumuzu ıslah eyle. Uyumayan gözünle bizi koru ve kolla, bizden hiç ayrılmayan desteğinle bizleri muhâfaza eyle, ey Celâl ve ikrâm sahibi Rabbim!

Yâ Rabbi! Cin, insan ve şeytanlarından gelecek âfetlerden, yer sarsıntılarından, dağların Allah korkusuyla parçalanmasından, tâûn, vebâ, göz değmesi ve vücudumuzun diğer hastalık ve acıları gibi her türlü âfet, felâket, belâ, musîbet ve kötülüklerden; bizi ve üzerinde senin bu mübârek isimlerini taşıyanları muhâfaza eyle!

Ey merhametlilerin en merhametlisi Rabbim! Sonsuz rahmetinle bize dünya ve âhirette selâmet, âfiyet ve hayır nasib eyle!

Yâ Rabbi! Efendimiz Hz. Muhammed’e, O’nun Âl ve Ashâbının hepsine salât ü selâm eyle!

Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun!

 

Sonsuz “Lâ havle velâ kuvvete illa billahilaliyyilazîm” ile huzuruna geliyor, hamd ü senalarımızı arz ediyor ve dualarımızı kabul buyurmanı diliyoruz.

Yakarışlarımıza icabet buyur, Rabbimiz!

Ya Rahmân, ya Rahîm, ya Zelcelâli ve’l-ikrâm!

Zat’ın, azametin, ululuğun, Ulûhiyetin, Rubûbiyetin hakkı için.. Sıfât-ı Sübhâniye’nin hatırı ve şefaati için..

Esmâ-i Hüsnâ’n hürmeti ve şefaati için..

İsm-i A’zam’ın hürmeti ve şefaati için..

Hazreti Muhammed Mustafa’nın hürmeti ve şefaati için..

seçkinlerden seçkin ve en hayırlı kulların enbiya/evliya hürmeti ve şefaati için duamızı kabul buyur.

Bu şerefli ve mübarek isimlerin hürmetine, latîf ve celîl sıfatların hatırına Sen’den Efendimiz Hazreti Muhammed’e ve O’nun mübarek aile fertlerine salât ve selam etmeni diliyoruz.

Amin