CUMA DEMEK… VEFA DEMEK-78

 ( “EY ŞÜKREDENLERİN ŞÜKÜRLERİ SADECE KENDİSİNE RÂCÎ OLAN MEŞKÛR!”)

GİRİŞ

Evrâd u ezkâr, i’lâ-yı kelimetullah yolunda mücahede eden bir müminin en önemli zâd ü zahîresi; Allah Teâlâ ile münasebetinin de emaresidir.

Mutad evradımıza ek olarak bu hafta

RAMAZAN RİSALESİ 29.MEKTUP 

Ona mukabil, o nimetlerin fiatı olarak, şükür istiyor. O nimetlerin zâhirî esbabı ve ashabı, tablacı hükmündedirler. O tablacılara bir fiat veriyoruz, onlara minnetdar oluyoruz; hattâ müstehak olmadıkları pek çok fazla hürmet ve teşekkürü ediyoruz.

Halbuki Mün’im-i Hakikî, o esbabdan hadsiz derecede o nimet vasıtasıyla şükre lâyıktır. İşte ona teşekkür etmek; o nimetleri doğrudan doğruya ondan bilmek,o nimetlerin kıymetini takdir etmek ve o nimetlere kendi ihtiyacını hissetmekle olur.

İşte Ramazan-ı Şerif’teki oruç, hakikî ve hâlis, azametli ve umumî bir şükrün anahtarıdır.

ifadesinden mülhem Yakaran Gönüllerden seçilen yakarışlarla “ Ya Şekûr, Ya Şâkir, Ya Meşkûr” esmalarını Cuma duamıza ser levha yapıyoruz.

ŞAMİL CUMA GÜNÜ DUASI ÖRNEĞİ-78

*****

Bismillahirrahmanirrahim

La ilahe illa ente

Ya Hannanu

Ya Mennanu

Ya bediussemavati vel ard

Yazel Celali vel ikram

Ya Hayyu Ya Kayyum

Ya Hayyu Ya Kayyum

Ya Hayyu Ya Kayyum

İyyake Na’budu ve İyyake Nestain

Velhamdülillahi Rabbilalemin.

***

Allahım!

Efendimiz Hazreti Muhammed’e (s.a.v) ve O’nun kardeşleri olan nebîlere, mürselîne..

mukarreb meleklere..

gök ve yer ehlinden -onlarla beraber rızana nâil olmak için dua ettiğimiz- Senin salih kullarının hepsine..

özellikle de Hazreti Adem, Hazreti İdris, Hazreti Nuh, Hazreti Hûd, Hazreti Salih, Hazreti İbrahim, Hazreti Lût, Zebîhullah Hazreti İsmail, Hazreti İshak, Hazreti Yakub, Hazreti Yusuf, Hazreti Eyyub, Hazreti Şuayb, Kelîmullah Hazreti Mûsa, Hazreti Harun, Hazreti Davud, Hazreti Süleyman Hazreti Yunus, Hazreti İlyas, Hazreti Elyesa, Hazreti Zülkifl, Hazreti Zekeriyya, Hazret Yahya, Hazreti İsa ve annesi Hazreti Meryem, Hazreti Zülkarneyn, Hazreti Lokman ve Hazreti Üzeyr’e (alâ nebiyyina ve aleyhimüsselâm)..

Ve Efendilerimiz Hazreti Cebraîl, Hazreti Mîkaîl, Hazreti İsrafîl ve Hazreti Azraîl’e.

Hamele-i Arş’a..

Mukarreb Meleklere..

Kerûbiyyûn’a ve Kirâm-ı Katibîn’e..

Allah Resûlü’nün halifeleri Hazreti Ebû Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman, Hazret Ali efendilerimize..

Peygamberimiz’in iki amcası Hazreti Hamza ve Hazreti Abbas’a

ve Allah Resûlü’nün ahfâdına..

özellikle de Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin, Muhammed el-Hanefî ve Zeynü’l-Âbidîn hazerâtına..

Annelerimiz Hazreti Hatice-i Kübrâ ve Hazreti Âişe-i Sıddîka’ya

ve Efendiler Efendisi’nin diğer pak zevcelerine

ve Efendiler Efendisi’nin evladları KasımZeynep, Rukayye, Ümmü Gülsüm, Fatımetü’z-Zehra, Abdullah ve İbrahim’e.

Ve Muhacir ve Ensardan bütün Ashâb-ı Güzîne,

Tâbiîn ve Tebe-i Tâbiîn efendilerimize..

Müçtehidîn-i Kirâma

Müfessirîn-i İzâma..

Muhaddisîn-i Fihâma..

Evliya, Asfiya, Ebrar ve Mukarrebîne..

Aktâba ve hususen Hazreti Ali ve Hazreti Hamza efendilerimize..

Şeyh Abdülkâdir-i Geylanî, Şeyh Ebu’l-Hasen el-Harakânî, Şeyh Harranî, Şeyh Menbicî; İmam Rabbanî, Ebu’l-Hasen eş-Şazilî, Ahmed el-Bedevî, Ahmed er-Rufaî, Muhammed Bahâüddin en-Nakşebendî

Üstadımız Bediüzzaman Said Nursîye,

Büyüğümüze

ve Senin nezd-i ulûhiyetinde kıymeti olan bütün salih kullara

ilmin ve mâlûmâtın adedince salât ve bereket ihsan eyle

ve dualarımızı onların hürmetine kabul buyur.

***

Lebbeyk ya Rab, fermanına uyduk, divanına geldik. Her zaman gelmeye de âmâdeyiz.

Sen, Raûf ve Rahîm Allah’sın. Göklerin ve yerin kendisiyle parıldadığı yüzünün nuru hürmetine, Sana ait her bir hak hürmetine ve Senden isteyen kulların hürmetine bizi şu günün sabahında ve akşamında affetmeni ve kudretinle Cehennem ateşinden korumanı diliyoruz.

Cumamızı mübarek eyle..

Rabbim! Bu ve bundan sonraki günlerin hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidayetini istiyor, bugünün ve daha sonraki günlerin şerrinden de Sana sığınırız.

***

Allahım,

Dünyanın dört bir bucağında iman ve Kur’ân meşalesini tutuşturup hep canlı tutmaya çalışan kadın-erkek bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da –yukarıda zikrettiğimiz salih kullarına tabî olarak- salât ü selâm eyle ve bereketinle lütufta bulun.

Dünyanın her yerinde Senin Nâm-ı Celilini, ona muhtaç olan gönüllere duyurmaya çalışan kardeşlerimize ailelerine ferec mahreç nasip eyle.

Allahım,

Şu icabet saatlerinde başta büyüğümüz olmak üzere kardeşlerimizin, bacılarımızın, arkadaşlarımızın, her türlü sıkıntı ve zorluk içindeki kardeşlerimizin ve ailelerinin dualarını kabul eyle; rahmet ve bereketini üzerimizden eksik etme..

Şu anda zindanlarda zalim tiranların elinde işkence gören,sıkıntı çeken mazlum, mağdur, mahpus kadın-erkek bütün kardeşlerimizden ve yeryüzünün değişik yerlerine hicret edip hizmetlerine devam etmeye çalışan, yaşam mücadelesi veren, gittikleri yerlerde sıkıntılar yaşayan kardeşlerimizden tasa ve elem sebebi olan kötülüklerin hepsini bertaraf et!

***  

Allahım! Senin inayetinle sabahladık; Senin inayetinle akşamladık; Senin inayetinle yaşar, Senin izninle ölürüz.

Dönüş de Sanadır. Hamd, canımızı aldıktan sonra bizi tekrar dirilten Allah’a mahsustur. Dönüş de O’nadır.

Allahım! İçinde bulunduğumuz şu günün evvelini sulh ü salah, ortasını felah, sonunu da her bakımdan muvaffakiyetli kıl. Senden dünyanın da, ahiretin de hayrını diliyoruz, ey Merhametliler Merhametlisi!

***

“Allah size güçlük çıkarmak istemez, fakat şükredesiniz diye sizi temizleyip arındırmak ve size olan nimetlerini tamama erdirmek ister.”

“Allah’ın nimetlerine şükreden bir zât idi. Çünkü Allah onu seçmiş ve doğru yola iletmişti.”

“Ya Rabbî, beni nefsime öyle hâkim kıl ki gerek bana, gerek ebeveynime ihsan ettiğin nimetlere şükredebileyim ve Seni razı edecek yararlı işler yapabileyim. Bir de lütfedip beni hayırlı kulların arasına dâhil eyle.”

Ey şükredeni mukabelesiz bırakmayan ve iyiliklere mutlaka karşılık veren, ihsan sahibi Şekûr!

Ey şükredeni karşılıksız bırakmayan ihsan sahibi Şâkir!

Ey şükrü, nimetleri artıran, muvaffakiyet ve saadate vesile olan!

Ey kulları, lisan, kalb ve âzâlarıyla yalnız Kendisine karşı şükürle gerilen, bütün nimetlerin kaynağı sadece Kendisi olan ve şükredenlere nimetlerini artırarak mukabelede bulunan!

Ey şükredenlerin şükürleri sadece Kendisine râcî olan Meşkûr!

Ey ibret almak veya şükretmek isteyenler için gece ile gündüzü ardı ardına getiren!

Ey şükreden kullarına karşı cömertliği tasavvurları aşkın olan!

“Eşşükru lillah/Şükür sadece Allah’adır.” Hamd ü sena, şükr ü minnet, medh u tebcîl, Ma’bûd-u Mutlak Yüceler Yücesi Allah’ın hakkı ve O’na mahsustur.

Semada ve arzda bulunan bütün varlıkların şükrettiği ve şükredeni mukabelesiz bırakmayan ihsan sahibi Şekûr sadece Sensin.

Rabbimiz! İçimizde nimetlerine karşı şükran hislerini artırdıkça artır..

Allahım! Beni çok sabreden, çok şükreden, kendi gözümde küçük fakat insanların gözünde büyük bir kul eyle.

Allahım! Peşi peşine akıp gelen lütuflarına karşı nasıl şükredebileceğim hususunda bütün bütün şaşkına döndüm.

Sana hakkıyla şükredemedik ey her dilde Meşkûr! Hâl böyle iken benim hangi şükrüm, Senin üzerimdeki nimetlerinden sadece birisine karşılık olabilir?

Senin bana in’am ve ihsanda bulunduğun fakat karşılığında benim çok az şükrettiğim ne kadar çok nimetlerin ve yine bana beni göstermek için imtihana tâbî tuttuğun ama benim çok az sabrettiğim nice imtihanların vardır.

Ey nimetlerine karşılık çok az şükretmeme rağmen beni yine de mahrum bırakmayan!

Ey bir imtihan unsuru olarak göndermiş olduğu belalar karşısında çok az sabretmeme rağmen yine de bana hizlan ve hüsran yaşatmayan!

Ey beni hata üstüne hata, günah üstüne günah içinde görmesine rağmen rezil, perişan ve rüsvay etmeyen!

Ey iyilik ve ihsanları inkıtâya uğramadan hep devam eden!

Ey sayılamayacak kadar çok nimetler bahşeden!

Allahım! Seni daima zikretme, Sana şükretme ve güzel kullukta bulunma hususunda bizim yardımcımız ol.

Bizi nimetlerinin şükrüyle gerilen, onlarla afiyete eren, onları almaya layık olan ve nimetlerini tastamam verdiğin kullarından eyle.

Ey bütün mevcûdâtı yaratan ve yaşatan Ulu Sultanım! Senin nimetlerinin büyüklüğü yanında benim şükrüm pek noksan; ikramlarına karşı ettiğim senâ da çok cılızdır. Üzerimdeki iman urbası da, başımdaki izzet tâcı da, boynumda hep duracak olan Sana kulluk tasması da hep Senin ihsan ve lütuflarının eseridir. Evet ya Rabbi! İhsanların o kadar hadsiz ki, onları saymaktan acizim; değil tek tek saymak hepsinin büyüklüğünü birden idrake bile güç yetiremiyorum. Senin şükrüne nasıl tâkat getirebilirim ki ben; Sana şükretmenin bile bir şükür borcu oluyor. Evet, ne zaman “leke’l-hamd/hamd Sana” desem, onun için de ayrıca bir “hamd olsun” demem vacip oluyor.

Bilebildiğim veya bilemediğim hamde layık bütün icrâatından dolayı, bilebildiğim ve bilemediğim bütün hamdlerle Allah’a hamd ediyorum. Bildiğim yahut bilmediğim bütün nimetlerinden dolayı Allah’a şükrediyorum

Allahım! Sana yeryüzündeki kum taneleri adedince şükrediyor ve salih kullarına olduğu gibi bu nâçar kuluna da rahmetinle muamelede bulunmanı diliyorum.

***

Allahım, 

Dünyanın dört bir bucağında iman ve Kur’ân meşalesini tutuşturup hep canlı tutmaya çalışan kadın-erkek bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza da –yukarıda zikrettiğimiz salih kullarına tabî olarak- salât ü selâm eyle ve bereketinle lütufta bulun. 

Sonsuz “Lâ havle velâ kuvvete illa billahilaliyyilazîm” ile huzuruna geliyor, hamd ü senalarımızı arz ediyor ve dualarımızı kabul buyurmanı diliyoruz.

Yakarışlarımıza icabet buyur, Rabbimiz!

Ya Rahmân, ya Rahîm, ya Zelcelâli ve’l-ikrâm!

Zat’ın, azametin, ululuğun, Ulûhiyetin, Rubûbiyetin hakkı için.. Sıfât-ı Sübhâniye’nin hatırı ve şefaati için..

Esmâ-i Hüsnâ’n hürmeti ve şefaati için..

İsm-i A’zam’ın hürmeti ve şefaati için..

Hazreti Muhammed Mustafa’nın hürmeti ve şefaati için..

seçkinlerden seçkin ve en hayırlı kulların enbiya/evliya hürmeti ve şefaati için duamızı kabul buyur.

Bu şerefli ve mübarek isimlerin hürmetine, latîf ve celîl sıfatların hatırına Sen’den Efendimiz Hazreti Muhammed’e ve O’nun mübarek aile fertlerine salât ve selam etmeni diliyoruz.

Amin