“HİZMETTE KIBLE BELİRLEME-2”
BÖLÜM–1’de: HİZMETTE KIBLE BELİRLENMELİ, MAZLUMLARIN IZDIRAPLARI PAYLAŞILMALI VE HEP “MÜSPET FAALİYETLER” ORTAYA KONMALI!..
BÖLÜM-2: GURBET, HİCRET, ŞEHADET VE HİZMET/ 18.02.2018 BAMTELİ İLE BİRLİKTE MÜZAKERELİ OKUMALAR
MÜZAKERE KAYNAK METİN:
GURBET, HİCRET, ŞEHADET VE HİZMET/ 18.02.2018
1.İNANAN İNSANIN BAŞKÖŞESİNİ İŞGAL EDEN HESAP KENDİ İLE YÜZLEŞME
“İnanıyorlar ise, bunlar, onların her zaman hesaplarında vardır… defterlerinin, düşünce defterlerinin başköşesini işgal eder inanan insanların.”
*Kabir köprüsünü nasıl geçeriz?
*Berzah hayatını nasıl aydınlık içinde yaşarız?
*Mizan’da durumumuz nasıl olur?
*Cenâb-ı Hak ne ferman eder; şu tarafa mı, bu tarafa mı?
*Terazinin kefeleri neyi, nasıl tartar?
İnanıyorlar ise, bunlar, onların her zaman hesaplarında vardır; defterlerinin, düşünce defterlerinin başköşesini işgal eder inanan insanların.
2. NE İLE MEŞGULİYET: “ÖBÜR TARAF AZIĞI” VE “HUSUSİ İLTİFAT”A MAZHAR OLMA…
Bunca zor şeye
1- şikayet etmeden katlanılıyorsa,
2- öbür tarafa giderken bile zihinler hala öbür taraf azığı ile meşgul ise,
bunlar, Bedir’de şehit olmuş gibi, Uhud’da şehit olmuş gibi-zannediyorum, hüsnüzannım, kanaatim- sorgusuz-sualsiz gider, nezd-i Ulûhiyette hususî iltifata mazhar olurlar, inşaallah.
Öbür Taraf Azığı: Öbür tarafa yürümek, çok hafife alınacak şey değil.
- Bütün bunların hasretini derinlemesine,
- çok buudlarıyla içinde duyarak,
- çok derinlikleriyle içinde duyarak
3. BU İMTİHANLARIN KENDİNE GÖRE KAZANIMLARI
Allah’ın izni ve inayetiyle… Bunun da kendine göre kazanımları vardır,
- İçinizde ne kadar, küme küme dertler1 var ise, deşeledikçe alttan yeni yeni ne kadar dert çıkıyor ise,
- sizi sıkacak, streslere/anguazlara sevk edecek ne kadar problem1 var ise, bunların hepsi,
- Sizde dökülmesi gerekli olan bazı şeylerin dökülmesine “vesile arınma severek karşılama iradesi”
- Bunlar, insanı, arındıran kurnaların altında arınıyor, semadan inen yağmur, kar, dolu altında arınıyor gibi yapar.
Efendimiz’in mübarek duası :
“Allah’ım, beyaz elbisenin kirden arınması gibi beni de hatalarımdan temizle; beni karla, suyla ve dolu ile (yıkanmış elbise gibi) hatalarımdan arındır.” buyuruyor.
- İşte, musibetler öyle bir arınmaya vesile oluyorsa, bunu da severek karşılamak
4. ZİHİN KİRLİLİĞİ VE…ADANMIŞIN KORUNMA İRADESİ
Hepimiz, insanız; hepimizin şöyle-böyle kusur1ları olmuştur.Bazen kalbimizi kendi ritmine uyduran kirler1 olmuştur. Bazen bütün letâif-i insaniyemizi tesir altına alan kirler olmuştur, istemesek bile…
- Gerçek mü’mince yaşamada, rüyalarını bile bunlardan siyanet etme esası vardır;
- hayallerini bile bunlardan koruma esası vardır.
- Öbür alem azığı acısından muhasebimiz ve arınma kurnaları
Bütün bunlar ile öbür âleme gidilirse, “Niye kendini saldın?Neden bu düşüncelere yol verdin? Neden kalbin/Latife-i Rabbâniyen için, şeytana açık olan kapıları ardına kadar açtın?!.” diye sorulabilir.
***
[1] DERT- PROBLEM- KİR-KUSUR- KAYMA- ANGUAZ HALİ
BÖLÜM-1’DEN: YOL AZIĞI; MUSİBET SAĞANAĞINA MARUZ KALMIŞ KARDEŞLERİMİZİ ANLAMAYA GAYRET
- İnsan, musibet sağanağına maruz kalınca, duygu ve düşünceleri -sanki nöronları ona programlanmış gibi- hep onun etrafında dönüp duruyor; onu düşünüyor, onu konuşuyor, onu dillendiriyor.
- Evet, bela ve musibetler sağanağına maruz kalınca, duygu ve düşünce, ister-istemez o tarafa kayıyor.
- Demek, çizgi kayması yaşıyor; demek ki, aynı dairede bulunamıyor.
- İNSAN CANDIR SARSILIR; Şimdi bu gâilelerden, bu dâhiyelerden sıyrılmak istiyoruz. Ee zor; bir taraftan yaralanmışlık var, incinen ruhlarımız İnsansın, sarsılacaksın; etten-kemiktensin, sarsılacaksın.
***
5.İHTİYARİ HİCRETTEKİ HEDEF VE UFUK YAKALAMA
Günümüzün karasevdalıları bir dönemde hasret ve hicran mülâhazalarına takılmadan, “gurbet” ve “yâd eller” demeden, hedef Hak rızası, “irâdî/ihtiyârî hicret” ile açıldılar dört bir yana!..O gün, belki bazı şeylere takılmışlar
- ama saffetleri,
- temizlikleri,
- gönül aydınlıkları,
- yüksek gaye-i hayalleri,
- dünyevî bir talep peşinde olmamaları…
Hedefinde bu ufuk2 var, bu ufku yakalama var, bu gâye-i hayal var. Allah, niyetlere göre muamele yapar; tamamen onun o ufka varmış olması mülahazası ile ona muamelede bulunur.
Böyle “ihtiyarî hicret” ile bu “göç”ü taçlandıran insanların, çok önemli hizmetlere vesile olmalarının yanı sıra, bir de karşılarına ifritten düşmanların çıkmasına ve onların yaptıkları şeyleri tahrip etmesine rağmen,
- hâlâ yerlerinde sabit kadem olmaları
- bu işi devam ettirmeleri,
onlar için öyle yüksek bir pâyedir ki!..
6.İMTİHAN GÜNLERİNDE ADANMIŞLARA DÜŞEN ; “IZDIRÂRÎ/CEBRÎ BİR HİCRET”
Allah, bazılarına böyle iki hicretin sevabı nı birden lütfediyor.
Bir yanda, İslam dünyasından çokları zulme göz yumup ortak olurken, diğer tarafta insanlığını ortaya koyan ve “cebrî hicret” muhacirlerine kol kanat açan kimseler var;
“İNSANCA DAVRANANLARIN CİVANMERTLİKLERİ KATİYEN BOŞA GİTMEYECEKTİR…”
CEBRİ HİCRET LİSANI: HAL VE TEMSİL DİLİ
Şimdi de “cebrî hicret” zamanı.
- Mazlumiyet, mağduriyet, hal ve temsil dili ile…
- Öyle bir lisan ki, bütün dünya duydu; çoğunuzu ismiyle, resmiyle, konumuyla ezberledi.
- Bu dönemde dünya sizi duydu; bir tanıma, bir saygı, bir merak ve aynı zamanda bir kafa karışıklığı2 var;
- şimdi size özellikle hal ve temsil diliyle hakikatleri anlatmak düşüyor.
CEBRİ HİCRET VE GÜVEN DUYGUSU
Ciddî bir güven duygusu ile, istintak zeminlerine aldı, “Yahu konuşun Allah aşkına; başınıza gelen nedir?!” falan dediler. “Size ne yapabiliriz?” Bunlar, boşa gitmez.
Başkaları ne iddiada bulunursa bulunsun; Birileri, yerin dibine batırırken, başka birileri, başlarına taç yapıyor. Bunlar, boşa gitmeyecektir.Şimdi
- böyle bir tanıma var,
- bir saygı duyma var
- ve çok ciddî bir merak
- Ve aynı zamanda bir kafa karışıklığı2 da var.
- Her insanda şöyle-böyle bir paranoya duygusu2 vardır.
Şimdi onlar merak ile sizin üzerinize eğildiğine göre, size, sizin değerlerinizi hal ve temsil diliyle anlatmak kalıyor.
Misyonerlik yapmıyorsunuz; hâlinizi, temsilinizi ortaya koyunca, “Yahu ne güzel şeymiş, niye biz şimdiye kadar bunu duymadık? Neden buna karşı alakasız kaldık?!.” falan diyorlar.
ALLAH’IN FIRSATI: Böyle bir fırsat!..Öyle bir fırsat ki, Allah’ın fırsatı… “Bir insanın hidayetine vesile olma, imana doğru ona bir “adım” attırma, “yığın yığın koyunlardan, koyun sürülerinden daha hayırlıdır.”
***
7.BÜYÜK PROJE; “CİHANIN SULHU SALAHI”NIN İKAMESİ İÇİN TAKVA DA DERİNLEŞEN ADANMIŞLARA İHTİYAÇ
Birileri de sizin o güzel hal ve temsillerinize bakarak diyorlar ki:
“DÜNYA SULHU-SALÂHI ADINA BİR ŞEY OLACAKSA, BU İNSANLAR İLE OMUZ OMUZA VERMEK SURETİYLE BU BÜYÜK PROJE GERÇEKLEŞTİRİLEBİLİR!…
CİHANIN SULHU-SALÂHI ADINA, BUNLARA İHTİYAÇ VAR”
Bu da bir kazanım… Bütün bunlar, nezd-i Ulûhiyette kıymet ifade eden, Allah’a doğru yaklaşma adına çok önemli faktörlerdir.
Takibe uğrayan, hapse atılan, hicrete zorlanan ve gurbet içinde gurbetlere maruz bırakılan Hak erleri ağaçlardan ders almış gibi davranıyorlar; şiddetli fırtınalar karşısında devrilmemek için, din ü takva da daha bir derinleşiyorlar.Şimdi, Allah’ın izni ve inayetiyle “cebrî hicret”i bu istikamette değerlendirme çok önemlidir,.
Allah, sizi duyurdu2;
- “hareket” diye duyurdu,
- “cemaat” diye duyurdu.
- Allah’ın lütfedip ortaya attığı bu Hizmet felsefesi, Hizmet düşüncesi,
- meselenin makuliyeti,
- Kur’ânî makuliyet,
- İslamî makuliyet; işte onun etrafında bir araya gelen insanlar…
***
[2] KAFA KARIŞIKLIĞI SİZİ DUYURMA VE PARANOYA KARŞI YAPILMASI GEREKENLER
BÖLÜM-1’DEN: YOL AZIĞI; MUSİBET SAĞANAĞINA MARUZ KALMIŞ KARDEŞLERİMİZİ ANLAMAYA GAYRET
1- REALİTEYİ DOĞRU OKUMA; Kendi doğup büyüdüğünüz, maskat-ı re’siniz sayılan, bir avuç toprağını cihanlar ile değiştirmeyeceğiniz ülkenizde, ülkenizin insanından bunu gördükten sonra, dünyanın dört bir yanına yayıldınız; onlar da insan, onlar da bir yönüyle aynı paniğe kapılabilirler, aynı paranoyaları yaşayabilirler.
- Öyle ise size kulak çekme manasında -hadiselerin diliyle- “Aman dikkatli olun bundan sonra!
- Dolayısıyla bir dikkat, bir teyakkuz adına, Allah (celle celâluhu) kısmen bir şey çektiriyor. ŞİMDİ BİR TARAFTAN BUNU ÇOK İYİ DEĞERLENDİRMEK LAZIM!..
2- GENİŞ ALANLI AÇILMA KEYFİYETİNDE KENDİNİZİ ANLATMA ; Bir kısım tereddütlerle karışık da olsa hakkınızda geniş alanlı bir duyma söz konusu; (dünyada bu ölçüde, bu çerçevede duyulma adına birkaç trilyon para verseydiniz, dünyadaki matbûât, televizyonlar, internet siteleri, telefonlar, bu meseleyi bu kadar bilemez ve duyamazlardı. Bir şeyi anlatmada “duyma” meselesi çok önemli bir faktördür. Duymuş, ruhunu bir de merak sarmış ise, nöronlar almaya hazır vaziyete geçmişlerdir, “Hazır ol!” vaziyetine geçmişlerdir. şu anda kafalarda karışıklık da var. Herkeste şöyle-böyle paranoyaya açık bir durum da, bir delik de, bir menfez de vardır. Herkesin kafasına bir şey akmıştır; Talamus bezine mi, nöronlarına mı, başka bir yerine mi, akmıştır bir şey; bileceksiniz bunu!.. Fakat duyulma, ciddî; dünyada neredeyse kahvede oturan insanlar bile duydular.)
3- SİZ SORACAKLAR: Şimdi sizinle karşılaştıkları zaman “Nedir yahu bu hal?!.” diyecekler.
4- ŞİMDİ SİZE DÜŞEN; SİSTEMLİ DÜŞÜNME ve USLUBUNA GÖRE KENDİNİZİ ANLATMA
5- Örneğin; Senelerce, kalbleriniz bu heyecan ile çarptı, nabızlarınız bu heyecan ile attı ve onlar da inandılar sizlere. “Biz, insanız; yeryüzünde sulh-i umumî peşinde koşturuyoruz! Yangını söndürmek için koşturuyoruz! İçinde yanan insanları, o yangından kurtarmak için koşturuyoruz! Yeryüzündeki bütün insanlar, bir biri ile kucaklaşsın diye koşturuyoruz!..”
6- Şu anda mesele geniş alana doğru bir açılma keyfiyeti gösteriyor. Âdetâ her yerde, sizin duygu ve düşüncelerinizin sergileri yapılıyor. Hani kitap sergisi, eşya sergisi, mal sergisi yapılıyor ya, aynen onun gibi şimdilerde duygu ve düşüncelerinizin sergisi yapılıyor; her yerde medya sizden bahsediyor.
6- Allah’ın izni ve inayetiyle; Hazır böyle bir fırsat önümüze çıkmışken,
- ORADAN ORAYA KOŞMALI;
- ayağımız altımıza gelmeden, bir küheylan gibi, kalbimiz duracağı âna kadar koşturmalıyız;
- Bu genişçe duymayı genişçe değerlendirmeye bakmalıyız,
***
8.EY YOLCU! İMTİHAN MI YAŞIYORSUN….ALLAH cc TAN KORK VE ALLAH cc DAYAN
Benlikten uzak durmanın yollarından bir tanesi de, bir yere, bir güce, bir kuvvete dayanmamadır.
ESASEN, BİZ, “SADECE ALLAH’A DAYANMIŞIZ”DIR.
….
[3] ALLAH cc DAYAN ALLAH’IN İCRAATINDAN RAZI OLMALI
BÖLÜM-1’DEN: YOL AZIĞI; ALLAH’IN İCRAATINDAN RAZI OLMALI, OF’LARI OH YAPMAYA BAKMALI
- Allah’ın icraatından razı olmalı, of’ları oh yapmaya bakmalı;
- Bu işi sonuçlandıracak, Sâhibidir (celle celâluhu). O’nun planını “kader” şeklinde, başta yapan, O’dur.
- Meşîeti, bir şeyin olmamasına taalluk ediyorsa, o asla olmaz. Hamdi Yazır, ısrarla duruyor bu konu üzerinde; “yok”lar bile O’nun meşîeti ile meydana gelir. Evet, meşîeti “olmama”ya taalluk ediyorsa, o da olmaz.
- Şimdi öyle bir Kuvvet-i Kâhire’ye, İrâde-i Bâhire’ye, Meşîet-i Sübhâniye’ye dayanmış yürüyorsanız, bugün olmasa yarın… O, yolunda yürüyenleri hiçbir zaman yüzüstü, mahcup olarak bırakmamıştır; bugün olmasa yarın, eteklerini cevherlerle doldurmuştur.
- 7- İkincisi. Bu mevzuda içimize gelen şeyler ile, öyle çok kapalı olarak, kaderi sorgulama gibi bir şeyler olabilir, hafizanallah. Hep “istiğfar” etmeliyiz, “tevbe” etmeliyiz, “inâbe”de bulunmalıyız, hatta “evbe”de bulunmalıyız.Tabiatımızın muktezası; bir şey saplanırken bir yerimize, “Of!” dememek elimizden gelmez. Fakat elden geliyorsa, sonundaki “f”yi, “h”ye çevirelim; “Oh be!..” diyelim. Bir harf değişikliği canım; “Oh be!..” diyeceksiniz, o kadar. O, sevap olacak; öbürü, şikâyet.
***
DUAMIZ…
“Allah’ım!.. Ey Erhamürrâhimîn, ey İzzet ve Celâl Sahibi Rabbim. Bizi havl ve kuvvetinle destekleyip te’yîd buyur.”
“ Senin belâ ve musibetinden gazabından korkan, emirlerine sımsıkı sarılan! şeriatın, dinin emirlerine sımsıkı sarılan; devrilmemek için, değişik fırtınalar karşısında, yerin derinliklerine doğru sürekli kök salıp duran ağaçlar gibi yerlerinde sabit kadem olan kullarından!” eyle…
“Allah’ım!.. Sana tevekkül,teslim, tefviz ve sikada bulunan kullarından eyle! Bizi burada uzun ömür ile serfirâz kıl!
Hizmet-i İmaniye ve Kur’âniyede dâim eyle! Nâm-ı Celîl-i Muhammedî’nin (sallallâhu aleyhi ve sellem) dünyanın dört bir yanında şehbal açması istikametinde istihdam eyle.. İman ile öbür tarafa göçüp, Ruh-u Seyyidi’l-Enâm’ın Livâu’l-hamd’i altında, beşâşet içinde, bişâret içinde orada Cenâb-ı Hakk’ın çok farklı eltâfını bekleme şerefiyle şereflendir.Amin