“TULUMBAN AL YETİŞ İMDADA, YANGIN VAR!..”

GİRİŞ:

Bamteli: “YANGIN, İMTİHAN VE YARDIM”_ (06 OCAK 2019)

Tulumban al yetiş imdada, yangın var!..”

Ben o yangını her zaman içimde hissediyorum. Cayır cayır nesillerin yandığı, dinî değerlerin ayaklar altına alındığı, hakkın-adaletin odun parçası gibi ateşin içine atıldığı ve bütün bunların bir ziftin ateşle tutuşturulması gibi tutuşturulup yakıldığı içime akıp duruyor.

Hayır, her yanda yangın var!.. Yangın var!.. Ailede yangın var.. idarede yangın var.. adalette yangın var.. hakta, hak cephesinde yangın var.. dinî duygu ve dinî düşüncelerde yangın var… Birer odun parçası şeklinde, bunlar, birilerinin istikballeri, gelecekleri, saltanatları ve debdebeleri için, ateş tutuşturma istikametinde kullanılıyor. 

***

RİSALE-İ NUR/BAŞYAZI/BAMTELİ MÜZAKERESİ

TARİHÇE-İ HAYAT SEKİZİNCİ KISIM: ISPARTA HAYATI

“Bana, `Sen şuna buna niçin sataştın?’ diyorlar. Farkında değilim. Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. Içinde evlâdım yanıyor, îmânım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, îmânımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda biri beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında bu küçük hâdise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar görüşler!..

“Beni, nefsini kurtarmayı düşünen hodgâm bir adam mı zannediyorlar? Ben, cemiyetin îmânını kurtarmak yolunda dünyamı da fedâ ettim, âhiretimi de. Seksen küsûr senelik bütün hayatımda dünya zevki nâmına birşey bilmiyorum. Bütün ömrüm harb meydanlarında, esâret zindanlarında, yâhut memleket hapishânelerinde, memleket mahkemelerinde geçti. Çekmediğim cefâ, görmediğim ezâ kalmadı. Dîvân-ı harblerde bir câni gibi muâmele gördüm, bir serseri gibi memleket memleket sürgüne yollandım. Memleket zindanlarında aylarca ihtilâttan menedildim. Defalarca zehirlendim. Türlü türlü hakaretlere mâruz kaldım. Zaman oldu ki, hayattan bin defa ziyâde, ölümü tercih ettim. Eğer dînim intihardan beni menetmeseydi, belki bugün Said topraklar altında çürümüş gitmişti.

“GENÇLİK” BAŞYAZISINDAN

O bizden himaye ve dirayet bekliyor. Biz ondan kalb-kafa izdivacı ve mazi ile sarmaş dolaş olmasını…

O, ruhunda çöreklenen nevrozlara hâzık bir hekim; biz de, kafasında yıllanmış hezeyanlara bir deva bekliyoruz.

O canhıraş feryatlar içinde “Tulumbanı al, yetiş imdada, yangın var.” derken; biz “Müsaade et, bu yangını kan ve terimizle söndürelim.” diyoruz.

Ağızlar söylemese de, gönüller mızrabını yemiş bamteli gibi çoktan bunu müterennim.

Ey ümmet-i merhûme, beklediğin subh-u kıyamet değilse ellerini boynundan çöz, Herakles’in Promete’nin imdadına koştuğu gibi, şeytanın ateşine çarpılmış gençliğin imdadına koş..!

(GENÇLİK_ ÇAĞ VE NESİL-1)

06 ARALIK 2010

KERBELÂ VE “YANGIN VAR!..”

-Üstad Hazretleri diyor ki; “Nasıl ki baharda dehşetli yağmurlu bir fırtına, her taife-i nebâtâtın, tohumların, ağaçların istidatlarını tahrik eder, inkişaf ettirir; herbiri kendine mahsus çiçek açar, fıtrî birer vazife başına geçer. Öyle de, Sahabe ve Tâbiînin başına gelen fitne dahi, çekirdekler hükmündeki muhtelif ayrı ayrı istidatları tahrik edip kamçıladı. “İslâmiyet tehlikededir, yangın var!” diye her taifeyi korkuttu, İslâmiyetin hıfzına koşturdu.”

-Bugün de yangın var!..

-Biz küçük farklılıkları kavga sebebi yaparak hasımlarımızın ekmeğine yağ sürmemeliyiz; Alevîsiyle Sünnîsiyle el ele vermeli ve hep beraber Allah’a yürümeliyiz. Irkî mülahazalara girmeden, mezhep farklılığı gözetmeden ve meşrep ayrılığını “öteki” saymaya vesile etmeden milletimizin bütün fertleriyle dostça yaşamalıyız.

Sosyal coğrafyadaki bütünlüğü nazara almalı, ona göre bir hizmet için yol haritası belirlemeli ve toplumumuzun partiküllerini oluşturan herkese karşı aynı saygı ve sıcaklıkla muamele ederek -Allah’ın izniyle- ihtilafların ve iftirakların önünü almalıyız. 

http://www.herkul.org/bamteli/kerbela-ve-yangin-var/

21 Haziran 2010

GAFLETİN BÜYÜĞÜ VE “YANGIN VAR!..”

İslam âleminin ve müslümanların şu andaki perişan hallerini görmeme ve ümmet-i Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) için kavlî ve fiilî dua etmeme çok büyük bir gaflettir.

Bu gaflet, diğergâm olması ve peygamberâne bir azmi taşıması beklenen hizmet erleri için en büyük tehlikelerden biri sayılabilir. 

Fertler yanıyor.. yuva yanıyor.. mektep yanıyor.. bir manada mabed yanıyor.. âlem-i İslam cayır cayır yanıyor.. hatta bugün derya (!) bile yanıyor. Bütün bu yangınlara karşı duyarsız yaşamak ne büyük bir gaflettir!.. 

http://www.herkul.org/bamteli/gafletin-buyugu-ve-yangin-var/

15 Mart 2016 

YANGIN, O REÇETE VE GAFLET

Tulumbanı al, yetiş imdada, yangın var!..” 

*Bir toplum canavarlaşıyor, gulyabaniler haline geliyor, herkes birbirinden nefret ediyor. Bir de bütün bunlar, birilerinin mevcudiyetlerini devam ettirme adına, ayrıştırma gibi farklı bir yol ve yöntemle daha da içinden çıkılmaz hal alıyorsa.. ve bir de bu ayrıştırmalar kutsala dayandırılıyorsa; mesele Müslümanlık gibi gösteriliyorsa, bu kafirîlikler Müslümanlık gibi gösteriliyorsa, Müslümanlık diye sürüler bunların arkasından sürükleniyorsa… Herhalde o ülkedeki bütün felaketler onların yüzünden; zelzele oluyorsa o hainlerin yüzünden, insanlar insanları öldürüyorsa o hainlerin yüzünden; baba evladını, evlat babasını dinlemiyorsa, aile içinde kopukluklar yaşanıyorsa, aile fertleri birbirinden kopuyor ve birbirini düşman gibi görüyorsa, o serkarlar veya serkerler yüzünden.

*Onca utanmaz karşısında -bağışlayın beni- utanan insanlar kendilerine düşen misyonu eda etmeliler; el açıp yalvarmalılar, yürekleri çatlayasıya yalvarmalılar.

Allahım ecdattan tevarüs ettiğimiz vatanımızı ve milletimizi, onu bölüştüren bir kısım şakilere bırakma! Bilmem nereli bir külhânîye terkedilmeyecek kadar mübarek bir memleket, mübarek bir millettir; Allahım ne olur, o ülkeyi, o milleti hainlere bırakma!” diye başımızı yere koyup dua edelim.

Allah için, Rasûlullah için, dininiz için, diyanetiniz için, bu korkunç yangını görmeye çalışarak, hiç olmazsa dualarınızla, birer itfaiyeci gibi davranın.

Sûzî ifadesiyle “Tulumbanı al, yetiş imdada, yangın var / Dedim: Zahirde mi? Dedi: İhfada yangın var! / Sefine-i kalbime yağlı paçavra attın ey dost / Bülent avaz ile dersin: Bakın deryada yangın var!” Yangın var!.. Senin mübarek ülkende Haçlı döneminde olduğundan daha fazla yangın var; işgal döneminde olduğundan daha fazla yangın var!..

http://www.herkul.org/herkul-nagme/504-nagme-yangin-o-recete-ve-gaflet/

 Duygu yetimi, ufuk yetimi, tahkîk yetimi bir nesil!..

Topyekûn İslam dünyasındaki her şeyi kasıp kavuran korkunç yangın karşısında duyarsızlığa vererek yadırgıyorum…

Ye’se düşmeme ve ümitsizlik içinde çırpınmama, ayrı bir mesele;

karşıda içinde “iman”ın yandığı, “İslam”ın yandığı, “Kur’an”ın yandığı yangını görme ve onun ızdırabını vicdanında duyma, bu da ayrı bir mesele…

Çok şey kaybettiğimiz gibi, biz, “duygu derinliği”ni de kaybettik;

“his derinliği”ni kaybettik ve ufuksuzluğa maruz kaldık.

Ufuk yetimiyiz, hakikat/tahkîki iman yetimiyiz; taklidin, şeklin, suretin mağdurlarıyız. Neş’et ettiğimiz muhitin bize empoze ettiği Müslümanlık telakkisi ne ise, o yarım yamalak, aksak, topal Müslümanlıkla işi götürmeye çalışıyoruz.

Sadece serkârları kınama, “Onlar Müslümanlığın mübarek çehresini kirlettiler!” deme, yeterli değil. Yapılan güzel şeyleri Allah’tan bilmeliyiz; bunun yanı sıra, yapmamız gerekli olan çok şey vardı ama biz onları yapamadık, bu da bir gerçek.

Allah dininin delisi, onu ikame etme adına delisi olamadık.

“Bir insana dininden dolayı ‘deli’ denmiyorsa, o, imanda kemâle ermiş sayılmaz!”

Alevleri göklere yükselmiş yangında iman yanıyor, gelecek nesiller yanıyor, ümit dünyası yanıyor!..

Âlem-i İslam’ın sıkıntısı, her ân benim nöronlarımda bir yangın şeklinde bana kendisini hissettiriyor. İslam dünyası, şu ânda maruz kaldığı şeye hiç maruz kalmamıştır; kadınların iffetine dokunulmamış, tecavüzler yaşanmamış, evinde barkında olan masum insanlara saldırılmamış, bir “yok” uğruna insanlar tecrid edilmemiş, tevkif edilmemiş, ta’zib edilmemiş, ızdırara maruz bırakılmamıştır!..

Bütün İslam dünyası, böyle korkunç bir yangınla cayır cayır yanıyor… İçinde yanan şey de “gelecek nesiller”, onların ümit dünyaları ve “iman”. 

Bugün toplum paramparça, aileler paramparça… Evlat, babasına düşman; baba, evladına düşman; anne, evladından kopmuş… Ve bunu çağın ferâinesi, tiranları yapmışlar. Âlem-i İslam, böyle bir yangınla cayır cayır yanıyor.

Şayet, bu yangının şöyle-böyle sızıntısı, sizin nöronlarınızda da kendini hissettirmiyorsa, tembih adına birer iğne vurdurmanızda yarar var. “İman-ı billah” iğnesi, “marifetullah” iğnesi, “muhabbetullah” iğnesi, “zevk-i rûhânî” iğnesi, “aşk u iştiyak” iğnesi vurdurmanız lazım.

Yangını görmüyorsa, baktığı halde teessür duymuyorsa, nöronları uyarmak için öyle bir mualece gerekli.

Çok dua edin…

 Allahım, ümmet-i Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) merhamet eyle!..

 (Allahım, ümmet-i Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) merhamet eyle!..) duasını çok tekrar edin.

(Allahım, dağınıklığımızı giderip bizi aynı duygu ve düşüncelerde bir araya getir; kalblerimizi birbirine ısındırıp gönüllerimizi karşılıklı sevgiyle doldur. Bizi katından bir ruhla/bir güçle te’yid buyur. Sevdiğin ve râzı olduğun işlere muttali kılıp onları bize sevdir, onları hayata taşımaya ve başkalarına duyurmaya bizleri muvaffak eyle! Ey yegâne merhamet Sahibi!.. Hasımlarımıza karşı bize yardımcı ol, nusret lütfet. Her halimizde ve işimizde yanımızda ve lehimizde bulun, aleyhimizde olma!..)

 “Bazen bir muzdarip kalbin inlemesiyle Allah, bütün ümmet-i Muhammed’i bağışlar, onlara merhamet buyurur!..”

İşte, o muzdarip gönül olmaya bakın!..

Yangın karşısında.. “iyilik yapıyorum” diye cihanı yangına verenlerin şenâetleri, denâetleri, fezâetleri karşısında.. mesâvîyi mehâsin görenlerin denâetleri karşısında.. mûbikâtı ve mühlikâtı, münciyât gören gâfillerin gafleti karşısında…

Yüreğiniz titreyerek, ellerinizi kaldırın; o ânı ümmet-i Muhammed’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) geleceği ve istikbali adına değerlendirmeye bakın. 

 (Allahım, ümmet-i Muhammed’e merhamet eyle!..) deyin. 

 (Allahım, ümmet-i Muhammed’i bağışla!..) deyin. 

 (Allahım, ümmet-i Muhammed’in ayıplarını setreyle ve onlardan arındır!..) deyin. 

(Allahım, ümmet-i Muhammed’in bükük belini doğrult, ruhunun heykelini ikâme buyur!..) deyin. Ümmet-i Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) için dua edin!..

http://www.herkul.org/kirik-testi/hakka-hizmete-engel-olan-gaflet-tuerleri/